Şair Küçük İskender, Yaşama Veda Etti!

Geçen yılın haziran ayından bu yana kanser tedavisi gören ve gerçek adı Derman İskender Över olan şair Küçük İskender, 55 yaşında yaşama veda etti. Küçük İskender en son “İkinci Waliz” adlı kitabı çıkarmıştı.

Şiir, roman, deneme, günlük gibi pek çok edebi türde eserler veren, “Ağır Roman” filmi ile oyunculuk deneyimini de yaşayan Küçük İskender, Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü, Erdal Öz Edebiyat Ödülü ve Necatigil Şiir Ödülü’nü almıştı.

Küçük İskender Kimdir:

1964 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Küçük İskender, Kabataş Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdi, son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, ancak burayı da tamamlamadı.

1980’li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. İlk şiiri Milliyet Genç Sanat Dergisi’nde, İskender Över ismiyle çıktı. Profesyonel olarak 1985’te Adam Sanat Dergisinde şiirleri yayımlanmaya başladı.

İstanbul’da Baba Zula, Rashit, Teoman, Gripin, Hayko Cepkin, Zakkum, Derya Köroğlu, Mabel Matiz, Can Bonomo, Nejat Yavaşoğulları, Model, Flört, gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştı. Küçük İskender, Mustafa Altıoklar’ın yönettiği Ağır Roman ve O Şimdi Asker adlı filmlerde de rol almıştır. Son olarak “İkinci Waliz” adlı şiir-metin-günlük kitabıyla okurlarıyla buluşan Küçük İskender’in bir süredir kanser tedavisi görüyordu.

2000 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülleri’nde Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik aldı. 2001 yılında Almanya’da, 2002 yılında Hollanda’da çeşitli şehirlerdeki etkinliklerde, 2005’te Avusturya’da, 2007’de Makedonya’da, 2008’de İsveç’te konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla kendini dile getirdi.

2003 yılında Berlin’de düzenlenen İlk Türk Eşcinseller Kongresi’nde bu konudaki bildirisini okudu. 2004’te NewYork’ta ve Kuzey Coralania’da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu.

2006’da İskender’i Ben Öldürmedim adlı şiir kitabıyla Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’nü kazandı. 2014’te 7.si verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü Küçük İskender’e verildi. Jüri ödülün gerekçesini “Türk Şiiri’ne getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık” olarak özetledi.

Kitapları: Şiir: Gözlerim Sığmıyor Yüzüme (1988), Erotika (1991), Yirmi5April (1994), Periler Ölürken Özür Diler (1994), Suzidilara (1996), Güzel Annemin Hayal Gücü (Tek Baskılık Kitap) (1996), Ciddiye Alındığım Kara Parçaları (1997), Papağana Silah Çekme! (1998), Alp Krizi ( Tek Baskılık Kitap ) (1999), Gözyaşlarım Nal Sesleri (1999),

Bir Çift Siyah Deri Eldiven (2000), İpucu Bırakma Sanatı (2000), Bahname (2000), Teklifsiz Serseri (2001), Kahramanlar Ölü Doğar (2001),  Çürük Et Deposu (2001), Eski Kral Deposu (2002), Siyah Beyaz Denizatları ( Toplu Şiirler I ) (2003), Barudî ( Kürtçe Çeviri ) (2003), Dicle ile Fırat (2004), Bir Daha Bana Benzeme Angel! (2004), Sarı Şey (2010), Bu Defa Çok Fena (2011), Ali (2013), Elli belirsiz (2014).

Serbest Metinler: Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri (1992), İkizler Burcu Hikâyeleri (1993), 666 (1994), Galileo’nun Pergeli (2009), The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi (1996), Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri (1996), Pop H’art (1997), Balık Burcu Hikâyeleri (2000), Made In Hell (2001), Insectisid (2002), Necronomicon / Ölüm Kitabı (2004), Waliz Bir (2016), Her Şey Ayrı Yazılır (2016).

Roman: Flu’es (1998), Cehenneme Gitme Yöntemleri (1999), Zatülcenp (2000).

Özel Derlemeler: Kanlı Lağım Fareleri’den küçük İskender’e (2001), Aşk Şiirleri Kolonisi (2004).

İnceleme / Eleştiri: Şiirli Değnek (1995), Eflatun Sufleler (2002), Rimbaud’ya Akıl Notları (2004).

Günce: Cangüncem (1996), Bu defa çok fena (2011)

Küçük İskender’in sözleri

Sevmek, ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da…
Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.
Gidiyormuş, ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık bırak gitsin. Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.
Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.
Sevgilim, seni anlatmaya tutulmuş bir güneş saatinden apaçık başlamalı.
Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor.

Paylaşın