AK Parti’de Kadro Değişimi: 6 İl Başkanlığına Atama

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Hakkari ve Şanlıurfa il başkanlıklarına yeni atamalar yapıldı. Seçimler sonrası AK Parti’de farklı tarihlerde 15 yeni il başkanı atanmıştı.

Haber Merkezi / AK Parti Teşkilat Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana İl Başkanlığına Ozan Gülaçtı, Bingöl İl Başkanlığına Yılmaz Seven,

Bitlis İl Başkanlığına Kadir Köstekçi, Çankırı İl Başkanlığına Koray Erdoğan, Hakkari İl Başkanlığına vekaleten görev alan Zeydin Kaya, Şanlıurfa İl Başkanlığı’na vekaleten görev alan Ali İhsan Delioğlu’nun atandığı belirtildi.

Seçimlerden sonra, farklı tarihlerde olmak üzere, Tokat, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Ardahan, Kayseri, Samsun, Malatya, Adıyaman, Erzincan, Kars, Kırıkkale, Muğla, Niğde ve Uşak il başkanlıklarına yeni atamalar yapılmıştı:

Tokat İl Başkanlığına Ali Özer, Osmaniye İl Başkanlığına Servet Alibekiroğlu, Kayseri İl Başkanlığına Fatih Üzüm, Samsun İl Başkanlığına Mehmet Köse, Gaziantep İl Başkanlığına Murat Çetin, Kilis İl Başkanlığına Zihni Serhan Diyarbakırlı, Ardahan İl Başkanlığına Ersin Yılmaz,

Malatya İl Başkanlığına Namık Gören, Adıyaman İl Başkanlığına Emrah Erkan Bulucu, Erzincan İl Başkanlığına Mehmet Cavit Şireci, Kars İl Başkanlığına Muammer Sancar, Kırıkkale İl Başkanlığına Engin Pehlivanlı, Muğla İl Başkanlığına Gültekin Akça, Niğde İl Başkanlığına Mustafa Özdemir, Uşak İl Başkanlığına Himmet Yaşar.

14 ve  28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamayan il ve ilçe başkanlarının değişeceği kulislere yansımıştı.

Paylaşın

Doğu Ve Güneydoğu’daki 15 Barodan Provokasyonlara Karşı Tedbir Alınması Çağrısı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van barosunun da olduğu 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

15 baro tarafından yapılan açıklamada, “Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da yaptığı konuşma sırasında taşlı saldırıya uğramasının ardından Doğu ve Güneydoğu’daki 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

Ağrı, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Baroları adına yapılan ortak yazılı açıklamada, seçim propagandalarının yoğunlaştığı bir dönemde; dün Erzurum’da yaşananların seçim süreci ve güvenliği açısından endişelere yol açtığı belirtildi.

VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan’ın aktardığına göre, provokasyonlara karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.”

Paylaşın

HDP’li Sancar: 14 Mayıs’ta Karanlığa Son Vereceğiz

Bitlis’te halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz. Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.”

Sancar, konuşmasının devamında, “Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, PİA temsilcisi Rümeysa Gülmez ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının da katıldığı Bitlis mitinginde konuştu. Sancar, şunları söyledi:

“Gelê me yê bi rumet, hevalên hêja. Slav ji we ra, hun hemu bi xêr hatin, ser sera ser çavan hatine. Bitlis’in onurlu insanları, bu kadim şehrin değerli halkı, hepinizi yürekten selamlıyorum. Bu coşkunuz için binlerce kez teşekkür ediyorum. Evet, Bitlis de hazır. Bitlis, 14 Mayıs’a hazır. Bitlis, bu zulüm iktidarını göndermeye hazır. Bitlis Yeşil Sol ile Meclis’e temsilcilerini göndermeye hazır. Hazırız! Ülkenin dört bir yanında kararlılıkla devam ediyoruz. Geliyoruz, hep birlikte geliyoruz. Değişim, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve eşitlik için geliyoruz. İşte buradan bütün Türkiye’ye de Bitlis’in o güçlü ve kararlı duruşunun selamını gönderiyoruz.

“Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz!”

Seçim çalışmalarımızı halklarımızla birlikte yürütüyoruz. Her yerde aynı coşku, fedakarlık ve kararlılık. İşte halkla birlikte yürümenin gururu bu. Sizlerle gurur duyuyoruz. Gençlerle ve kadınlarla, onların öncülüğünde yürümekten onur duyuyoruz. Karşımızda bir kötülük ittifakı var. AKP-MHP ittifakı seçim kampanyasını zulümle, zorbalıkla ve yalanla yürütüyor. Her gün yeni operasyon düzenliyorlar, basına baskı uyguluyorlar. Özgür basın emekçilerini gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Burada ve ülkenin dört yanında bu yöntemle halkı susturabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz, en çok da Saray duysun Saray!

Dün Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Bugün de yine basın emekçilerine operasyonlar düzenlendi. Özgür basının çalışanları tutuklanıyor, partili arkadaşlarımızı alıyorlar, kampanyamızı engellemeye çalışıyorlar. Neden bu kadar operasyon? Çünkü biliyorlar değişim gücü ve iradesi buradadır. Türkiye’nin geleceğini kuracak güç bizleriz, sizlerin desteğiyle Yeşil Sol Parti’dir. Sizden korkuyorlar; baskılara boyun eğmeyen, diz çökmeyen Kürt halkının bu onurlu duruşundan korkuyorlar. Biliyorlar ki bu saltanata, bu yozlaşmış düzene, bu savaş politikalarına son verecek güç de bizdedir, bu halkın kararlı mücadelesindedir. Onun için saldırıyorlar ama nafile. On yıllardır aynı yöntemleri uyguluyorlar ama bizler yürüyüşümüzden bir adım bile sapmadık. Bir an bile duraksamadık.

Arkadaşlarımızı tutukladılar, darbe operasyonları yaptılar, yoldaşlarımızı siyasi rehine olarak cezaevlerinde tutuyorlar ama bir gidiyoruz binlerce geliyoruz. Öyle bir yürüyoruz ki, bütün bu kumpasları onların başına çalacağız. Şu an rehin tuttukları bütün yoldaşlarımızla özgürlükte buluşacağız. O günler çok yakın. 14 Mayıs bir milattır. Bu düzeni, bu iktidarı değiştirmenin büyük adımı 14 Mayıs’ta atılacaktır. 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarı tarihin çöp sepetine gidecektir. Sonra bu düzeni değiştiren güç olarak bizler Meclis’te en etkili şekilde temsil edileceğiz ve bu ülkeye demokrasinin, barışın, özgürlüğün, adaletin yolunu açacağız. Bizler değiştireceğiz. Bizlerle barış ve demokrasi gelecek. Buna inanıyoruz, hep birlikte inanalım.

“Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek”

İktidarın ayakta kalmak için başvurduğu yol savaş ve düşmanlık politikalarıdır. Kürt sorununda çözümsüzlüğü varlıklarını sürdürmenin temel yolu olarak belirlemişler. Kürt sorununa savaş yöntemleriyle, güvenlikçi anlayışla yaklaşmak onlar için ayakta kalmanın artık yolu olmuştur. Biz bunu da boşa çıkarıyoruz. Kürt sorununa demokratik çözüm için geliyoruz. Bizler bu ülkede demokratik çözümü, kalıcı çözümü, büyük barışı kurmak için söz verdik. Bunun için 14 Mayıs’ta Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermek gerekiyor. Bütün halklarımıza çağrımızdır ve Bitlis bunun da en güzel örneğini verecektir.

Bitlis halkına çağrı yapıyorum; inanıyorum ki bu seçimlerde Meclis’e ikiyle yetinmeyerek 3 vekil göndereceğiz. Savaş politikaları aynı zamanda bu ülkede yoksulluğun en temel sebebidir. Her gün savaş politikalarına yaptıkları yatırımlarla övünüyorlar. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı profil resmini değiştirdi. Savaş sembollerini koydu oraya. Demek ki medet umdukları tek yol kalmış, o da savaş politikaları. Bu ülkeye yıkımı getiren, canlarımızı alan, ekmeğimizi gasp eden bu savaş politikalarıdır, Kürt sorununda çözümsüzlüktür. Yoksulluğu bitirmek ve canlarımızı yaşatmak için mutlaka ama mutlaka Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek. Mutlaka olacak, bizlerle olacak.

Yoksulluk demişken, dere üstünü görüyorsunuz. İki yıldır esnafın dükkanı yıkıldı, kamulaştırma yapıldı. 2 yıldır bu esnaf ne yapıyor, nasıl geçiniyor diye dert edinen bir iktidar yok. Tersine esnafı açlığa ve sefalete mahkum ettiler. İki yıldır bu enkaz burada duruyor. Esnafımız, halkımız bunun hesabını bu iktidardan soracaktır. Tekellere peşkeş çektikleri kaynakları, halkın cebinden aldıkları kaynaklarla yürütüyorlar.

Bitlis, tütünü geçim kaynağı olarak ekiyor. Tütün üreticilerini, çiftçileri mağdur ettiler. Bitlis nasıl geçinecek, ekmeğini üretecek umurlarında değil. Umurlarında olan tek şey saltanatları, rant ve soygundur.  Ankara’ya saray kurdular, yetmedi İstanbul’a, yetmedi Marmaris’e de kurdular. Bunlar yetmiyormuş gibi Bitlis Ahlat’a da saray kurdular. O saraylarda yaşıyorlar. Saraylarda yaşayanlar dertlerinizi göremez, halkın sorunlarını çözemez.

“Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir”

Halk ile birlikte, halk için siyaset yapanlar ancak halkın sorunlarını çözebilir. İşte onlar biziz, Yeşil Sol Parti’dir. Sizlerle birlikte, sizler için her alanda omuz omuza siyaset yürütmeye kararlı olan partidir. Yeşil Sol Parti önceki mücadele birikimlerini toplamıştır. HDP’deki birikim buradadır. Bundan önce yaratılan büyük miras buradadır. Hepimiz buradayız. Birlikteyiz, mutlaka değiştireceğiz. Gençlerle kazanacağız. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğu, karanlığa mahkum etmek isteyen bu zorba iktidarı da gençlerin bu kararlı sesiyle değiştireceğiz.

Gençler bugünü de yarını da kendi özgür iradeleriyle kuracaklar. Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir. Sevgili kardeşlerim iktidar seçime nasıl hazırlanıyor görüyorsunuz. AKP-MHP ittifakı devlet imkanlarını sonuna kadar kullanarak yürütüyor. Halkın parasını halka karşı kullanıyor. Haram olsun onlara! Başka nasıl yürütüyorlar? Yalanlarla yürütüyorlar. Her gün yalan propagandayı ülkenin her yanına yayarak bir korku ortamı yaratmaya çalışıyorlar.

14 Mayıs bir darbe günüymüş diyor İçişleri Bakanı Soylu. Birazcık haysiyeti olsa aday olduğu anda bakanlıktan istifa ederdi. Madem etmiyor biz göndereceğiz onu. Onu da ağababalarını da göndereceğiz. İşledikleri suçların hesabını da soracağız. Korku yaratmaya çalışıyorlar. Korku ortamını hakim kılarsak insanları sindiririz diye düşünüyorlar ama yanılıyorlar kimse bunların yaratmak istediği korku ortamına asla kulak asmasın. Boş propagandalara asla kulak asmasın, asla prim vermesin. Hepimiz sandıkları koruyacağız. Her bir oy veren kardeşimiz aynı zamanda seçim görevlisidir.

Sabahlara kadar sandıkların başında hep birlikte nöbet tutacağız. Bu ülkede her şeyi çaldılar. İrademizi gasp ettiler. İrademizi kayyım politikalarıyla gasp ettiler. Bu kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gönderme zamanıdır. Halkın iradesini yeniden yönetime getirme zamanıdır. Korkuyu asıl onlar yaşıyorlar, kaybedeceklerini biliyorlar. Onlara kaybettirecek en büyük ve kararlı duruş da Kürt halkının ittifaklarıyla oluşturduğu duruş, yaratığı yürüyüş, büyüttüğü güçtür. Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı da kurduk. En büyük ittifakı halkımızla kurduk. Birlik olalım, birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyelim, irademizi güçlü tutalım. Bu düzeni değiştirelim, bu iktidarı gönderelim.

“14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz”

Ahlat’ta saray yapıyorlar, Bitlis’in yoksulluğunu görmüyorlar. Görmemeleri onların zihniyetinden kaynaklanıyor. Van, Hakkari, Şırnak, bütün Kürt şehirleri gelişmişlik sırasının en altındadır. Bitlis, Türkiye’de gelişmişlik bakımından 81 ilin 76’ıncı sırasındadır. Yani sefaletin en büyük olduğu illerden biridir. Kürt halkı bunu hak etmiyor, bunu değiştireceğiz. Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz.

Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor. Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.

Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak. Dîsa em, em li vir in. Dîsa em, dîsa azadî, disa aşitî, dîsa demokrasî, disa serkeftin, serkeftin, serkeftin hevalno. “

Paylaşın

Bitlis: Etnografya Müzesi

Etnografya Müzesi; Bitlis’in Merkez İlçesi, Taş Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bir şehri geçmişi ile tanımak istiyorsanız şehirde bulunan müzeye gitmelisiniz. Bitlis’in eski yaşayış tarzını anlatan ve Bitlis’e özgü yöresel zenginliği içinde barındıran Etnografya Müzesi 2005 yılında açılmıştır.

Bitlis merkezinde bulunan bu müze halka ücretsiz hizmet vermektedir. Pazartesi günleri dışında sürekli açık olan müzeye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Etnografya Müzesine gittiğinizde Bitlis yöresine ve tarihine özgü demir işçiliği, halı dokumacılığı, bastonculuk ve körükçülük gibi yöresel el sanatları bulmanız mümkün.

Bitlis’in zengin tarihini ve yöresel güzelliklerini içinde barındıran müze görülmeye değer. Adeta bir tarih sayfasında geziniyor gibi hissedeceğiniz Bitlis Etnografya müzesine gitmenizi tavsiye ederim. Ayrıca Ahlat’ta bulunan Selçuklu müzesi ve İslâhiye Medresesinde açılan Arkeoloji müzesini de ziyaret edebilirsiniz.

Paylaşın

Bitlis: Küfrevi Türbesi

Küfrevi Türbesi; Bitlis’in Merkez İlçesi, İnönü Mahallesi, Küfrevi Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Türbe ile birlikte şeyh Muhammet Küfreviye, tekke ve türbe olarak muhtemelen 18.yy.’da yapılmıştır. İki bölümden oluşan eserin ilk kısmında büyük bir giriş kapısının açıldığı dört bölüm halindeki revak.

İkinci kısımda ise türbe yer almaktadır. revakların üzeri kubbelerle örtülü olup kubbeler kuzey güney ve batı duvarları üzerine, doğuda ise duvarlara bitişik yarım sütuncuklar ile bunlar arasında bulunan sivri kemerli üç sütun üzerine oturmaktadır. İkinci kısmı teşkil eden türbe ise barok anlayışla inşa edilmiştir.

Yanında ikinci bir cümle kapısı bulunan türbenin çok girintili çıkıntılı sekizgen planı köşe kenarlarda dairevi kenarlar ve köşe çıkıntıları ile zengin ve hareketli bir görünüm kazanmıştır. Batı kenarı ileri doğru büyükçe bir dikdörtgen çıkıntı meydana getirmekte olup gerek bu kısmın gerekse esas mekanın üzeri kubbe ile örtülmüştür.

Paylaşın

Bitlis: Han Hamamı

Han Hamamı; Bitlis’in Merkez İlçesi, Gazi Bey Mahallesi, Nur Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hamamın kitabesi bulunmamakla birlikte, Şeref han’ın vakfiyesinde ismi geçen hamamın bu hamam olduğu sanılmaktadır. Hamamın düzgün olmayan plan düzeni, bulunduğu araziden kaynaklanmaktadır. Buradaki arazinin doğu ve güneyinin kazılmasından dolayı hamamın bir bölümü toprağa gömülmüştür.

Hamamın soyunmalık kısmı oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Bu bölüme sonradan yapılan ek binaların arasından girilmektedir. Beşik tonoz örtülü küçük bir bölümden sonra içerisine girilen soyunmalık, orijinal yapımında kare planlı olmasına karşılık sonradan iç kısımların köşeleri doldurulmuş ve sekizgen bir plana dönüştürülmüştür. Bu ölümün üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür.

Soyunmalığın doğusunda bulunan bir koridordan dikdörtgen, beşik tonozlu ılıklık bölüme geçilir. Diğer kapı ile de kubbeli bir bölüme geçilmektedir. Burada diğer hamamlarda rastlanmayan bir özellik de; soyunmalığın bir bölümünde beşik tonozlu küçük bir eyvan meydana getirilerek, kıble duvarına birde mihrap yerleştirilmiş olmasıdır. Zeminden 70 cm. yüksekliğindeki bu bölüm diğerlerinden ayrılmaktadır. Böylece hamam içerisinde bir mescit meydana getirilmiştir.

Hamamın doğusunda büyük bir alanı kapsayan düzgün planlı sıcaklık merkezi, bir kubbe ile örtülmüş. Bu bölüm 4 eyvan ve köşe hücrelerinden oluşmuştur. Buradaki hücreler arazi durumundan dolayı düzensiz bir plan ortaya koymuştur. Bazı hücrelerin genişlemesinde arazinin kayalık oluşu da dikkatleri çekmektedir.

Paylaşın

Bitlis: Paşa Hamamı

Paşa Hamamı; Bitlis’in Merkez İlçesi, Gazi Bey Mahallesi, Nur Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Paşa Hamamını 1571 yılında Beylerbeyi Hüsrev Paşa yaptırmıştır.  Paşa hamamı dikdörtgen planlı çifte hamamdır. Hamamın kadınlar ve erkekler kısmı yan yana olup, kadınlar kısmı yıkılmış, yalnızca erkekler kısmı günümüze kadar gelebilmiştir.

Dışarıdan basit bir yapı olarak görülen hamamın, doğu cephesine bir sıra dükkân yapılmıştır. Böylece hamamın XVI. Yüzyül özelliği gölgelenmiştir. Erkekler kısmının soyunmalığı, köşe ve tromplarının yardımı ile beden duvarları üzerine oturan merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Soyunmalığın güney duvarındaki bir kapıdan kare planlı bir hücreye geçilir.

Bunun batısında beşik tonozlu, doğusunda da kubbeli iki hücre bulunmaktadır. Bu kısımların ılıklılık olarak ayrıldığı sanılmaktadır. Kubbeli mekândan kuzey eyvanındaki sıcaklık kısmına geçilir. Bu sıcaklığın dört yanında beşik tonozlu dört eyvan bulunmaktadır.  Günümüze kadar gelebilen kalıntılarından, kadınlar kısmının da aynı düzende olduğu tahmin edilmektedir.

Paylaşın

Bitlis: Hatibiye Medresesi

Hatibiye Medresesi; Bitlis Merkez İlçesi, Zeydan Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Memi Dede Türbe ve zaviyesinin karşısında bulunan Hatibiye Medresesinin kitabesi olmadığından, kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Medrese yapı üslubuna göre XVI. Yüzyılda yapılmıştır. Günümüzde harap bir durumdadır ancak; Vakıflar Bölge Müdürlüğü zaman zaman restorasyon çalışmaları yapmaktadır.

Hatibiye medresesi blok kesme taştan yapılmıştır. Osmanlı mimarisindeki medrese planlarından çok farklı bir düzendedir. Dikdörtgen planlı medresenin güney batı köşesi bir platform üzerinde olup, buradaki giriş kapısına oniki merdivenle çıkılmaktadır. Bu bölümde büyük bir dershane bulunmaktadır.

Medresenin yan ve arkası kayalıklara dayanmıştır. Bu nedenle de aydınlatma orta kısmın üzerini örten tonoz ve yanlardan sağlanmaktadır. Batı kenarında beşik tonozla örtülü bir eyvanla birleşen bir bölüm bulunmaktadır. Batı kenarından beşik tonozla örtülü dikdörtgen hücrelere geçilmektedir.

Bu hücreden günümüze gelemeyen ancak, izlerinden anlaşılan bir diğer hücreye geçilmektedir. Bu bölüm 5.10X5.05 m. Ölçüsünde dikdörtgen plan düzenindedir. Kalıntılarından medresenin güney batı yönünün bezemeli olduğu sanılmaktadır. Buradan yalnızca güney batı köşesindeki duvarlar günümüze gelebilmiştir. Bu bölümler nişler, örtü motifleri ve silmelerin izleri görülebilmektedir.

Paylaşın

Bitlis: Yusufiye Medresesi

Yusufiye Medresesi; Bitlis’in Merkez İlçesi, İnönü Mahallesi, Çürük Düzü (Esentepe) Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Şems-i Bitlisi’nin türbesinin hemen alt kısmında bulunan bu medresenin kitabesi günümüze gelmediğinden kimin tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir. Yapı üslubundan XVII-XIX yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır.
Yusufiye medresesi yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun kenarında düzgün olmayan dikdörtgen planlı bir yapıdır.

Kesme taştan yapılmış medresenin planı L şeklini andırmaktadır. İki sütun ve üç yuvarlak kemerli bir revağın arkasında dört medrese hücresi sıralanmıştır. Bu hücrelerden giriş sağında bulunan hücre, diğerlerinden farklıdır.
Diğer hücreler dikdörtgen ve beşik tonozlu olmasına karşılık, burası kare planlı ve kubbe ile üzeri örtülüdür.

Bu hücrenin dershane olduğu ihtimali yüksektir. Hücreler dışarıya açılan birer pencere ile aydınlatılmıştır. Doğu kenarında L planının ucunu meydana getiren bir hücre daha bulunuyor. Medresenin tümünün üzeri toprak damlıdır. Dershane hücresinin üzeri konik taş külahlı olarak günümüze kadar gelmiştir. Geçmişte vezaevi olarakda kullanılan medrese, restore çalışmaları görmüştür.

Uzunca bir süre bakımsızlıktan yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan ve balicilerinde uğrak yerlerinden biri konumuna gelen Yusifiye Medresesi, şimdi hem koruma altına alınmış hemde hergün onlarca ziyaretçinin akınına uğruyor.

Paylaşın

Bitlis: İhlasiye Medresesi

İhlasiye Medresesi; Bitlis’in Merkez İlçesi, Taş Mahallesi, Gökmeydan Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Medrese, Selçuklular tarafından 1216 tarihinde yaptırılmıştır. Kitabesine göre 1589 tarihinde Bitlis hanlarından 5. Şerefhan tarafından onarılmıştır. Mimari görünüş açısından klasik Selçuklu estetiğinin tüm özelliklerini taşıyan şaheser, dikdörtgen planlı, düz damlı ve kubbesizdir. Ortada heybetli bir tamburu, dört köşesinde silindirik destek kuleleri vardır. Ön cephesindeki süslü portali yapının en güzide bölümüdür.

Zamanının değerli bilim ve sanat adamlarını bünyesinde yetiştiren bu şaheser, giriş dışında üç ana bölümden oluşmaktadır. restore edilen medrese günümüzde Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir. Bahçesindeki ziyaretgah olarak kullanılan Şerefhanoğullarına ait Veli Şemsettin, I. Ziyaeddin Han, II.Şerefhan ve Üç Bacılar Türbeleri ile birlikte bir bütünlük arz etmektedir.

Paylaşın