Bingöl: Bağlarpınarı Kilisesi

Bağlarpınarı Kilisesi; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşlarıyla ulaşım mümkündür.

Köy içinde, tescilli tek gözlü çeşmenin arkasındaki sokaktadır. Büyük oranda yıkılmıştır. Beden duvarlarının moloz iç dolgu kısmı kalmış olup dış duvarların kesme taşları çoğunlukla sökülmüştür. Kısmen doğu cephe duvarında düzgün kesme taşlar görülmektedir.

Paylaşın

Bingöl: Kaya Sığınak Odaları

Kaya Sığınak Odaları; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Cevizli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Özel araçla ulaşım mümkündür.

Kayalık bir alan olup alanın kuzey cephesine açılan odalar tahminen 1,5-2 m boyutlarda girişe sahip ve dikdörtgen planlıdır. Odaların sağındaki kayalığın yontulmuş insan yüzü formunu andırması dikkat çekicidir

Paylaşın

Bingöl: Zağ Kaya Odaları

Zağ Kaya Odaları; Bingöl’ün Solhan İlçesi, Gökçeli ve Yenidal köyleri arasında sarp bir kayalıkta yer almaktadır. Özel araçla ulaşım mümkündür.

Kayaya oyulmuş dört katlı sığınak odalarına, yine kayaya oyulmuş dar bir yoldan ulaşılmaktadır. Üst katlara merdiven ve boşluklarla çıkılmaktadır. Her katta farklı sayıda ve ebatta oda vardır. Odalar kare, dikdörtgen ve dairesel formdadır.

Odalarda yine kayaya oyulmuş sedirler, girintiler (raflar) ve pencereler vardır. Odalarda ayrıca bacalar ve içi kireç sıvalı tandırlar, irili ufaklı nişler, el tutamakları, sekiler, çanak ve küp negatifleri, kuyu ve yuva şeklinde oyuntular görülmektedir.

Kayalıkların Urartu orijinli olduğu ancak sonradan Bizans, Ceneviz ve Acem uygarlıklarınca da kullanıldığı düşünülmektedir. En üst katta 400 kadar oda olduğu söylenmekte olup insan ve doğa tahribatından dolayı günümüze 30 kadar mekân-oda kalmıştır.

Paylaşın

Bingöl: Kiği Kalesi

Kiği Kalesi; Bingöl’ün Kiği İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Görgeç Tepe üzerindedir. Kalenin bulunduğu bölgeye özel araçla ulaşım mümkündür.

Kuzey ve batı yamaçları çok dik olan bir mevkide, güney ve doğu yönleri büyük ihtimalle kale beden duvarlarıyla korunmuş bir kaledir. Bingöl’ün üç önemli kalesinden biri kabul edilir. Kaleye çıkış güney taraftandır. Günümüze temel izleri ile duvar kalıntıları olan üç gözlü bir yapı ulaşmıştır.

Kayalar mimari işçilik göstermediğinden Urartulara tarihlenmemektedir. Kalenin yamaçlarında Selçuklu, Osmanlı ve daha erken dönem, ortaçağ seramiklerine rastlanır. Kaynaklarda M.S. 8-9. yüzyıllarda Bizanslı Herakliyus döneminde Erzincan tebaasına bağlı ve Kığıa’nın oğlu Tolon’un hâkimiyeti altında bulunduğu yazılıdır.

Kale çok sağlam olup, içindeki asker sayısı çokmuş. Ebu Ubeyde’nin İslam orduları başkumandanı olduğu dönemde Halit Bin Velid, Diyarbakır, Maden ve Palu Kalelerini zapt ettikten sonra, Kiğı Kalesi’ne gelmiş, Müslüman olan bir rahibin verdiği bilgiden de yararlanarak kurduğu bir planla Talon’u sinirlendirmiş ve Talon 1200 atlı askeriyle kaleden çıkmış, 300 kişilik İslam askeriyle Temuran (Bağlarpınarı) civarında savaşmıştır.

Bu sırada Talon öldürülmüş, askerleri bozguna uğratılmıştır. Talon’un karısı Marcanos Margrit, Halit Bin Velid’i kaleye davet etmiş, sonra da Müslüman olmuştur. Erzincan tarihinde bu kalenin Acemlerin akınına maruz kaldığı rivayet olunmaktadır. Kale’ye giren İranlıların halka işkence yaptıkları, evleri yakıp yıktıkları, erkeklerin çoğunu öldürdüklerinden bahsedilmektedir.

Paylaşın

Bingöl: Ginc Kalesi

Ginc Kalesi; Bingöl’ün Solhan İlçesi, Kaleköy Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kaleköy’ün 1 km kadar kuzeybatısındadır.

Kayalıktan destek alarak inşa edilmiş, Murat Irmağı kıyısında bir kaledir. Hâkim bir tepe üzerinde bulunan kalenin güneyinde birkaç gözlü bir yapı kalıntısı, batısında da sur duvarı parçaları görülmektedir. Aynı alanda su sarnıcı ya da zindan olabilecek kavisli bir yapı kalıntısı bulunmakta olup bazı bölümlerinde kopmalar olsa da sağlam durumdadır.

Kuzeyinde ise taş moloz parçalar halindeki yapı yıkıntısı vardır. Mimari kalıntılar kum-kireç (Horasan harcı) karışımlı çakıl, moloz ve kiklopik taşlardan, Ortaçağ mimari üslubuyla yapılmıştır. Kalede geç klasik ve orta çağ sırlı-sırsız keramik parçaları, Osmanlı seramiği formunda ince ve kalın cidarlı yeşil renkli amorf seramik parçaları görülmektedir. Ayrıca kalenin batısında, kalenin uzantısı olan bir alanda Hariri yazısı ile yazılmış bir mezar, tek hücre halinde bir yapı kalıntısı ve geometrik motiflerle süslü taş parçaları görülmektedir.

 

Paylaşın

Bingöl: Kral Kızı Kalesi

Kral Kızı Kalesi; Bingöl’ün Genç İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçes merkezine yaklaşık 2-3 km mesafededir.

Kale, bir tepe üzerine kurulmuştur. Kaynaklarda “Dara Hini” vi, “Dare Hindir Kelie” v olarak geçmekte, yöre halkı ise buraya “Dara Hindir Kella” yani “Dara’nın Çeşmesi” olarak isimlendirmekte olup bu kaleyi Pers Hükümdarı Daranın M.Ö.7. yüzyılda kızı için yaptırdığı söylenmektedir.

Genç Kalesi de denilmekte olup Genç ilçesi de adını bu kaleden almıştır. Bir kaynakta da Akkoyunlu Uzun Hasan’ın Trabzon Rum İmparatoru’nun kızı Despina (ya da Theodora) ile evlendiğinde onun için yaptırdığı söylenmektedir. Dört tarafı çayla çevrili olup yalnızca doğuda bir geçit bulunmaktadır. Yüzeyde yapı olarak birkaç duvar kalıntısı ve moloz taş yığınları görülmektedir.

Paylaşın

Bingöl: Sebeterias Kalesi

Sebeterias Kalesi; Bingöl İl Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Murat Vadisi üzerinde Bingöl İl Merkezi’ne 18 km uzaklıktadır.

Urartu Kralı Menuas’ın Bingöl yaylalarını elinde tutabilmek için yaptığı Bingöl’ün üç önemli kalesinden birisidir  . Urartu Kralı Menuas zamanında Palu şehrine (Şimdiki Elazığ, Palu ilçesi) Şebeteriyaş denilmekteydi . Nitekim Genç ilçesinde bulunan Kral Kızı Kalesi ile hemen hemen aynı özelliklere sahiptir.

Murat Çayı’nın ve köprüsünün kuzeybatısında bulunan bir yerleşme ve kaledir. Nehir hemen Kalenin doğusundan akmakta olup Kale’nin 2/3’ünü aşındırmıştır. Bu aşınmadan dolayı kulelerden birinin nehre düşmüş olduğu görülmektedir. Kalede yapı olarak birkaç duvar kalıntısı ile bu duvarlara ait moloz taşları bulunmaktadıriv. Tepenin kuzeyinden toprak alımı ve güneyindeki yol yapımı nedeniyle daha önce kuzey-güney doğrultusunda uzanan tepenin formu değişmiştir.

Üzerinde kırmızı astarlı seramik parçalarına rastlanmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesine göre burç ve kaleleri büyük taşlarla yapılmış olup beşgendir. Kale güney antitorosların çok zor aşıldığı Genç-Diyarbakır yolu üzerinde olup konumu nedeniyle Güneydoğu Anadolu’yu Doğu Anadolu’ya bağlayan geçit üzerindedirii. Geçiş güzergâhı üzerinde yol güvenliğini sağlamak amaçlı küçük karakol tarzında inşa edilmiş uç kule mahiyetindedir.

Paylaşın

Bingöl: Gayt Kalesi

Gayt Kalesi; Bingöl İl Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl merkezinin kuzeyindeki Çayboyu Mevkii’nde, Bingöl Çayı yakınındadır.

Ortaçağ’dan kalma bir kale ve yerleşim alanı kalıntısıdır. Garnizon tipi bir yapı olabileceği düşünülmektedir. Çokgen bir plana sahip olup kulelerle desteklenen 2 m genişliğinde sur duvarları bulunmaktadır. Ayrıca bu kale de bazı kalelerde olduğu gibi prehistorik bir höyük üzerine kurulmuştur.

Kalenin doğu yönünde fazla tahrip olmuş bir surun kalıntıları tespit edilmiştir. Bundan Kalenin ikinci bir surla tahkim edildiği anlaşılmaktadır. Alanda rastlanan çanak çömlek parçalarının incelenmesinden, Kale’nin tarihinin Demir Çağına, belki Urartu’ya uzandığı tahmin edilmiştir.

Paylaşın

Bingöl Kalesi (Simani)

Bingöl Kalesi (Simani); Bingöl İl Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl merkezinin 1 km kadar kuzeydoğusundadır.

Tescilli antik Urartu yolu üzerinde olduğu düşünülmektedir. İçinde bir düzineye yakın mekân barındıran, konaklama merkezi de olan bir kaledir. Eteklerinde teraslar ve bu teraslarda da yapılar bulunmaktadır. Güney eteklerindeki bir teras üzerinde yine çok sayıda Urartu pithos parçalarına rastlanmıştır . Demir çağına ait olduğu belirlenmiştir.

Yoğun tarım etkinliği yapılan kale 30×35 m boyutlarındadır. Doğusunda 30×40 m.lik dikdörtgen bir yapı, kuzeyinde yan yana sekiz adet mekânın varlığı görülmüştür. Keramikler iri depo kapları dışında çark yapımıdır. İnce kum katkılı, mikalı hamurları olan kaplar orta derecede pişmiş olup kahverengi ve pembemsi astarlıdır. Kalede dikdörtgen ve üçgen şeklinde çukurluklarla bezeli tipik Urartu keramiklerine rastlanmıştır .

Paylaşın

Doğanın Gücüne Hayran Kalacağınız Mağaralar!

Bingöl ili sınırları içerisinde yer alan, Kiği Çiçektepe Köyü Mağarası, Zağ Mağarası, Kalkanlı Köyü Mağaraları, Kübik Mağarası, binlerce yıl öncesine ait medeniyetlerin izlerini sürebileceğiniz veya doğanın gücüne hayran kalacağınız yerlerdendir.

Kiği Çiçektepe Köyü Mağarası: Mağara, Kiğı ilçesinin Çiçektepe köyünde, Sivri Dağı ın eteğinde bulunmaktadır. Mağarada iki oda, at için yer, yemlik ve çocuk beşiği mevcuttur. Mağaranın bulunduğu yer oldukça eğimli bir yapıya sahiptir.

Ayrıca Mağara önündeki mevcut yolla Erzincana gidildiği rivayet edilmektedir. Bu mağara, Kiğı’nın çok eski çağlardan beri insan topluluklarına mesken olduğunu göstermektedir.

Zağ Mağarası: Zağ Mağarası, Bingöl-Solhan-Muş karayolunun 18. kilometresinde sağ yöne ayrılan Gökçeli-Kuşburnu Köy Yolunun 5. km.sinde yer almaktadır.

Zağ Mağaraları, sırtı dağa yaslanmış olan doğal kayalık kütlenin ön cephesinde, kayalık alanın hemen tamamına yayılmış olan mağara/odalardan oluşmaktadır.

Bu mağara/odalar insan eliyle yapılmış, iç mekanlarda birbirine kademeli geçişlerle bağlantılı ve çok katlıdır.  M.S. 5. yüzyıl başlarına, Erken Hristiyanlık (Geç Roma-Erken Bizans) Dönemi`ne tarihlenmektedir.

Söz konusu Mağaralar, olasılıkla bu tarihlerde Roma İmparatorluğu`nun baskısı altında olan, Hristiyan inancına sahip toplulukların gizli yerleşim, yaşam ve ibadet alanı olarak kullanılmıştır. 

Alt katta yer alan ilk mağara/odadan sonra kademeli geçiş ve merdivenler takip edilerek en üst kata ulaşılabilmektedir. Bu biçimiyle mağara/odaların zemin kat dahil 5 (beş) katlı olduğu görülmektedir.

Bazı odalarda bulunan anakaya tabanına oyulmuş ve içleri sıvalı küp biçimindeki çukurlar, tahıl ve yağ, içki benzeri sıvı deposu olarak kullanılmıştır. Daha küçük bazı çukurların ise sunu çukuru olduğu düşünülmektedir.

Kimi odalarda kline/sekiler görülmektedir. Bu verilere göre; Mağara/odaların bir kısmının günlük yaşam alanı, bir kısmının mutfak/kiler/depo, bir kısmının ibadet alanı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Kübik Mağarası: Karlıova ilçesinin Kübik Köyü yakınlarındadır. İçinde cilalı Taş ve Tunç Devrine ait bazı kalıntılar vardır. Duvarlarında bir takım oymalar ve işlemeler mevcuttur.

Kalkanlı Köyü Mağaraları: Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı Köyü yakınlarında bulunan mağaralar, birçok oyma sanatı ile süslenmiştir. Mağaralar ve mağaraların çevrelediği şelale turistik bir öneme sahiptir.

Paylaşın