Balıkesir: Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii; Balıkesir’in Edremit İlçesi, Kapıcıbaşı Mahallesi, Kursunlu Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ ne aittir. Caminin haziresinde bulunan, banisi Mevlâna Yusuf Sinan’ ın mezar kitabesi hicrî 700 (1300/1301) tarihli olduğuna göre; Kurşunlu Camii’ nin 1300 yılından önce yapılmış olması gerekmektedir. Tek kubbeli bir camidir. Sekiz köşeli bir kaideye oturtulan kubbenin dayandığı kemerleri tutan sütunların başlıkları çok süslüdür.

Caminin ahşap kapısının sol kanadında ağaç oyma işçiliği ile; “Accilû bit tevbeti kablel mevt (Ölmeden evvel tevbe etmekte acele ediniz.)” ve sol kanadında ise “Accilû bissalâti kablel fevt (Vakit çıkmadan önce namaz kılmakta acele ediniz)” yazıları görülmektedir. Cümle kapısı, kesme taştan yapılmış olup, ahşap kapısının işçiliği dikkat çekmektedir. Kapının sağ köşesine cami ve Yusuf Sinan hazretleri hakkında bilgi tabelası asılmıştır. Son cemaat mahallindeki sütunlar, çevrede bulunan antik şehirlerden getirilmiş olmalıdır.

Bu bölümdeki üç küçük kubbe, kemerlerle üç sütun üzerine oturtulmuştur. Şadırvanı ve tuvaleti mevcuttur. Ihlamur, akasya ve çam ağaçlarıyla kaplı genişçe bahçesindeki müştemilâtı çay ocağı olarak işletilmektedir. Son cemaat yerinin sol tarafında küçük bir mihrabı bulunan caminin pencere kenarları mermer bloklarla çevrilmiş olup, korkulukları dövme demirden yapılmıştır. Taban seviyesindeki altı pencereden bir tanesi, klima yerleştirilmesinden dolayı iptal edilmiştir.

Kubbe yanlarında dört küçük pencere mevcut olup, caminin içinde yapılış tarihi belli olmayan eski bir saat bulunmaktadır. Caminin tavanında asılı bulunan iki adet deve kuşu yumurtası dikkat çekicidir. Kurşunlu camiinin sanat tarihi bakımından değerlendirilmesi ise şöyledir: Yapıda inşa malzemesi olarak taş-tuğla kullanılmıştır. Bu almaşık malzemeye uygun olarak kirpi saçaklar dikkat çekmektedir. Yapının kuzeyinde kubbeyle örtülmüş üç birimli bir son cemaat yeri vardır. Birimler, İon ve Korint tarzında yapılmış devşirme başlıklı sütunlar tarafından taşınmaktadır.

Son cemaat yeri ön ve yan cepheleri geometrik şekilli tuğla süslemelerle süslenmiştir. Yapının kuzeybatı köşesinde yer alan minaresi çokgen kürsülü, silindirik gövdeli tuğla bir minaredir. Papua kısmı kör kemerlemelerle, şerefe altı mukarnas şeritleriyle süslenmiştir. Petek kısmı muhtemelen sonradan onarım görmüştür. Yapıda tek sıra halinde, sivri kemerli çökertme içine yerleştirilmiş pencereler dikkati çekmektedir. Basık kemerli giriş açıklığının ahşap kapı kanatlarının üzerine, üçerden altı süsleme panosu yerleştirilmiştir. Üstteki iki panonun üzerine yazılar yazılmıştır. Diğer panolar, ahşap oyma tekniğiyle oluşturulmuş geometrik süslemeler içer-mektedir.

Panolar çiçek şeklindeki madeni kabaralarla birbirinden ayrılmıştır. Kurşunlu Camii Haziresi Caminin batısında bulunan ve demir parmaklıklarla çevrili olan hazirede sekiz adet mezar kitabesi bulunmaktadır. Bunların üç tanesi kırılmış bir tanesi de toprağa gömülmüş vaziyettedir. Yusuf Sinan’ ın Mezar Kitabesi: Balıkesir çevresinde bulunan en eski kitabe olup yazısı “grift sülüs”dür. Başucunda bulunan mermer kitabenin iç yüzünde; “Kale’n-Nebiyyi aleyhisselâm: el-Mü’minûne lâ yemûtûn. Nakl-i men dâru’l-fenâ ilâ dâru’l-bakâ (Nebi aleyhisselam buyumuş ki: Müminler ölmezler. Balki dünya evinden ahiret evine nakil olunurlar.)” yazısı görülmektedir.

Baş taşının dış yüzünde ise; “Teveffa-el bin Habib el Kadı bi’ibn Hakim fî şehr-i Cemaziyyel ahir sene seb’a mi’e” Mezarın, arapça olan ve manzum yazılan ayak ucu kitabesinde ise şu satırlar bulunmaktadır. “Hazret-i Ali buyurmuş ki: Ey dünyası kendini meşgul eden kimse Uzun düşünceler seni mağrur etmesin Ömrü gafletle geçmesin. Zira ecel yakındır Ölüm bir kapıdır. İnsanların cümlesi oraya girer Ölüm ansızın gelir. Kabir amel sandığıdır. Haline sabır et Ecelsiz ölüm yoktur. Ölüm bir kâse şerbettir, insanların hepsi onu içer.” http://balikesir-edremit.gov.tr/dosya_kursunlu.html, adresinden 03.07.2014 tarihinde alınmıştır.

Paylaşın

Balıkesir: Şahinderesi Kanyonu

Şahinderesi Kanyonu; Balıkesir’in Edremit İlçesi, Altınoluk Bölgesi’nde yer almaktadır. Avcılar köyü’ nden gidilebilmektedir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Altınoluk bölgesinin hayat damarıdır. Kazdağları’ ndan cektiği temiz bol oksijen içeren havayı ovaya dağıtan, denizden aldığı iyotlu havayı da dağa cıkartarak adeta bir baca görevini üstlenen bölgeyi oksijen çadırına çeviren Altınoluk’ da ki doğa harikası bir kanyondur.

Altınoluk Şahin Deresi Kanyonu İsviçre Alpleri’ nin ardından, dünyanın en en çok oksijen üreten ikinci bölgesi olan Altınoluk’ da ki kanyon, yıllardır macera tutkunlarının, yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek ya da serinlemek için kanyonu tercih eden doğa severlerin gözde mekanlarından biri konumundadır. Altınoluk Şahin Deresi Kanyonu Altınoluk’ un oksijen evidir aynı zamanda.

Millî Park sınırları içerisinde ve koruma altındadır. İzinsiz giriş yapılamaz. 27 km. uzunluğundaki kanyonu dibinden boydan boya kat etmek mümkün değildir. Kanyon doğu ve batısında ortalama 600 m. yükseklikteki bir güzergâhtan gezilebilmektedir. Kanyonun açıklığı yaklaşık 700 m. bulunmaktadır.

Paylaşın

Balıkesir: Sütüven Şelalesi

Sütüven Şelalesi; Balıkesir’ın Edremit İlçesi, Zeytinli Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile de ulaşım sağlanabilmektedir.

Kazdağı’ nın eteklerinde bulunan Sütüven Şelalesi, deniz seviyesinden 798 m. yüksekliktedir. Zeytin ve zeytinyağı ile ünlü bölge doğa tutkunları için uygun mekânlar oluşturmaktadır.

Paylaşın

Balıkesir: Antandros Antik Kenti

Antandros Antik Kenti; Balıkesir’in Edremit İlçesi, Altınoluk Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Belde merkezine 4 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile de ulaşım sağlanabilmektedir.

Pelasg’ lar tarafından kurulmuştur. Adramytteion (Burhaniye-Ören) – Assos (Behramkale) yolu üzerinde askeri bakımdan stratejik bir konuma sahip olan kentin, M.Ö. 10.yy’ da kurulduğu düşünülmekle birlikte, çok yakınında bulunan Assos’ un M.Ö.2.bin yıllarına kadar inen tarihinden Antandros’ un da bu tarihlerde iskan görmüş olması mümkün görülmektedir.

Antik yazar Strabon, Leleg kavminin Bababurnu’ ndan (Lekton) İda dağına kadar olan bölgede yerleştiklerini belirtmektedir. Önce Thrakialı Mysialılar’ ın yerleştiği bilinen bölge, M.Ö. 7.yy’da Limni üzerinden gelen Aioller tarafından iskan edilmiştir. Pelasgların da bu tarihlerde Antandros’a yerleştikleri antik kaynaklardan anlaşılmaktadır. Antandros’ un bir Pelasg kenti olduğunu, tarihteki Batı Anadolu İsyanı’ ndan (M.Ö. 499-494) sonra Pers Kralı Dareios’ un komutanı Otoneis’ in Antandros’ u zapt ettiğini ve Kserkeses ordusunun Yunan seferine giderken kentin yanından geçtiğini Heredot’ tan öğrenmekteyiz.

Anadolu’ da araştırmalar yapan Henri Kiepert kitabında Antandros’ un akropolünün Altınoluk – Avcılar arasında Yarmataş olarak bilinen 215km. rakımlı tepede bulunduğunu ve kentin doğuya doğru yayıldığını ifade etmektedir. Kentin nekrolpolü ise Yarmataş Tepesi’ nin 2 km. daha batısında yer almaktadır. Nekropol alanı inşai faaliyetler sırasında ortaya çıkmış ve 1989-1996 yılları arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.

M.Ö. 7-2. yy arasında kullanıldığı anlaşılan nekropolde, arazinin eğiminden faydalanılarak üst üste iki ve üç kat olarak yerleştirilen lahit mezarların yanı sıra kremasyon (ölü yakma) ve direk toprağa gömü şeklinde bir çok gömü yapıldığı görülmüştür. Bu mezarlardan çıkarılan mezar hediyeleri, Balıkesir Müzesi’ nde sergilenmektedir. Kaçak kazılar sonucu ortaya çıkan Roma dönemine ait bir taban mozaiği çevresinde yapılan sistemli kazılar sonucunda M.S. 1. yy. tarihlenen ve duvarlarında fresk bulunan, taban döşemeleri mozaikli bir zengin evi bulunmuştur.

Paylaşın