Bingöl: Balaban Bey Camii

Balaban Bey Camii; Bingöl’ün Kiğı İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinde olduğundan ulaşımı kolaydır. Yürüme mesafesindedir.

Caminin 1401-1402 yıllarında Akkoyunlu Pir Ali Bey tarafından yaptırıldığı (Yeni Rehber Ansiklopedisi sayfa 38’de) söylenmektedir. Ana girişi kuzeydedir. Çatısı kırma çatı şeklinde olup, saç malzeme ile kaplanmıştır. Duvarları, köşelerde düzgün kesmetaş diğer kısımlar moloz taştandır. Batı ve güney cephelerinde dört, doğu cephesinde iki pencere bulunmaktadır.

Minare kesmetaşlardan olup konik bir yapıya sahiptir. Son cemaat kısmında iki tane sanduka tipi mezar vardır. Cami girişi kemerli kapıdandır. Üstünde kitabesi vardır. Mahfil kısmı girişin hemen üstünde yer almaktadır. İç tavan döşemesi ağaçtandır. Söz konusu caminin batı tarafında mezarlık alanı bulunmaktadır. Üzerinde Osmanlıca yazılı on iki dilimli sarık formlu, ve sal taşı şeklinde mezar taşları dağınık bir vaziyette yer almaktadır.

Paylaşın

Bingöl: Bağlarpınarı Camii

Bağlarpınarı Camii; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

1804 tarihli olup, dönemin KiğıTemran sancakbeyi olan Mirliva Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Orijinal minaresi camii avlusu girişinde, taş basamaklı ve ahşaptır. Daha sonraki dönemlerde son cemaat yerinin batı köşesinde ve camiden ayrı olarak kesme taş malzemeyle yeni bir minare yapılmıştır.

Camii avlusundaki sanduka mezarlar ile hemen bitişikte bulunan eski mezarlıktaki mezar taşlarında görülen motifler, hayat ağacı, sürahi/vazo içerisinde çiçekler, güneş kursları ve geometrik bezemeler ağırlıklı olup, Akkoyunlu, Karakoyunlu mezar taşları özelliklerini yansıtmaktadır

Paylaşın

Bingöl: Bağlarpınarı İki Gözlü Çeşme

İki Gözlü Çeşme; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Köy içerisinde yer alan çeşme iki nişlidir. Düzgün kesme taştan yapılmıştır. Yuvarlağa yakın sivri kemerlidir. Saçak kısmı düz saçak profillidir.

Eğimli arazi boyunca çeşme alınlık duvarı uzatılmıştır. Yüksekliği yaklaşık 3 metre uzunluğu ise yaklaşık 8-9 metredir.

Kemerli nişler içerisinde maşraplık olarak küçük dikdörtgen bir nişler bulunmaktadır. Bunun alt kısmında su akışını sağlayan kesme taş oluk dışa çıkıntılı olarak yapılmıştır.

Kitabesi bulunmamaktadır. Kabaca bazı kısımlar çimento ile gelişigüzel onarılmıştır.

Paylaşın

Bingöl: İsfahan Bey Camii

İsfahan Bey Camii; Bingöl’ün Merkez İlçesi’ne bağlı Saray Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

İsfahan Bey Cami’nin üzeri çatı ile örtülü kare planlı olup, dış cephesi yeni malzeme ile sıvanmıştır. Köşe taşlarının düzgün kesme taşlardan, beden duvarlarının ise yontulmuş moloz taşlardan örüldüğü görülmüştür. Yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Daha önce de depremlerden zarar gören caminin tavanı beton tabla dökülmek suretiyle yenilenmiş olmakla birlikte son depremde bu kısımlar da zarar görmüştür. Caminin orijinal olduğu düşünülen minaresinin kaidesi kare planlı,gövdesi yuvarlak planlı, kaideden gövdeye geçiş ise pahlıdır. Camii minaresi de camii gibi oldukça hasarlı olduğu, minare gövdesinin bir kısmının yıkılmış olduğu , minarenin ayakta kalan kısmında ise çatlakların olduğu gözlemlenmiştir.

Şimdiye kadar birçok deprem geçirdiği ve onarıldığı için orijinal yapısını kaybeden yığma taş yapılı İsfahan Bey Camiinin Osmanlı mimarisinin izlerini taşıdığı, Çapakçur Beyi İsfahan Bey tarafından 1500’lü yıllarda inşa edildiği belirtiliyor. İsfahan Bey Camii Bingöl’de şehir merkezinde bulunan tek tarihi eser ve ilk cami olma niteliğini taşıyor.

Paylaşın

Bingöl: Kale Köy Camii

Kale Köy Camii; Bingöl’ün Solhan İlçesi, Kale Köy sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür. 

Solhan, Kaleköy(Ağçakale) içerisinde yer alan camii rivayete göre; Selçuklular döneminde yörede hüküm süren yerel beyliklerden Sıvidi beylerinden Mir Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Düzgün kesme taşlarla ve yerel özellikte inşa edilmiş, daha sonra eklemeler yapılmıştır. Cami mimarisi orijinal olup, zaman zaman onarım görmüştür.

Hemen bitişiğinde yer alan tek magazinli ve tonoz kemer girişli bir yapı kalıntısı ve buna bitişik olarak doğu yönünde devam eden yapı kalıntıları, bunların cami ile birlikte bir külliye olabileceğini düşündürmektedir. Yine bu yapı kalıntılarının hemen bitişiğinde İslami dönem mezarlığı yer almaktadır.

Paylaşın

Bingöl: Sait Yazıcı Evi

Sait Yazıcı Evi; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Bağlarpınarı camisinin kuzeyinde bulunmaktadır. İki katlı taş yapının alt katı ahır, üst katı konut olarak kullanılmaktadır. Ahırın iç bölümü duvarlara bitişik 4 yarım sütun ve orta bölümünde yer alan 4 sütunla üç nefli olarak düzenlenmiştir.

Alt kat güney ve batı duvarların üst kısmında açılmış kemerli yapıya sahip 2’şerden toplam 4 mazgal pencere ile aydınlatılmaktadır. Dıştan tamamen düzgün kesme taş olan yapı içte kemer ve sütunları düzgün kesme taştan diğer kısımları ise yontu taştan yapılmıştır.

Alt kat olarak han görüntüsü içerisinde olan taşınmaza değişik zamanlarda ilaveler yapılmak suretiyle genişletilmiştir. Doğu kısmına ise yeni malzeme ile ekleme yapıldığından yapının özgün yapısı da bozulmuştur.

Yapım yılı kesin olarak bilinmemektedir. Birinci kat ile üst kat dıştan yatay silmeli bir profile ayrılmıştır. İçten alt kat tavanı özensiz ahşap hatıllarla kapatılmıştır. Yapı dıştan ise kırma çatı ile örülmüştür.

Paylaşın

Bingöl: Bağlarpınar Çeşmesi

Bağlarpınar Çeşmesi; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı (Temran) Köyü içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Çeşme tek nişlidir. Düzgün kesme taştan yapılmıştır. Yuvarlağa yakın sivri kemerlidir. Saçak kısmı düz saçak profilli iken kod farklılığından bitişikte bulunan evin genişletilen bölümünün taban kısmı nedeni ile düz profilli saçak kısmın bir bölümü kaldırılarak beton kalıp dökülmüştür. Eğimli arazi boyunca çeşme alınlık duvarı uzatılmıştır. Yüksekliği 3.10 m uzunluğu 9.50 m’dir.

Kemerli niş içerisinde 0.28- 0.38-0.18 m ölçülerinde maşraplık olarak küçük dikdörtgen bir niş bulunmaktadır. Bunun alt kısmında su akışını sağlayan kesme taş oluk dışa çıkıntılı olarak yapılmış olup, oluğun her iki yanında da sal taşlarla su alınmasını kolaylaştırabilmek için karşılıklı taş seki yerleştirilmiştir. Hayvanların girişini engellemek için ön kısma demir korkuluk yaptırılmıştır. Kitabe bulunmamaktadır. Kabaca bazı kısımlar çimento ile gelişigüzel
onarılmıştır.

Paylaşın

Bingöl: Çır Şelalesi

Çır Şelalesi; Bingöl’ün Merkez ilçesine bağlı Ilıca Beldesi, Uzundere Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Çir Şelalesi, 100 metre yükseklikte Çir Taşı adı verilen bir kayadan yükselen su 50 metre yükseklikten düşer. Suyun adeta dans ederek düşmesi adeta insanları kendine hayran bırakmaktadır.

Buraya ilkbahar mevsimi ile birlikte ziyaretler başlamaktadır. Her yıl çok sayıda kişi bu şelaleyi ziyaret eder. Şelale ve çevresi harika manzaralarla kaplıdır.

Buraya gelip serin su eşliğinde piknik yapabilir veya doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Tabi bol bol manzara fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmeyin.

Paylaşın

Bingöl: Kös Kaplıcaları

Kös Kaplıcaları; Bingöl’ün Merkez İlçesine bağlı Ilıcalar Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaz ve kış aylarında ulaşım sağlanabilmektedir.

Kös Kaplıcaları suyunun kimyasal özellikleriyle ilgili çalışmalar İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı tarafından yapılmıştır. Kaplıca suyunun kemik hastalıkları, diş çürümeleri, mide ve bağırsak hastalıkları, idrar yolları hastalıkları, sinirsel hastalıklar, gut hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalıkları, kadın hastalıkları ve beslenmeye bağlı flor eksikliğinin tedavisinde faydalı olduğu belirtilmiştir.

Kaplıcaların 1 moteli, 1 oteli, 1 pansiyonu ikisi kapalı olmak üzere 3 yüzme havuzu, lokantası, çay bahçesi, araç parkı bulunmaktadır.

Paylaşın

Fotoğraflarla 2 bin 800 yıllık ‘Urartu Yolu’

Dünyanın en eski yolu olan Urartu Yolu; Elazığ’ın Karakoçan İlçesinden başlayarak Bingöl’ün Kığı, Sancak ve Karlıova İlçelerinden devam ederek Karacehennem Ormanlarına kadar uzan bir yoldur.

1980’lerde keşfedilen Urartu Yolu, 2 bin 800 yıl önce inşa edilmiştir. Urartular, Milattan Önce birinci yüzyılın başında, Anadolu’da, Van Gölü çevresinde kurulan bir devlettir.

Bu bölgeye yerleşen kavimler, beylikler ve aşiretler halinde yaşamaktansa, bir devlet kurarak kendilerini koruyabilmek adına, zaman içinde bir araya gelmiş ve Urartu Devleti’ni kurmuştur.

Başkenti Tuşpa (Van) olan Urartu Devleti, Milattan Önce 8. ve 7. yüzyılda en güçlü olduğu dönemi yaşamıştır. Bu dönemde devletin sınırları içinde İran’ın kuzeybatısı, Aras Vadisi ve Doğu Anadolu yer almaktaydı.

Mezopotamya ve Asur sanatının etkisini barındıran bir kültüre sahip olan Urartular, çivi yazısı ve Hitit hiyeroglif yazısını kullanan bir devletti.

Urartular’ın siyasi ilişkilerinde öne çıkan devlet, Asurlular’dı. Asurlular ve Urartular birçok kez savaşmıştır. Asurlular’ın kayıtlarında Urartular’ın adı geçmektedir.

Bu kaynaklarda, Asurlular’ın Urartular’a karşı savaştığından bahsedilmektedir.

Bu savaşların da etkisiyle, Urartular’ın yapılarında savunmada kolaylık öne çıkarılmıştır.

Bulundukları dağlık, kayalık bölgenin avantajı ile dik yamaçlara yapılan yapılar, savunma için bir kolaylık sağlamıştır.

Maden işlemede gelişen Urartular, bulundukları bölge ve çevresinde metal işlemecilik üzerine önemli çalışmalar yapmış ve diğer uygarlıkları da etkilemiştir.

Paylaşın