Özel’den İktidara: Türkiye Cumhuriyeti Bir Anayasa Devletidir

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, “Biz bu ülkeye bu adaleti getirene kadar mahkemedeki adaletten herkes memnun olana kadar, sosyal adalet bu ülkede yaşayan herkes kendini eşit yurttaşlar olarak hissedene kadar kimsenin hakkını kimsede bırakmadan bu ülkede ekonomik adaleti sağlayıp önce açlığı sonra da yoksulluğu bitirene kadar sonuna kadar çalışacağız ve mücadele edeceğiz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “TC bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların anı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak.”

Özel, konuşmasının devamında, “Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp oradan güç alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet, anayasa ortadan kalkar, o zaman keşmekeş olur o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade vatandaştan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen uyması gerekir” ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gençlere üye olmaları çağrısı yapması üzerine izleyiciler arasından bir genç “Başkanım gelebilir miyim?” diye sordu. Özel, “üye olmaya mı” diye sorunca, genç “Evet” cevabını verdi. Özel Muhammet isimli genci kürsüye davet etti. Gencin bir de ikizi olduğunu öğrenen Özel, Muhammet’in ikizini de kürsüye davet etti.

Muhammed ve Mustafa adındaki ikiz kardeşler grup toplantısında, canlı yayında CHP’ye üye oldu. Özel’in dakikalar önce duyurduğu üye kampanyasının ilk üyesi olan Muhammet’e “İlk üyeye Genel Başkan rozeti yakışır” diyen Özel kendi rozetini çıkararak Muhammet’e taktı. Kardeşi Mustafa’ya da Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik’in rozeti takıldı.

Özgür Özel, konuşma öncesinde partiye yeni katılan milletvekili olduğunu söyledi. Aralık ayında İYİ Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu bugün CHP’ye katıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

“Biz bu ülkeye adalet gelene kadar, bu ülkede herkes kendini eşit yurttaşlar olarak hissedene kadar, önce açlığı sonra da yoksulluğu bitirene kadar sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddeler arasında elbette eleştireceğimiz maddeler olabilir. Herkes bu anayasaya bağlı olacak. İşine gelen kısımları alıp işine gelmeyen kısımları alırsanız o zaman beka sorunu olur. Bu ülkedeki en sade yurttaştan Cumhurbaşkanına kadar herkesin anayasaya uyması gerekir.

1 Mayıs Taksim’de kutlanması gereken hak olan işçi bayramıdır. 1 Mayıs’ta işçiler Taksim’e çıkmak istiyorlar. Şimdi yasaklıyorlar izin vermiyorlar. Kendisi de bir emekçi olan polise kanunsuz emirler veriyorlar. DİSK Anayasa Mahkemesi’ne gitti kazandı ama hala açmıyorlar. Siz Taksim Meydanı’nı egemenliğiniz bayrağı olarak görürseniz siz aslında muktedir değilsiniz demektir. İşçiler orada hakkını arıyorsa sonra da evine dönüyorsa siz muktedirsiniz demektir. Taksim’i 1 Mayıs’a açın. İçeriye bir tek 1 Mayıs dışı pankart sokmayıp kutlanmasına izin vermek bugünkü iktidarın kendi için yapabileceği en doğru iştir. Yasaklarsanız belki bir gün başka bir 1 Mayıs’a bırakırsınız. Ama o zaman siz iktidarda olmazsınız. Taksim’i 1 Mayıs’a açın 31 Mart’ın mesajını aldığınızı gösterin.”

Maalesef bir diğer tatsız husus, 83 yaşındaki Çetin Doğan’ı Silivri Cezaevine naklettiler. Bu zor günlerinde kendisini hapishanede tutmak yakışmaz. Bu da muktedirlik değil, bu güçsüzlüktür. Makbule Özer’le, 80-90 yaşındaki hastalarla uğraşarak devlet otoritesi tesis edilmez. Yaşlı hastaları cezaevinde tutmak özgüvensizliktir.

1 milyondan fazla atanmayan öğretmen var. 2002’de 68 bin öğretmen varsa bugün Erdoğan’ın atamadığı 1 milyon öğretmen vardır. Sayın Erdoğan bir miktar atama yapacağız dedi. Bu rakam 23 bin 900’dür. Maalesef gençleri çok üzdü. 100 bin öğretmen atamasının yapılması gerekiyor.

Hatay çok yüreğimizi yaktı. 6 Şubat’ta yüreğimizi yakan yangın sönmez. Yerel seçimlerde Hatay’da millet iradesi gasp edildi. Bir tek torba açılmadı. Biz Hatay’a sahip çıkacağız. Hatay’ı yüzde 60 ile almayı buradan ant içiyorum. Hatay’da 7 ilçede rezerv alan krizi yaşanmakta. Zemin sağlamsa oraların rantla çevrilmesine izin vermeyeceğiz. Hatay’ın hakkını yedirmem.

Antalya Kepez’deki teleferik kazasında maalesef bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Başkanımız (Mesut Kocagöz) kendisinden sonra 3 kez denetlenmiş kazadan sorumlu. Şimdi yeni bir video çıktı. Görevli sistemi açmaması gerekirken manuel çalıştırıyor ve kaza oluyor. Sistemi manuel kapatıyor. Yeni bir itiraz yapacağız. Çorlu Tren Katliamı davası yarın. Yarın annelerin haykırışlarına eşlik etmek için yürüyeceğim. Çorlu annelerini yalnız bırakmayın.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den ‘Erken Seçim’ Açıklaması: Böyle Giderlerse Yakın

Erken seçim tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “31 Mart seçimlerin sonuçlarından dolayı ben bir erken seçim tartışması başlatmayacağım dedim. Şimdi emeklinin sesini duymazsan, gençlerin geleceklerini karartmaya devam edersen, millet erken seçim isterse ben de haydi derdim. Böyle giderlerse yakın” dedi.

Özgür Özel, Erdoğan ile görüşmeye ilişkin ise, “MYK’yı bugün dördüncü kez toplayacağız. PM’yi topladım. Önceki dönem genel başkanlarımızla ile de görüşeceğim. Biz bir kişinin karar verdiği yapı değiliz. Biz ortak karar alır, istişare ederiz. Genel başkanlarımızın görüşlerini alacağım.

Bunun sonucunda da sayın Cumhurbaşkanı’nın takvimine göre randevu isteyeceğiz. Randevuyu Çankaya’ya verirse sevinirim. Meclis de olabilir. Beştepe’yi doğrudan tercih etmem ama mekan tartışması için de bu görüşmeyi heba etmem. Çünkü içerik mekandan önemli” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Özel, Now TV’de yayınlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat programında konuştu. Özel’in açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:

“Biz bunun bir yerrel seçim olduğunu unutmuyoruz. Millet sizi birinci parti olmanızı istiyoruz dedi. Sen kibrini göstermeyi sürdürürsen, millet erken seçim de ister. İnsanların cebinde parası yok. İnsanların ‘bunlarla olmuyor’ demesi erken seçim çağrısından çok daha etkilidir. Ben bir erken seçim çağrısı yapmayacağım. Ama milletimize kulak vermeye devam edeceğiz.

“Emeklilerin sesini duyurmak için…”

Çok yakında bir büyük emekli mitingi yapacağız. Yeri ne olur, ne zaman olur, onu değerlendireceğiz. Ama bizim mitinglerimiz barışçıl mitingler olacak. Emeklilerin sesini duymamaya devam ederlerse biz, emeklilerin sesini duyurmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Yürütmenin atması gereken adımlar var. Belediyelerimiz tasarruflu bir şekilde yönetilecek. Ne olursa olsun, mazaret üretmeyiz. Bu enkazı hep birlikte ayağa kaldıracağız. Milletin bu yoksulluğunda onları rahatsız edecek… Belediyeyi biz aldık diye CHP’lilerin çocukları işe girecek diye bir şey yok. İşe giren hakkıyla girsin. 31 Mart’ta atılan tokat kibre, şatafata atılmış tokattır. Sen yaparsan sana da atılır.

Sayıştay, belediye AK Partili diye suç duyurusunda bulunmamış. Bağımsız yargının mensupları kimin huzuruna gidiyorlarsa ondan çekinip de suç duyurusunda bulunmuyorlar. Normal şartlarda siyasetçiler Sayıştay’dan korkar. Eskiden başbakanlar Sayıştay’dan korkardı. Şimdi de Sayıştay, yürütmenin başından korkuyor.

IMF ile el sıkışıyorlar. Poz veriyorlar. Ama itiraf etmiyorlar. IMF neler isteyecekse ona benzer kemer sıkma politikalarını iktidar uyguluyor. Elbette güçlükler olur. Ama bir avuç zengine KKM verilecek ama emekliye zam yapılmayacak. Böyle olmaz. Fiyatlar sürekli artıyor. Asgari ücrete yılda dört kez zam yapılmalı. Bunlar iki kez yapacağız diyordu, artık onu da yapmıyorlar.  Sendikacılar da sendikacılığını yapacak. Bundan sonra CHP, mecliste olması gerektiği zaman mecliste sokakta olması gerektiği zaman sokakta olacak. Hakkını aramak isteyen herkese destek vereceğiz.

Bu ülkenin beka sorunu 4 gençten 3’ünün yurtdışına gitmek istemesidir. CHP iktidar olduğunda zaten bütün dünyaya vizesiz gidecekler. Avrupa Birliği üyesi olacaklar.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den Belediye Başkanlarına Uyarılar

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde birinci parti çıkan CHP’de genel başkan Özgür Özel, belediye başkanlarına uyarılarda bulundu. Özel, belediye başkanlarının israftan, lüksten, şatafattan uzak durması gerektiğini söyledi.

CHP Lideri Özgür Özel ayrıca, yeni seçilen belediye başkanlarına, “Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın” talimatı da verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştayı kapsamında belediye başkanları ile yaptığı kapalı toplantıda konuşulanlar belli oldu. Birgün’den Mustafa Bildirici‘nin edindiği bilgilere göre Özel, başarılı belediye hizmetlerinin tüm belediyelerde ortaklaştırılmasının önemine işaret etti.

Çalışmaların ortaklaştırılması amacıyla Genel Merkez koordinasyonunda çalışma yapılacağını kaydeden Özel, gençler için özel projelerin, yeni destekleyici adımların belediyeler tarafından atılmasını önemsediğini anlattı.

CHP Genel Merkezi’nin en çok üzerinde durduğu ve tüm belediyelere yaygınlaştırılmasını istediği projenin, “Genç Kart” uygulaması olduğu bildirildi. Öte yandan belediyelere, emeklilerin geçim sorununu azaltacak hizmetlerin üretilmesi talimatı verildi.

Toplantıda Özel, belediye başkanlarının israftan, lüksten, şatafattan uzak durması gerektiğini kaydetti. 31 Mart seçimlerinde kibrin değil, tevazunun kazandığının altını çizen Özel, Genel Merkez’in belediyelere her türlü desteği vereceğinin altını çizdi. Genel Merkez koordinesinde kurulacak etkin denetim mekanizmalarının, başkanların performansının ölçülüp değerlendirileceğini de kaydedildi.

CHP Lideri Özel’in başkanlara şunları söylediği öğrenildi: “Dönem, ayağa garanti pas dönemi. Tribünlere şov yapma dönemi değil. Sorunları dağ gibi olan vatandaş bizlerden en öncelikli sıkıntılarının çözülmesini bekliyor. Vatandaşa, ‘Bu başkanlar bu işi biliyor. Oy verdim pişman değilim. Allah onlardan razı olsun’ dedirtmemiz lazım. Millet bunu dediği zaman başarı kendiliğinden gelecektir. Bu seçimde Tayyip Erdoğan elindeki kamu gücüyle devletle milleti yarıştırdı.

Biz her kesimden oy aldık, hizmet edeceğiz. Bu seçimde eski ile yeni yarıştı. Onlar eskide inat etti biz yeni şeyler söyledik. Biz yeni kalmaya halkın içinde kalmaya devam edeceğiz. Sırtımızda büyük bir sorumluluk var. Önümüzde tarihin akışını değiştirme fırsatı var. Atatürk’ün partisini Cumhuriyetin ikinci yüzyılında iktidar yapma fırsatı var.”

“Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın”

Özgür Özel’in öte yandan, yeni seçilen belediye başkanlarına, “Popülizmden uzak durun, genel siyasete karışmayın” talimatı verdiği de belirtildi. Çalıştayın son günü belediye başkanlarına Genel Merkez’den talepleri de soruldu. CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre başkanlar en çok, iktidarın belediyeler üzerinde baskısının azaltılması için hukuki destek istedi.

Paylaşın

Özel’den Cumhur İttifakı’na: Seçmenin Mesajını Anlamadıkları Ortada

Partisinin Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda konuşan CHP Lideri Özgür Özel, Cumhur İttifakı’nın seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmelere, “Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır” şeklinde yanıt verdi.

Yerel seçimlerde 14 büyükşehir, 21 il olmak üzere toplam 35 ilde belediyeyi kazandıklarını hatırlatan CHP Lideri Özel, “En yakın partiden 11 fazla il belediyemiz var. 314 ilçede, 60 beldede, 409 belediyeyi hep birlikte kazandık. Yüzde 38 oy oranına ulaşarak partimizi hep birlikte birinci parti yaptık. Partimiz artık toplumun her kesiminden oy alabilen bir siyasi partidir. Büyük bir başarı elde ettik” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda konuştu. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Böyle bir günde 650 kişilik salonda seçilmiş belediye başkanları ve il başkanlarıyla birlikte bu salonu hınca hınç doldurabilmenin, koltuklarında oturan her bir kişinin ilçe seçim kurullarından il seçim kurullarından aldıkları mazbatalarıyla seçilmiş CHP’li olmasının gururunu yaşıyorum.

Gün oldu bu parti baraj altında kaldı, gün oldu çelengi il başkanları kendileri taşıdı ama 81 ilde Atatürk’ten emanet bu bayrağı yere düşürmeden bugünlere taşıyan ve onların sayesinde ki babaevi herkesin içine doğduğu, büyüdüğü, başı sıkışan herkesin çorbasının kaynadığını bacasının tüttüğünü bildiği, bir gün ihtiyaç duyarsa kapısının açılacağını bildiği yerdir babaevi. Bu babaevinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Bu seçimde milliyetçi demokratların payı vardır. Bu seçimde muhafazakar demokratların payı vardır. Bu seçimde tüm Kürt demokratların emeği vardır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye başkanlarına selam olsun. Üzerimizdeki yüzde 25’lik cam tavanı, bu sonuçlarla beraber tuzla buz ettik.

Bundan sonra ölçme-değerlendirmeyi siyasetimizin odak noktası haline getireceğiz. Doğru yapanı örnek göstereceğiz, yanlış yapanı doğruya sevk edeceğiz. İbre yukarı ise devam edeceğiz, aşağıdaysa mutlaka yanlıştan döneceğiz.”

Burada o babaevinin çorbası kaynasın diye yıllardır, o babaevine sahip çıkanların, bacası tütsün diye odun kesenlerin, aramızda olmayanları rahmetle, yaşayanları minnetle anarak bizi bugünlere getiren, partimizi 47 yıl sonra birinci parti yapabilmemiz için en kötü günde bu partiye sahip çıkanlara, en zor zamanlarda görevlerini layıkıyla yapıp, en iyi kamu görevlerini liyakatle, şeffaf, açık bir şekilde yapan ve geçmişte yerel yönetimlerde görev alıp bugün bu salonu hınca hınç dolduracak kadar çok mazbatayı almamızı sağlayan tüm belediye başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.

“Büyük bir başarı elde ettik”

Yerel seçimlerin sonunda 14 tane büyükşehri, 21 il merkezini kazanarak toplam 35 ilde belediyeleri kazandık ve en yakın partiden 11 fazla il belediyemiz var. 314 ilçede, 60 beldede, 409 belediyeyi hep birlikte kazandık. Yüzde 38 oy oranına ulaşarak partimizi hep birlikte birinci parti yaptık. Partimiz artık toplumun her kesiminden oy alabilen bir siyasi partidir. Büyük bir başarı elde ettik.

Biz bu yola çıkarken partinin gençlerin ve kadınların partisi olacağını vurgulamıştık. AK Partililer bıkmış dön dolaş aynı isimler belediye başkanı, bizim adayımıza oy veriyorlar. CHP’liler nasıl olsa kazanamıyoruz çaresizliğiyle, AK Parti’yi istemeyenler MHP’ye, MHP’yi istemeyenler AK Parti’ye oy veriyor. Seçimi bize, kendi seçmenimiz kaybettiriyor, öğrenilmiş çaresizlik.

Gencecik bir ekiple, çok tecrübeli bir ekiple birlikte 80 darbesinden bu yana açılmayan kapıyı açmak için düşünmeye başladık. Geçmişte açılan kapının kilidi mutlaka bir yerlerdedir dedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı 3 anahtarı aldık. Birinci anahtar, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kime emanet ettiğiydi. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etmişti.

İşte, gençlik diyerek, gençleşme diyerek, daha çok genç aday diyerek ilk anahtarı soktuk, çevrildi. İkinci anahtar… Cumhuriyet, kadını eşit yurttaş, eşit temsil ve kadına olan güvenle yükselmişti. Çok daha fazla kadınla ikinci kilidi de açtık. Üçüncü kilit… Yine Atatürk, bu ülkenin neden işgale uğradığını çok iyi biliyordu. Fatih Sultan Mehmet, çağ açıp çağ kapatırken, dünyanın en iyi mühendislerini getirip, dünyanın en ileri toplarını döktürüyordu.

Hazerfen Çelebi, Mimar Sinan… Bu ülkenin doğru istikametinin, bir yön olarak batı değil, bilim orada olduğu için, zamanında orada fenne sarıldıkları için, bilime yüzünü dönmüştü. Çağdaş dünyadaki en iyi yönetilen siyasi partiler nasıl yönetiliyorsa, bu süreci öyle yönetmek kararını konuştuk ve uyguladık. Bütün bilgiler üretildi, paylaşıldı, haftalık revizyonlarla her şey ölçme, değerlendirmeyle yönlendirildi. Hepimiz birden, bilime sarılarak ve bilimin söylediğini dinleyerek, gereğini ona göre yaparak kazandık. O yüzden, üçüncü anahtar da bilimsel yöntemlerdi.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Cumhuriyet’in tarihini yeniden yazma fırsatı yakaladık. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Alınan kredi tüketim kredisi değildir. Alınan kredi düpedüz bir yatırımcı kredisidir. Yatırım için, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıldı. 4 yıl bakacağım nasıl yönetilir diye. Kötü yönetirsen geri çekerler. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinciyle, ciddiyetiyle ve sorumluluğuyla davranmak zorundayız.

Bi yanda seçim gecesi seçmenin mektubunu balkonda okuyanlar grup toplantısında hikaye okumaya başladı. Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır.  Erdoğan ile yüz yüze görüşeceğim. Kutuplaşmayı kırmak için adım atacağımıza inanıyorum.

AK Parti seçmeninin protesto ettiği doğrudur ama siz değerli adaylara oy verdikleri de ortadadır. Bir erken seçim talebi olacaksa o şöyle olacak. Sarı karttan anlamayıp ikinci sarı kartı arayanlar var. Bizimkiler CHP’ye oy vermedi diyorlar. Sonuçlar bal gibi ortada. CHP’ye oy veren seçmene sen hainsin diyor.

İlk oy vermediğinde hain ilan ediyor. Biz gelene hoş geldin derken onlar gideni kendinden saymamakta. Varsın öyle yapsınlar, varsın milletin mesajını almasınlar. Millet mesajı doğru okuyanlara gereğini yapanlara da diyeceğini bilir. Bir mesaj almama durumu da Antalya Kepez Belediye Başkanımıza yapılan haksız muameledir.

Bir yanda seçim gecesi seçmenin mektubunu balkonda okuyanlar grup toplantısında hikaye okumaya başladı. Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır.  Erdoğan ile yüz yüze görüşeceğim. Kutuplaşmayı kırmak için adım atacağımıza inanıyorum.”

Paylaşın

“CHP Lideri Özel, Bir Vekilin İstifasını İstedi” İddiası

CHP Lideri Özgür Özel’in aday belirleme sürecindeki bir Parti Meclisi toplantısına aniden gelerek hakaret eden milletvekili Ufuk Çakır’ın istifa ederek Saadet grubuna geçmesini beklediğini söyledi.

Özgür Özel, Saadet grubunun düşmemesi için Saadet’e geçen Ali Fazıl Kasap’ın da CHP’ye geri döneceğinin sinyalini de verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Milletvekili Murat Emir’in grup başkanvekili olarak belirlendiği kapalı grup toplantısında partisinin milletvekilleriyle bir araya geldi.

Seçimin tamamlanmasının ardından salona gelen ve bir değerlendirme yapan Özel, alınan seçim başarısından dolayı memnuniyetini dile getirdi, kendisine inanan milletvekillerine teşekkürlerini iletti.

2028’de yapılacak genel seçimlerde başarılı olmak zorunda olduklarını, önemli bir fırsat yakaladıklarını ifade eden Özel, seçimin geride kaldığını ve bundan sonraki süreçte bütünlük içinde devam edilmesini istediğini söyledi.

Seçim öncesi dönemde kendisinin yanında durmayan milletvekillerinin hiçbir kaygı hissetmemesi gerektiğinin de altını çizen Özel, asıl önemli olanın bundan sonraki performanslar ve özveri olduğunu söyledi.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre; Özel’in milletvekillerine bundan sonraki sürece dair uyarıları da oldu.

Partinin bütünlüğüne aykırı hareket eden ve parti yönetimiyle uyumlu çalışmayan milletvekilleriyle birlikte yol almanın zor olacağını söyleyen Özel, parti içi uyumu bozanlarla ilgili tedbirleri alacağını, gerekirse disiplin süreci başlatacağını kaydetti. Seçimden önce başlayan tartışmaların sona ermesini isteyen Özel, “Bu tartışmalar artık bitsin” dedi.

Özgür Özel, grup başkanvekilliği seçimindeki yarışa da vurgu yaptı. Parti içi demokratik bir yarış yaşanmasının önemli olduğunu belirten Özel, Murat Emir’in kazanmasının kendisini memnun ettiğini de açık bir biçimde dile getirdi. Özel, seçim başarısının ardından parti içi yıpratıcı bir muhalefeti büyütecek adımların atılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Özel, grup başkanvekilliği için aday olan Sevda Erdan Kılıç’ı da medeni cesaretinden dolayı tebrik etti. Bu seçimde olmasa bile bir yıl sonraki grup başkanvekilliği seçiminde kendisini yeniden aday olarak görmek istediğini belirterek teşekkürlerini iletti.

Mersin Milletvekili Ufuk Çakır

Özgür Özel seçim sürecinde kendisini üzen bir olaya da gönderme yaparak önemli bir değişikliğin sinyalini verdi.

Aday belirleme sürecindeki bir Parti Meclisi toplantısına aniden gelerek hakaret eden Mersin Milletvekili Ufuk Çakır’ı ima eden Özel, Çakır’ın istifa ederek Saadet grubuna geçmesini beklediğini söyledi. Özel, Saadet grubunun düşmemesi için Saadet’e geçen Ali Fazıl Kasap’ın da CHP’ye geri döneceğinin sinyalini verdi.

Paylaşın

Erdoğan’la Görüşme Ne Zaman Olacak? Özgür Özel Açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılacak görüşme ile ilgili bir soruya yanıt veren CHP Lideri Özel, “Çok gecikmez ama bu hafta zaten yok. Önümüzdeki hafta, ondan sonraki hafta… Sayın Erdoğan’ın da takvimine göre, özel kalemler belirlerler” dedi.

Gündemdeki ıstakoz tartışmasına ilişkin de konuşan CHP Lideri Özel,  “Türkiye’de 16 milyon emekli var. Birileri bu ülkede bir ayını 230 avro ile geçirmek zorunda kalıyor. Balkonda mektup okuyan, grupta masal okuyor. Bu 31 Mart’tan ders almamak demektir. O zaman size daha sandıkta verilecek çok ders var” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup başkanvekilliği seçiminin ardından Meclis muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Birgün’den Mustafa Bildirici’nin aktardığına göre; Özel, AK Parti’nin yeni Anayasa hazırlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşme ve gündemdeki ıstakoz tartışmasına yönelik konuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa gündemiyle partilere gerçekleştireceği ziyaretle ilgili Özel, “Sayın Kurtulmuş’a kapımız her zaman açık. Ama Anayasa meselesinde çerçeveyi millet çizer. ‘Gelen gelsin, gelenlerle bu işi yapalım’ günleri geride kaldı” yorumunu yaptı.

Siyasetin, “Müzakerenin ve nezaketin terk edilmemesi gereken bir alan” olduğunu belirten Özel, Anayasa değişikliği konusunda “olmazsa olmaz” görüşleri olduğunu ifade etti. CHP’nin, Anayasa konusunda özel bir çalışma yürüteceğini kaydeden Özel, “Anayasa meselesinde çerçeveyi millet çizer. Anayasa’nın ne şekilde değiştirileceğini özel bir gündem ve titizlikle konuşmak lazım. Bir anda, ‘Anayasa değişiyor koşun. Gelen gelsin, gelenlerle değiştiririm günleri geride kaldı” diye konuştu. CHP Lideri Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre Anayasa yapıldığını söyleyerek, “Ona da uymuyor. Anayasa değiştirmek istiyorsanız bir kere mevcut Anayasaya uyuyor musunuz diye bakarız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’la yüz yüze görüşme

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yapılacak görüşme ile ilgili bir soruya yanıt veren Özel, randevu isteyeceklerini belirtti.

Programı hakkında bilge veren Özel, şunları anlattı: “Bugün grubumuzla bir toplantı yaptık. Pazartesi MYK yapmıştık, yarın uzun bir MYK’mız daha var. Öğleden sonra Parti Meclisimiz toplanacak. 2 ayda bir toplanan Parti Meclisimizi 2 ayda 13 kez topladık. bundan sonra da sık toplanmaya devam edecek. Cumartesi günü il başkanlarımız, belediye başkanlarımız ayrı ayrı ve birlikte cumartesi ve pazar günü çok özel bir çalışma toplantısıyla bir araya gelecekler. Yılmaz Büyükerşen başkanlığındaki heyetin 5 daimi üyesi toplantıya katılacak ve bundan sonrası için de çalışmaya başlayacağız.

Ve seçim sonuçlarını değerlendirip bundan sonrası için yol haritamızı belirliyoruz ki parti grubumuzla bir uzun toplantı daha yapma niyetindeyim. Ondan sonra sayın Cumhurbaşkanı ile yapacağım toplantının gündemini kendi adıma oluşturup sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu talep edeceğiz. ”

“Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil” diyen Özel, şunları kaydetti: “Biz nezaket görüşmesini bayramda, telefonda yaptık. Bu ziyaret Türkiye’nin gelecek dönemi ile ilgili Türkiye ekonomisinin yüzde 80’ine, nüfusunun yüzde 65’ine hizmet veren belediyelerin ve son seçimin birinci partisinin genel başkanının; son seçimin ikinci partisi ama bir önceki seçimde cumhurbaşkanlığına seçilmiş olan ve bir partinin genel başkanı olan sayın Erdoğan’la yapacağı görüşmedir. Nezaket görüşmesi olsa hızla yaparız ama sayın Erdoğan da ‘Konuşacağımız konular var’ dedi. Benim de önemli gündemlerim olacak.”

Özel, şunları söyledi: “Bu konuda Parti Meclisimden, grubumdan, belediye başkanlarımdan görüş alıyorum ve bunu olgunlaştırdıktan sonra öyle kısa bir görüşme için değil gündemleri önceden müzakere ettiğimiz uzun ve yapıcı olmasını ümit ettiğim, sonuçlar alacağımız düşündüğüm ve bundan sonraki Türkiye açısından anlamlı olabilecek bir sürece gireceğiz. O görüşme için önce parti içi kurullarla temasları tamamlamam gerekiyor. Hatta önceki dönem genel başkanlarımızın her birisi ile son aşamada fikirlerini ve önerilerini almam gerekiyor.”

Görüşme ne zaman?

Görüşmenin haftaya olup olmayacağına ilişkin soruya Özel, “Çok gecikmez ama bu hafta zaten yok. Önümüzdeki hafta, ondan sonraki hafta… Sayın Erdoğan’ın da takvimine göre, özel kalemler belirlerler” yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Özel’in, gündemdeki ıstakoz tartışmasına ilişkin yorumu ise şöyle oldu: “Bu bakış açısına milletimiz 31 Mart’ta bir sarı kart gösterdi. Hakem, bir futbolcuya sarı kart gösterdiğinde uyarır, ‘İkincisi de geliyor’ diyerek. Futbolcu, kusurlu hareketlerine devam ederse ikinci sarı kart geliyor dersiniz izlerken. Ben AKP’nin grup toplantısını izlerken ikinci sarı kart geliyor dedim. Türkiye’de 16 milyon emekli var. Birileri bu ülkede bir ayını 230 avro ile geçirmek zorunda kalıyor. Balkonda mektup okuyan, grupta masal okuyor. Bu 31 Mart’tan ders almamak demektir. O zaman size daha sandıkta verilecek çok ders var.”

CHP Meclis Grubu’yla kapalı çok sayıda kapalı toplantı gerçekleştireceğini kaydeden Özel, şunları kaydetti: “Bir oy ile kazanılacak bir seçimin bilincindeyiz. O bir oy için Türkiye’de gidilmedik il ve ilçe bırakmayacağız. Milletvekilliğinden geliyorum ve milletvekillerinin siyasetteki önemini biliyorum. Milletvekillerimiz ile önümüzdeki siyaseti birlikte kurup birlikte uygulayacağız.

Birileri parlamentoyu yıpratadursun, biz milletvekillerimizi siyasetin odağında görüyoruz. Grup büyük bir birlik ve bütünlük halinde önemli bir başarı elde etti. 31 Mart bizim için bir zafer değil, önemli bir görevdir. Çok büyük bir zafer için görevlendirildik. Bu görev genel seçimi kazanmaktır. Milletvekillerimizin belediye başkan olması ile boşalan illerimize özel görevlendirmelerimiz olacak. Kilis gibi illerimizde, milletvekillerinin olmadığın illerde görevlendirme olacak.”

Paylaşın

Erdoğan, Kapıyı Aralamıştı: Özel’den “Yüz Yüze Görüşme” Açıklaması

CHP Lideri Özgür Özel, “Ben Sayın Cumhurbaşkanı ile bayramda telefonlaştığımızda da söyledim. Biz Türkiye’nin ana muhalefet partisiyiz. Bu seçimlerde birinci partiyiz ama yurt dışına çıktığımızda Türkiye’nin partisiyiz” dedi ve ekledi:

“Türkiye’nin hakları, menfaatleri için birlikte çalışmak durumundayız. Bunun için önümüzdeki süreçte Sayın Erdoğan’la yüz yüze bir görüşmemiz de olacak. Orada da konuşacağız. Bizim bazı devlet geleneklerine hızla geri dönmemiz lazım.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller (SOC) Grubu Başkanı Frank Schwabe’nin daveti üzerine geldiği Strazburg’da, AKPM oturumunda SOC Grubu’na hitap ettikten sonra bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric ile görüşen Özel, AKPM Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller grup yönetimiyle de bir araya geldi. Özgür Özel ayrıca, AKPM Türkiye Delegasyonu ile bir toplantı yaptı.

Strazburg’da temaslarına devam eden Özel, AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yüz yüze görüşeceğinin mesajını verdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel şunları söyledi: “Ben Sayın Cumhurbaşkanı ile bayramda telefonlaştığımızda da söyledim. Biz Türkiye’nin ana muhalefet partisiyiz. Bu seçimlerde birinci partiyiz ama yurt dışına çıktığımızda Türkiye’nin partisiyiz. Türkiye’nin hakları, menfaatleri için birlikte çalışmak durumundayız. Bunun için önümüzdeki süreçte Sayın Erdoğan’la yüz yüze bir görüşmemiz de olacak. Orada da konuşacağız. Bizim bazı devlet geleneklerine hızla geri dönmemiz lazım.

Bundan 20 yıl öncesine kadar liderler talep ettiklerinde, ki önemli ziyaretlerinden önce mutlaka talep ederlerdi, Dışişleri Bakanlığı tarafından brifing verilirdi ve döndüklerinde de ziyaretlerini rapor ederlerdi Dışişleri Bakanlığı’na. Bizim bunu Türkiye Cumhuriyeti’ne hızla geri getirmemiz lazım.”

Erdoğan, görüşme için kapıyı aralamıştı

31 Mart yerel seçimlerinde tarihi bir başarı yakalayan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, seçim sonrasında yaptığı açıklamada Erdoğan ile de görüşmek istediğini söylemişti.

Dün Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir basın mensubunun “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sizden randevu istediği konuşuluyor. Bu talebe yanıtınız ne olur?” sorusuna “CHP’nin Genel Başkanı Sayın Özel’e kapımız açık. Ele alacağımız konu başlıklarımız çok, ziyarete geldikleri anda oturur konuşuruz” yanıtını vermişti.

Paylaşın

CHP Lideri Özgür Özel’den ‘Aşırı Sağ’ Uyarısı

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bahar Oturumu’nda Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nda açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, Avrupa’da yükselen aşırı sağ tehlikesine dikkat çekti. 

Haber Merkezi / Aşırı sağ ideolojisi kıta Avrupası’nın pek çok yerinde güçlendiğini ve  yükselen aşırı sağ akımlar ve otoriter rejimlerin tarihin sayfaları arasına gömülen zararlı ideolojileri gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Özgür Özel, “Bu nedenle demokratik siyaset güçlendirmeli, partiler arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Daha fazla güç birliği yapmalıyız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Fransa’da, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İlkbahar Oturumu kapsamında Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nda konuştu. Özel, konuşmasında şunları söyledi:

“CHP olarak geçtiğimiz yıl 100’üncü kuruluş yılımızı kutladık. Avrupa’nın en köklü sosyal demokrat partilerinde biri olarak 2 hafta önce yerel seçimlerde oy oranımızı yüzde 38’e çıkarıp, 17 milyon 300 bin vatandaşımızın desteğini alarak partimizi ülkemizin birinci partisi haline getirdik. 14’ü büyükşehir olmak üzere Türkiye’nin 35 ilinde birinci parti olarak belediye başkanlıklarını kazandık.

Şu anda iktidarda olan partiden 11 il daha fazla kazanmış durumdayız. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Bursa, Muğla olmak üzere hepimizin bildiği Türkiye’nin hem sanayi açısından, hem ekonomi açısından hem sizlerin en çok ziyaret ettiği 10 ilden 9’unu CHP’li belediyelerin yönetmekte olduğunu, bugün ülke nüfusunun yüzde 65’i CHP’li belediyelerden hizmet almakta olduğunu, yönettiğimiz belediyelerin ülke ekonomisinin yüzde 80’inini temsil ediyor olduğunu not etmek isterim.

Sosyal demokrat bir parti olarak toplumumuzun tüm kesimlerinden aldığımız bu büyük destekle sorumluluğumuz artmıştır. Bu sorumluluğumuzun bilinciyle sosyal demokrat değerlerden ve halkımızın ihtiyacı olan adaletli yönetimden asla taviz vermeyeceğiz.

Belirtmek isterim ki bizim öncüsü olduğumuz yeni siyasetin kadrolarında kadınlara ve gençlere çok daha fazla yer var. Partimizin yönetiminde yüzde 50 kadın var ve yönetim kademelerimizin yaş ortalaması 43’tür. Artık daha fazla kadın ve genç belediye başkanımız var. Katılımcı, bilime inanan, kolektif çalışma, halkımızın beklentilerini anlayarak ortak akılla karar alma anlayışı bize başarıyı getirdi. Bu anlayışımızı kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin temel değerlerini yaşatma iradesinden de farklı değildir.

Kadınların şiddetten korunduğu, eşitlik ve toplumun bir parçası olduğu toplum düzeni için İstanbul Sözleşmesi’nden tarafız. Demokrasinin ve insan haklarının herkes için güvence altında olması için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde tarafız. Emeğin, emeklinin, gençlerin, ekonomik ve sosyal hakların güvence altına alınması için Avrupa Sosyal Şartı’ndan tarafız.

Bizim tarafımız belli. Bizim kurucu kadrolarımızın gösterdiği rotadan, demokrasiden ve çağdaşlıktan tarafız. Avrupa’nın bütün ülkelerinden ilerici, sosyal demokrat, sosyalist ve çevreci yoldaşlarımızla birlikte 31 Mart günü Türkiye’de partimizin gerçekleştirdiği seçim başarısını tüm Avrupa’ya yaymak bizlerin dayanışmasından ortak mücadelesinden geçmektedir.

Bu çerçevede haziran ayı içinde Avrupa Parlamentosu seçimlerini çok önemli görüyoruz. CHP Genel Başkanı olarak bu seçimlerde ilerici, sosyal demokrat, sol siyasi partilere destek vermeye, katkı sunmaya hazır olduğumuzu buradan ifade etmek isterim. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türk seçmenlerin daha adil bir Avrupa’yı hedefleyen partilere yöneleceğine inanıyorum. Bunu bir davet olarak ifade ediyorum. Balkan coğrafyasından komşumuz ve Avrupa’nın en genç ülkesi olan Kosova’nın bu topraklarda Avrupa Konseyi üyeliğinin onaylanmış olmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumun altını çizmek isterim.

Ülkemiz 1959’da çıktığı Avrupa Birliği yolculuğunun 65’inci yılında halen tam üye statüsünü alamamıştır. Bu süreçte her iki tarafın eksik ve hataları nedeniyle ülkemizin tam üyelik hedefi gerçekleşememiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda, Avrupa Birliği’ndeki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır. AB tam üyeliği parti olarak bizim de halkımızın da temel hedefidir. Bu kurucumuzun bize gösterdiği rotadır. Biz Avrupa’nın bir parçasıyız. Türkiye’nin birinci partisi olarak ülkemizin AB üyeliği için katkı sunmaya, diplomatik girişimlerde bulunmaya, Avrupalı dostlarımızı ikna etme konusunda öncülük yapmaya hazırız.

Değerli yoldaşlarım, dünyamız bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Artık karşılaştığımız sorunlar sınırlarımızı aşan, çözümü hep birlikte çalışmamız gereken küresel meselelerdir. Birbirine derinden bağlı olan bu sorunlar silsilesi halkımızın ekonomik, sosyal koşullarını ve demokrasilerimizi tehdit etmektedir. Kurulu ekonomik düzenden hak ettiğini alamayan, kendini geride bırakılmış hisseden, gelir adaletsizliği yaşayan kitleleri radikal söylemlerle kendine çeken aşırı sağ ideoloji kıta Avrupa’sının pek çok bölgesinde güçlenmektedir.

Aşırı sağ akımlar ve otoriter rejimler tarihin sayfaları arasına gömdüğümüz zararlı ideolojileri tekrar gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahiptir. İşte biz Türkiye’de bu çoklu krize ortak sorunlara çare üretecek yeni siyasetin önemli ve güçlü adımlarını attık. Bu nedenle demokratik siyaseti güçlendirmeli. Yükselen otoriterliğe karşı partilerimiz arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Demokrasiye inanlar, yeni bir ekonomik düzeni kurma iradesi taşıyanlar olarak daha fazla güç birliği yapmalıyız.”

Neoliberal ekonomik düzenin yerine geçecek yeni bir düzen ile katılımcı, demokratik, eşit temsile dayalı bir yönetim anlayışı ortak ihtiyacımızdır. Ne küresel, ne ulusal alanda gelir adaleti sağlanamadığı gibi aksine her krizle gelir dağılımı daha bozulmuştur. Hemen her yerde en üst yüzde 1’lik grubun geliri artmıştır. Maalesef gelir eşitsizliği sürdürülemez boyutlara ulaşmıştır. Bu durum hem ulusal, hem küresel ölçekte gerilimini besleyen bir unsun olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda bizlere daha çok görev düşmektedir. Ancak bu şekilde işçilerin, çiftçilerin, dar gelirlilerin, güvencesiz bırakılan kesimlerin sorunlarına çözüm üretebiliriz.

Yaşadığımız son birkaç yıl bize savaş ve çatışmanın hala insanlık için en önemli risklerden biri olduğunu ne yazık ki gösterdi. 7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırı sonrasında İsrail’in Gazze’de yürüttüğü operasyonlarda şu an itibariyle 33 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. Bunun önemli bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Gazze’de bu insani dram sürerken hafta sonu İsrail ve İran arasında tırmanan gerilimi endişe ile takip ettik.

“1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti”

Geçtiğimiz kasım ayında uluslararası bir barış çağrısında bulunmuştum. Almanya’da kardeş partimiz SPD kongresinde, Genel Başkan Yardımcılığına seçildiğim Sosyalist Enternasyonal’in Madrid zirvesinde, Bükreş’teki Avrupa Sosyalist Partisi liderler zirvesinde, bu konuda bizlere büyük bir sorumluluk düştüğünü vurgulamıştım. Bu gerilimin sadece Ortadoğu coğrafyasında değil Avrupa ve dünyada büyük kaygıları tetiklediğinin bilincindeyim. Ortadoğu’da tansiyon bu denli yükselmişken partimize düşen görev bu gerilimi düşürecek her türlü çabanın öncüsü olmaktır.

Bu konuda kardeş partilerimizle dayanışma içinde her türlü girişime hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Çünkü bilinmelidir ki Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanmadan ülkeler arasında yükselen gerilim dinmeyecek, bu tehdit tüm Avrupa’da, tüm dünyada hissedilmeye devam edecektir. Sorunun kalıcı çözümü için Birleşmiş Milletlerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması erişilecek iki devletli oluşuma ihtiyaç olduğunu vurgulamak isterim.

Doğrudan sivilleri hedef alan saldırıların devamına göz yumulması ve bazı ülkelerin tutumları insan hakları gibi temel değerlerin zeminini yok ettiğini bir kez daha üzülerek vurgulamak durumundayım. Biz ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtta barış, dünyada barış sözünden hareketle daima barışın sözcüsü, haklının ve mazlumun savunucusu olmaya devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş bir partinin lideri olarak köklü bir geleneğin ve önemli bir misyonun temsilcisiyim. Bu misyonun hedefi çağdaş bir toplum, gelişmiş ve adaletli bir ekonomik düzen oluşturmaktır. Yönetimde aklı ve bilimi hakim kılmak, saygın, barışçıl, maceracılıktan uzak bir dış politika ile hem ülkemizde, hem Avrupa’da hem de dünyaya katkı sağlayacak bir mücadeleyi yürütmek durumundayız.

Ülkemizde girdiğimiz son seçimlerden aldığımız güçle Avrupa’daki kardeş partilerimizle yürüteceğimiz sıkı dayanışma ile hedeflerini gerçekleştireceğimiz daha adil ve daha eşit toplumlar oluşturacağımız konusunda umutluyum. Geçtiğimiz dönemde Azerbaycan ile aramızda yaşanan oylamasına dahil olmadığımız ama doğurduğu sonuçlar açısından da üzüntü duyduğumuz sürecin hızla onarılması gerektiğini düşünüyorum.

Konseyin ortak değerlerinin sonuna kadar savunucusuyuz. Ancak Azerbaycan ile yaşanan süreç bugüne kadar verdiği sonuçlar açısından her iki taraf açısından da öğreticidir. Bundan sonra ilişkilerin yeniden tesisi noktasında üzerimize düşecek her türlü katkıyı yapmak üzere bizim için çok önemli bir ülke olan Azerbaycan ile konsey arasında her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da ifade etmek isterim.

Avrupalı demokratlar olarak bütün krizleri üstesinden gelebilecek güçlü iradeye sahibiz. Daha demokratik, daha müreffeh, daha güvenli bir Avrupa, bu ailenin her ferdinin daha insan hakları temelinde, daha güçlü bir sosyal devleti mümkün kılmaktadır. İşte bu nedenle dayanışma içinde olmalıyız. Biz hem Türkiye’de hem Avrupa’da söz ettiğim ilkelerin kurucu iradesi olduk.

Bundan böyle de bu ilke ve değerleri tüm yurttaşlar için geçerli kılacak bir siyasetin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Daha güzel yarınları hep birlikte inşa edeceğimize olan inancımla sizleri selamlıyorum. İyi ki varsınız. Bundan sonra hep birlikte büyük başarıları elde etmeyi düşünüyor, saygılar sunuyorum.”

Paylaşın

Özel’den Filistin İçin “Deniz Gezmiş” Mesajı

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, “Dün Filistin’de olacaktım ama hafta sonu yaşanan saldırılardan sonra hava sahalarının kapatılması ziyaretimizi ertelememize neden oldu. En kısa zamanda Filistin’e giderek, 33 bin kaybın dünyaya duyurulmasını sağlayacağız” dedi ve ekledi:

“Bize düşen Bülent Ecevit’in Arafat’la kurduğu ilişki ve Deniz Gezmiş’in Filistin davasına sahip çıkmaktır… Yarın grubumuzdan 6 arkadaşımızın da görevli olduğu Avrupa Karma Parlamento Meclisi’nde bir konuşma yapacağım. Konuşmamın özünde Filistin’de yaşananlar ve İsrail’in mezalimi olacak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından ilk kez partisinin grup toplantısında konuştu. Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:

“Bugün tarihi bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Bu mutluluğu elbette çok kişiye borçluyuz saya saya bitmez. Baba ocağının bacasını tüttürenlere selam olsun… Cumhuriyet Hak Partisi olarak bize oy veren kimseyi pişman etmeyeceğimize söz veriyoruz.

Sayın Grup Başkanvekilim kendisine ulaşan notlar çerçevesinde burada olanları selamladı. Ben burada olmayan ve bundan sonra da burada olmayacak olan 4 kişiyi selamlamak istiyorum… Afyonkarahisar milletvekilimiz ve önceki dönem Grup Başkanvekilimiz Burcu Köksal, Adıyaman milletvekilimiz Abdurrahman Tutdere, Kastamonu milletvekilimiz Hasan Baltacı ve Kırıkkale milletvekilimiz Ahmet Önal.

İllerinde tek milletvekiliydiler, kimi 1 dönem kimi 4 dönemdir bu görevi yaptı. O ilin sesini Türkiye’ye duyurdu. Ve her birisi her iki kişiden birinin oyunu alarak kendilerine verdiğimiz görevi hakkıyla yerine getirerek bu gruptan ayrıldılar ama o illerin belediye başkanı oldular.

Bir de birini yolladık gitti çalıştı, 10 ay önce yüzde 20 olan oyu 38 yaptı, bütün Türkiye’nin gözlerini yaşattı. İsmet Paşanın gözlerini yaşarttı, Özal’ı sevenlerden de oy aldı. Milliyetçileri ayırmadı, Malatya ittifakını kurdu. Malatya’nın evladı Veli Ağbaba’ya teşekkür ediyorum.

İran – İsrail gerilimi

Ortadoğu 7 Ekim’den bu yana zor günler yaşıyor. İsrail ile İran arasındaki gerilimi takip ediyoruz. Bu süreçte tarafların gerginliği artıracak adımlardan uzak durması gerektiğini yineliyorum. Etrafımız ateş çemberine dönüşmüşken ülkemiz tansiyonu düşürecek her çabanın öncüsü olmalıdır. Gazze’de ateşkes sağlanmadan gerilimin engellenmesi mümkün değildir.

Dün Filistin’de olacaktım ama hafta sonu yaşanan saldırılardan sonra hava sahalarının kapatılması ziyaretimizi ertelememize neden oldu. En kısa zamanda Filistin’e giderek, 33 bin kaybın dünyaya duyurulmasını sağlayacağız. Bize düşen Bülent Ecevit’in Arafat’la kurduğu ilişki ve Deniz Gezmiş’in Filistin davasına sahip çıkmaktır.

Yarın grubumuzdan 6 arkadaşımızın da görevli olduğu Avrupa Karma Parlamento Meclisi’nde bir konuşma yapacağım. Konuşmamın özünde Filistin’de yaşananlar ve İsrail’in mezalimi olacak.

Böyle meselelerde yıllardır, kimin sorumluluğu varsa sonuna kadar soruşturulmasını savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Kusuru olan kim varsa gözünün yaşına bakılmasın. Kendi iç denetim mekanizmalarımızı da işletiyoruz. Adaletin tecelli edeceği yer hukuktur. Ancak bugün Antalya’da büyük bir hukuksuzluk, vicdansızlıkla karşı karşıyayız.

2017’de, AK Parti döneminde inşa edilmiş bir teleferik. Hattın yönetimi bakanlık tarafından kabul edilen sertifikalı bir şirkete yaptırılmış. Rekor bir oy oyla Kepez Belediye Başkanı seçilen Mesut Kocagöz, teleferiği denetleyen şirketten ayrıldıktan sonra 3 kez daha denetim yapıldığı ortadayken tutukluluk gibi bir tedbire başvuranlar Allah’tan korksun.

Soma’dan İliç’e ne facialar yaşandı, 1 kamu görevlisi bile yargılanmadı. 22 yıllık iktidarlarında 1 kişiyi dahi yargılamayanlar suçu Mesut Kocagöz’e yıkmaya çalışıyor, günah keçisi ilan etmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğim.

Hatay seçimleri

Hatay’ın iradesine sahip çıkmak üzere YSK’ye tam kanunsuzluk başvurusunu bizzat ben yaptım. Eğer geçen 31 Mart seçimi AK Parti’nin o başvurusuna rağmen yenilendiyse bizim başvurumuz üzerine en az 8 kez yenilenmesi gerekir. 108 seçmen hakkındaki kısıtlılık kararına rağmen oy kullandı, 3389 seçmen ölmüş olduğu halde yerine oy kullanıldı.

Reyhanlı ve Kumlu ilçelerinde belediye meclis üyesi adayları ilçe seçim kurulu üyesi olmuş, itirazları reddetmiş, içlerinden bir tanesi kendi mazbatasını imzalamıştır. Bu tam kanunsuzluk haline susacak olanlar, Hatay’da 1 sandığı bile yeniden saydırmayanlar, bu itirazları reddedenler bu tam kanunsuzluğun daniskasına bakalım ne diyecekler. Bu işin peşini bırakmayacağız. Hatay bizim kişisel meselemiz, milli meselemizdir.

Her birimiz şu sorumluluğu omuzlarımızda hissetmeliyiz; CHP bir çağrıda bulundu; siyasi partilerle ittifak yapamadık ancak ittifakı milletin vicdanında sandıkta yapmaya çağırdık. Renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan adını ülkemizden alan Türkiye İttifakıyla kimseyi ayırmadan kimseyi ötekileştirmeden bir büyük ittifakı sağladık. Baba ocağına zor günde bizlere güvenen demokratlar, iyi insanlar, Kürt demokratlar da geldi.

Kimseyi ayırmayacağız, bize oy veren kimseyi pişman etmeyeceğiz. Birinci parti olmanın sorumluluğuyla hakkı yenmiş kim varsa onun arkasında, yanında değil, önünde olacağız.

Biz belediyeleri birileri gibi çocuklarımızı işe sokmak için değil, biz birileri gibi millet açlıktan kıvranırken ıstakoz yiyenler gibi ihaleleri yandaşlara dağıtmak için değil, biz belediyeleri temiz yöneterek ve Türkiye’yi de nasıl yöneteceğimizi göstermek ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk genel seçiminde Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için aldık. Kalkın, Türkiye’yi kucaklayın.”

Paylaşın

CHP’nin Yeni Dönem Stratejisi: Hedef Yeni Seçmen

31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerde büyük bir başarıya imza atarak, seçimlerden birinci parti çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) yeni dönemin stratejisi de belli oldu.

Yeni döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan parti kurmayları, “Birinci parti tavrında olacağız. Makamlara da saygı göstereceğiz. Eleştirimizi yine en sert şekilde yapacağız ama kutuplaştırma da yapmayacağız” yorumunu yaptılar.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sabah gazetesine verdiği röportajda yeni dönemde izleyecekleri yol haritasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Son seçimlerden sonra artık Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanı olduğunu söyleyen Özel, bu nedenle Erdoğan ile kapalı bir iletişim sürdürmeyeceğini belirtti. Erdoğan’la görüşmeye açık olacağına da dikkat çeken Özel, “Eskisi gibi ‘Ben senin yanına gelmem’ yok. Tercih ederim ki Çankaya Köşkü’nde buluşalım. Kendisinden randevu isteyeceğim. Verirse orada görüşeceğim. Bu ülkenin meselelerini çözeceğiz” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Sarp Sağkal’ın aktardığına göre, CHP’nin yeni dönemdeki iletişim stratejisini anlatan parti kurmayları, Özel’in iktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesine konuşmasının ve gazetenin birinci sayfasında geniş bir yer bulmasının bile yeni döneme örnek olabileceğini söyledi.

Partinin eleştirilerinden geri adım atmayacağını vurgulayan kurmaylar, bunu yaparken seslerini kendilerine oy vermeyen yurttaşlara da duyurarak yapmak istediklerini belirtti. Bunun için de iletişim kanallarını sürekli açık tutmaları gerektiğini söyleyen partililer, “Ülkenin sorunlarını çözmek için gerektiğinde iktidarla da konuşacağız. Biz artık son seçimle Türkiye’nin birinci partisi olarak devleti yönetmeye talibiz. O yüzden makamlara da saygı göstereceğiz. Son seçimde olduğu gibi bakanlar, devleti siyasi parti aygıtı gibi kullanmaya kalktığında da en sert eleştirimizi yapacağız. İktidarın her dediğine tabi olmaktan söz etmiyoruz” yorumunu yaptı.

Erdoğan’sız sabah

İktidara yakın Sabah gazetesi, dün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i manşete taşıdı. Gazetenin AKP veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la doğrudan ilgili bir habere yer verilmeyen birinci sayfasında Yavuz Donat’ın CHP lideri Özel’le yaptığı röportaj geniş yer aldı.

Paylaşın