Türk Tabipleri Birliği’nden ‘Bilim Kurulu’ Kararlarına Tepki

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu ve Türk Tabipleri Birliği, Merkez Konseyi Bilim Kurulu toplantısından sonra alınan temaslı aşılıların karantinaya alınmaması ve semptom göstermeyenlere PCR testi yapılmaması kararları almasına tepki gösterdi.

Haber Merkezi / “Halk sağlığı için gerekli adımları atmayan iktidar yönet(e)memektedir ve bu süreçte sorumluluğu olanlar istifa etmelidir” çağrısında bulunan TTB, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Bilim Kurulu toplantısında temaslı aşılıların karantinaya alınmaması ve semptom göstermeyenlere PCR testi yapılmaması kararları alınmıştır. Bu kararları kamuoyuna açıklayan Sağlık Bakanı ve bireysel önlemlerle salgının şubat ayında kontrol altına alınacağını öngören salgının merkez üssü İstanbul’un il sağlık müdürünün yaklaşımları ise pandemi karşısında teslimiyeti işaret etmektedir.

“Salgın karşısında çaresiz kalmıştır”

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yetmezlikleri, ekonomik kriz; liyakatsiz Sağlık Bakanlığı ve il sağlık müdürlüğü yöneticileri, salgını kontrol altına alamamış ve kendi haline bırakmıştır. Yüksek sayıdaki ölümlere de kayıtsız kalınan bu kendi haline bırakma durumu yeni değildir ve bu durum salgının başından bu yana sürmektedir. Bilimsel temellerden yoksun son açıklamalar, Sağlık Bakanlığı ve il sağlık müdürlüklerinin pandemiyi yönet(e)meme sürecinde artık pes ettikleri aşamadır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile tedavi edici hizmetlere ve hastanelere odaklanmış sağlık hizmetleri stratejisi çökmüştür. Güçsüzleştirilen ve birey hedefli örgütlenen birinci basamak sağlık hizmetleri, toplumsal bir tehdit olan salgın karşısında çaresiz kalmıştır.

Virüsün bulaşıcılığının artması nedeniyle test ve aşının özendirilmesi; etkin ve hızlı bir aşılama programı gerekirken Sağlık Bakanlığı’nın aldığı son kararlar bilimsel olarak kabul edilemez. Dolayısıyla kararların sağlık çalışanları ile toplumu karşı karşıya getirme, sağlıkta şiddeti artırma ihtimali yüksektir. Test sayısının azaltılması, hastalığın gerçek boyutunun toplum tarafından anlaşılamamasına neden olmaktadır. Bakanlık eliyle oluşturulan bu kontrolsüzlük hali her yurttaşımızı potansiyel COVID-19 vakasına dönüştürerek toplumu riske atmaktadır. Kamu otoritesinin topluma sunduğu mesaj bu iken sağlık çalışanlarına yönelik politikaları da benzerdir, zira bu kararlar ve uygulamalar sonrası sağlık kurumlarında da herhangi bir önlemin alınmaması, sağlık emekçilerinin hayatlarının da hiçe sayıldığını göstermektedir.

Kötü sağlık politikalarına rağmen tüm fedakârlıklarıyla salgını kontrol altına almaya çalışan hekimler ve onların örgütü Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak toplum sağlığı için bir kez daha uyarıyoruz: Omicron varyantı ile salgın yeni bir evreye girmiştir ve bu varyantın aşılıları dahi hasta edebildiği, bulaştırıcılığının çok yüksek olduğu ve kısa sürede toplumun büyük kısmına bulaşabileceği bilinmektedir. Son bilimsel verilere göre hastaneye yatırma ve ölüme yol açma potansiyelinin Delta’ya göre düşük olması ve daha hafif seyrettiği de bilinmektedir. Buna rağmen riskli gruplarda ölüme yol açma tehdidinin de büyük olduğu ve bu pikin ilerleyen günlerinde daha fazla ölümle karşılaşılabileceği de öngörülmektedir. Bununla birlikte hatırlatma dozunu yüksek düzeylerde tutan ülkelerde Omicron varyantının yol açabileceği hastane yatışlarının ve ölümlerin daha düşük olduğu görülmektedir.

Delta varyantı öncesi ve delta dönemindeki bilimsel yayınlarda, post-COVID sürecinin geçirilen hastalığın şiddeti ile paralellik göstermediği belirtilmişti. Bu anlamda, kişiler virüsle hastalandıktan sonra hayatta kalsalar bile sağlıkları olumsuz etkilenebilecektir.

Önümüzde kısa süre olduğunun bilinci ile halk sağlığını koruma yükümlülüğü olan Sağlık Bakanlığı, olası pikin en hafif geçirilmesi için elinden geleni yapmalıdır.

  • Toplumsal ve bireysel önlemler birlikte yaşama geçirilmelidir.
  • Aşısızların ve eksik aşılıların etkin ve hızlı bir kampanya ile aşılanmaları sağlanmalıdır.
  • 5-11 yaş grubu için aşılama programı başlatılmalıdır.
  • PCR yanında hızlı testlerden de yararlanılmalı; günlük yapılan test sayısı yükseltilmeli; temaslı ve risk gruplarının taramaları hızlı tarama testi ile yapılmalıdır.
  • Bulaştırma potansiyeli olan yakın temaslı kişiler, hatırlatma dozu yapılmış olsalar dahi karantinaya alınmalıdır.
  • İzolasyon ve karantina altına alınan aileler için adı konulmuş bir ekonomik ve sosyal destek programı uygulanmalıdır.
  • Bulaşı artırma potansiyeli olan barınma koşullarına sahip aile bireyleri için karantina dönemini geçireceği kamusal yerler sağlanmalıdır.
  • Ücretsiz ve nitelikli maskenin Omicron varyantı pikinde yaşamsal olduğunu hatırlatıyoruz. Riskli yerlerde çalışanlarda N95 maske dağıtılmalıdır.
  • Kalabalıklaşmalardan kaçınmak için önlemler alınmalıdır. Toplu yaşam yerlerinin kapasitesi %50 ile sınırlandırılmalıdır. Aşısız kişilerin bu yerlere girmeleri engellenmelidir. Bu öneriler toplu taşıma için de geçerlidir. Yüz yüze yapılacak etkinliklerde bu önlemlere dikkat edilmelidir, etkinliklerin mümkünse çevrimiçi olarak yapılması sağlanmalıdır.
  • Kapalı ortamlarda havalandırmaların kamusal denetimi sağlanmalıdır.
  • Çalışma hayatı, kalabalıklaşmanın gözlemlendiği bir diğer alandır. Fabrikalar ve kamu kurumları %50 kapasite ile çalışmalıdır. Bu süreçte çalışanlar herhangi bir hak kaybına uğramamalıdır.
  • Sağlık kurumlarında kapasitenin aşılmasına dair hazırlıklar yapılmalıdır.

“Bilimsellikten uzak iktidar…”

Bu öneriler toplumun ve sağlık emek meslek örgütlerinin karar alma süreçlerinde olduğu aktif bir mekanizmayla, değişen koşullara göre güncellenmelidir. TTB’nin aralık ayında yaptığı erken uyarı ve ayrıntılı önlemler kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu uyarılar kamu kurumlarınca göz önünde bulundurulmalıdır. Sıraladığımız önlemler, hem salgın kontrol deneyimi olan bilim insanları hem de Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri tarafından da bilinmektedir. Olması gereken bilginin gereğini yerine getirecek iradeyi gösterebilmek ve yükümlülükleri yerine getirebilmektir.

Ne yazık ki yetkili merciler, sadece bireysel korunma önlemlerine bel bağlamıştır, salgın kontrolü vatandaşların aşı gönüllüğüne, fiziksel mesafe ve maske önlemlerine daraltılmış ve bırakılmıştır. Bakanlığın ve müdürlüklerin halk sağlığı yükümlülükleri rafa kaldırılmıştır. Bu tercih ile ölümlere sessiz kalan popülist, bilimsellikten uzak iktidar, yaşam hakkı ihlali yapmaya ve insanlığa karşı suç işlemeye devam etmektedir.

Halk sağlığı için gerekli adımları atmayan iktidar yönet(e)memektedir ve bu süreçte sorumluluğu olanlar istifa etmelidir.”

Paylaşın

Bakan Koca’dan Yüz Yüze Eğitim Ve Karantina Açıklaması

Bilim Kurulu toplantısı sonrası yazılı açıklama yapan Bakan Koca, açıklamasında, “Okullarımızda yüz yüze eğitim devam edecektir. Ülkemizdeki tüm müesseseler kapanmadan okullarımız kapanmayacaktır. Tedbirlere uyarak eğitime devam edilecektir… Hiç aşı olmayan ya da hatırlatma dozu üzerinden 3 ay geçmiş temaslı kişilere de 7 gün karantina kuralı uygulanacak. Beşinci gün kuralı da yine geçerli olacak.” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Bilim Kurulu bugün kritik bir toplantı daha gerçekleştirdi. Artan vakalar, yüz yüze eğitim ve karantinanın ele alındığı toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamalarda bulundu.  Bakan Koca, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“Bilim Kurulumuz, salgının seyri, karantina kuralları, tedbirler ve aşı programı gündemi ile toplandı. Toplantımızda alınan kararlar maddeler halinde aşağıda sıralanmıştır.

1. Omicron varyantı beklendiği üzere önemli bir vaka artışına neden olmuş durumda. Vaka sayılarındaki artış hastanelere henüz benzer oranda yansımamıştır. Omicron varyantının en çok yayıldığı İstanbul’da hastane yükünde belirgin bir artış gözlemlenmemiştir. Omicron varyantının diğer varyantlarla karşılaştırıldığında daha az hasta ettiğini söyleyebilmek için yeterli veri olmamakla birlikte mevcut işaretler endişeye sebep olmamaktadır.

Karantina süresi değişti

2. Karantina sürelerinin mevcut koşullar dikkate alındığında yeniden düzenlenmesinin uygun olacağına karar verilmiştir. Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. 7. günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi sona erer. Pozitif vakalar 5. Gün test yaptırmaları durumunda ve test sonucu negatife dönmüşse karantina süresi sona erer. Temaslı kişiler son 3 ay içinde hatırlatma dozu aşısını olmuş ya da hastalığı geçirmiş ise karantinaya alınmaz. Semptom takibi yaparak maske kullanımı ile günlük yaşamına devam eder. Aşısız ya da hatırlatma dozu aşısı üzerinden 3 ay geçmiş temaslı kişiler 7 gün karantinaya alınır. Semptom takibi yapılır. 5. gün test yaptırıp negatif olan kişiler karantinayı erken sona erdirebilirler.

3. Yeni durumda kişisel tedbirlerin önemi artmıştır. Kişisel koruyucu ekipman kullanımı, kapalı ve havalandırması kısıtlı ortamlarda uzun süre geçirilmemesi ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerekmektedir.

4. Salgının yönetimi açısından hatırlatma dozu aşılarının önemi artmıştır. Mevcut aşı programımıza uygun olarak vatandaşlarımızın hatırlatma dozu aşılarını olması son derece önemlidir. Aşı olmuş kişilerin virüse karşı koruma altında olduğu, hastalığa yakalansa bile hastalığı hafif geçirdiği unutulmamalıdır.

5. Vakaların kolay bulaştığı kapalı ve kalabalık ortamlar;
A) Kalabalık toplantılar
B) Ev içi kalabalık ve uzun süreli buluşmalar
C) Havalandırması sınırlı eğlence mekanları
D) Restoran ve kafeteryalarda geçirilen maskesiz uzun sürelerdir.
Bu ortamlarda maske kullanımından taviz verilmemeli ve mümkün olan en büyük sosyal mesafeye uyulmalıdır.

Yüz yüze eğitim açıklaması

6. Eğitim kurumlarımızda alınması gereken tedbirleri içeren çalışma rehberine tam riayet edilerek hareket edilmelidir. Okullarımızda maske kullanımı, hijyen kurallarına uyum ve ortam havalandırma kurallarına tam uyum gerekmektedir. Okullarımızda yüz yüze eğitim devam edecektir. Ülkemizdeki tüm müesseseler kapanmadan okullarımız kapanmayacaktır. Tedbirlere uyarak eğitime devam edilecektir.

Paylaşın

Bakan Koca Açıkladı: Aşılamada Yeni Dönem

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Yarından itibaren mRNA aşısı olmuş ve üzerinden 6 ay zaman geçmiş 18 yaş ve üzeri vatandaşlarımız hatırlatma dozunu istedikleri aşı türünden olabileceklerdir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Bakan Koca, açıklamasında, son bir ay içindeki vakaların yüzde 15’inin 60 yaş üzeri vatandaşlardan oluştuğunu belirterek, “Ancak vefatların yüzde 84,8’i 60 yaş üzerindeki vatandaşlarımızdır. Büyüklerimizi koruma zorunluluğumuz halen devam ediyor” dedi.

Bakan Koca, açıklamasının devamında, tüm vakalar içinde çocukların oranının azaldığını bildirerek, “Okul çağındaki 8-16 yaş grubundaki çocuklarımızın toplam vakalar içindeki oranı yaklaşık %10 seviyesinde düşüş göstermiştir. Okul çağındaki çocuklarımızın vakalar içindeki oranının azalıyor olması salgının seyrini olumlu etkileyebilecektir” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu video konferans yöntemiyle toplandı. Aşılama ve koronavirüsle mücadelenin ele alındığı toplantı sonrası yazılı bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;

“Vaka sayılarının yaş dağılımı ile vefatların yaş dağılımları dikkate alındığında son 1 ay içindeki vakaların %15’i 60 yaş üzeri vatandaşlarımızdan oluşuyor. Ancak, vefatların %84,8’i 60 yaş üzerindeki vatandaşlarımızdır.

Büyüklerimizi koruma zorunluluğumuz halen devam ediyor. Gençler hastalığı daha hafif geçirseler de virüsü hastalığı ağır geçirebilecek kişilere taşıyabilmektedir. Ayrıca aşıların temel koruyucu etkisi, hastaneye yatışların ve ölümlerin engellenmesindedir. Büyüklerimizi korumak için gençlerimizin tedbirlere uyması hayati önem taşımaktadır.

Aşıların 3 ila 6 ay arasında en çok koruyucu özellik gösterdiği belirlenmiştir. Bu bakımdan hatırlatma dozu aşılarının yapılması gerekmektedir. Daha önce 60 yaş üzeri vatandaşlarımız için hatırlatma dozu aşılarına başlanmıştı.

Bugün yapılan değerlendirmede 18 yaş üzeri tüm vatandaşlarımız için hatırlatma dozu aşılamasının başlatılmasına karar verilmiştir. Yarından itibaren mRNA aşısı olmuş ve üzerinden 6 ay zaman geçmiş 18 yaş ve üzeri vatandaşlarımız hatırlatma dozunu istedikleri aşı türünden olabileceklerdir.

Yerli aşımız Turkovac da gündemimizdeki önemli bir konuydu. Daha önce sizleri kendi aşımızı kullanıma alabilmek için gönüllü olmaya davet etmiş ve 3.000 gönüllü ile yerli aşımızın seri üretime geçebileceğini ifade etmiştim. Gönüllü olan vatandaşlarımıza çok teşekkür ederek bugün itibariyle 2.000 gönüllü sayısına ulaşmış bulunduğumuzu müjdelemek isterim.

Halen 1.000 gönüllüye ihtiyaç var. Kendi aşımız kendi gücümüzdür. Bu gücü hayata geçirmek için 18-59 yaş arası 2 doz aşı olmuş sağlıklı vatandaşlarımızı hatırlatma dozu için Turkovac gönüllüsü olmaya davet ediyorum.

Okul çağındaki 8-16 yaş grubundaki çocuklarımızın toplam vakalar içindeki oranı yaklaşık %10 seviyesinde düşüş göstermiştir. Okul çağındaki çocuklarımızın vakalar içindeki oranının azalıyor olması salgının seyrini olumlu etkileyebilecektir.

Günlük vaka sayılarının hızlı tırmanışlar göstermemesi sağlık tesislerinin yükünün kontrol edilebilir kalmasını sağlamaktadır. Hastanelerimizde servis ve yoğun bakım yatak doluluk oranlarının kontrollü seyri önemli bir güvencedir.”

Paylaşın

Bilim Kurulu Toplantısı Sonrası Bakan Koca’dan Kritik Açıklamalar

Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “mRNA aşısı olmuş olup 2. dozdan itibaren 6 aya kadar süre geçmiş kişilere risk grupları önceliklendirilerek hatırlatma dozu yapılmasının uygun olacağına karar verildi” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Aşılamada son duruma ilişkin de bilgi veren Bakan Koca, “1 doz aşılı olanların tüm nüfusa oranı %67, 2 doz aşılı olanların oranı ise %59’dur. Toplumsal bağışıklığı sağlayabilmek için bu oranın %70’in üzerine çıkarılması gerekmektedir” dedi. Koca, açıklamasında ayrıca, “Salgın sona ermeden ve toplumsal bağışıklık elde edilmeden tedbirlerden vazgeçilmemeli.” ifadelerini kullandı.

Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı. Toplantının ardından Bakan Koca yazılı bir açıklama yayınladı. Bakan Koca’nın açıklaması şöyle:

“Sağlık çalışanlarımıza seslenmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde sizleri yakından ilgilendiren konularda bilgiler vermiştim. Netice alınıncaya kadar bu konuların takipçisi olacağım. Geçtiğimiz günlerde 81 ilimizin il sağlık müdürlüklerine gönderdiğim talimatla uygulamada karşılaştığımız fazla çalışma süreleri ve nöbet düzenlemelerinin yasal mevzuatımıza uygun ve insani koşullarda sürdürülmesini istedim. Çeşitli illerimizin il sağlık müdürlerinden ve hastane başhekimlerimizden aldığım bilgilerle durumu yakından takip ediyorum.

En geniş anlamda sağlık çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik olan çalışmalarımız da devam ediyor. Büyük emeklerle yetişen sağlık personelimizi hak ettiği ve elimizden gelenin en iyisiyle buluşturmak için düzenlemelerin tamamını yakından izliyor ve netice alacağımızı görüyorum.

Uzmanlık asistanlarının çalışma koşulları ile ilgili başlattığımız çalışmanın yanında eğitimlerini de düzenleyen yeni ve geniş kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Konuyu tüm yönleri ile ele alıyoruz. Tüm tarafların fikrine, tecrübesine ve görüşüne müracaat edeceğiz. Çoğulcu bir yaklaşımla ele alınacak her konuda ortak akla katkı sunacak her katkıyı son derece değerli görüyorum. Daha iyi eğitim alan ve daha iyi koşullarda çalışan Uzmanlık öğrencilerinin gelişmişlik seviyemizin önemli ölçülerinden biri olacağını düşünüyorum. Sağlık çalışanlarından oluşan bu büyük aileye yeni üyelerin katılacağı müjdesini daha önce vermiştim. Bu konuda da çok yakında güzel haberleri öğrenmiş olacaksınız. Heyecanla aramıza katılmayı bekleyen genç kardeşlerim, beklediğiniz günün yaklaştığını ifade etmek isterim. Mülakat yapmadan sadece KPSS sınavı sonuçlarına göre yerleştirme yapacağız.

Ülkemizin gururu yerli aşımız Turkovac’ın seri üretime geçmesi için halen gönüllülere ihtiyacı var. Kendi aşımız kendi gücümüzdür. Bu gücü hayata geçirmek için 18-59 yaş arası iki doz aşı olmuş sağlıklı vatandaşlarımız hatırlatma dozu için gönüllü olmak üzere en yakın şehir hastanemize müracaat edebilir, enabiz.saglik.gov.tr adresinden ya da e-nabız mobil uygulamasından gönüllü olabilirler. Gönüllü olun, kendi aşımızın sahibi olalım.

Bugün gerçekleşen Bilim Kurulu Toplantımızda ise yine bazı önemli kararlar aldık. Bu kararları sıralamak gerekirse:

1.mRNA aşısı olmuş olup 2. dozdan itibaren 6 aya kadar süre geçmiş kişilere risk grupları önceliklendirilerek hatırlatma dozu yapılmasının uygun olacağına karar verildi. Bu gruplar;

a) 60 yaş üzerindeki vatandaşlar
b) 18-60 yaş arasında olup kronik hastalıkları olanlar
c) Başta sağlık çalışanları olmak üzere yüksek riskli mesleklerde çalışanlar.

2. 60 yaş üzerindeki vatandaşlarımız ile gebelerin tam aşılı olmalarının son derece önemli olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. İleri yaştaki vatandaşlarımız ve anne adaylarımızın aşıları eksik kalmamalı.

3. Okullarda salgına yönelik rastgele taramaların durumu değerlendirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığımızla işbirliği içinde taramaların devam ettirilmesi salgının seyri açısından önemli bir gösterge olarak görülmüştür.

4. Mevcut aşılama durumu da değerlendirilmiştir. 1 doz aşılı olanların tüm nüfusa oranı %67, 2 doz aşılı olanların oranı ise %59’dur. Toplumsal bağışıklığı sağlayabilmek için bu oranın %70’in üzerine çıkarılması gerekmektedir.

5. Salgın sona ermeden ve toplumsal bağışıklık elde edilmeden tedbirlerden vazgeçilmemeli.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Paylaşın

Yüz Yüze Eğitim Devam Edecek Mi? Bakan Koca Açıkladı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası yazılı bir açıklama yapan Bakan Koca, yüz yüze eğitimin devam edip etmeyeceğine ilişkin, “Okulların kapanması söz konusu değil. Gündemimizde olmayacak. Bu sorunun gündemde kalmasının ise hiçbir faydası da manası da yok. Çocuklarımızı koruyarak, tedbirlere uyarak eğitimin her kademesinde yüz yüze eğitime devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Salgının ulaştığı durumda günlük yaklaşık 30 bin vaka ile karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Bakan Koca, vakaların ortalama yaşının düşmesi ve aşılanmış olmak sayesinde hastanelerin kapasitesini zorlayacak bir hasta yükü ile karşılaşılmadığını vurguladı. Bakan Koca, vakaların yaş ortalaması düşmesine karşın hem servisler hem de yoğun bakım ünitelerinde halen ileri yaştaki kişilerin yatmaya devam ettiğine işaret ederek, Kovid-19 kaynaklı vefatlar içerisinde de bu yaş grubunun belirgin çoğunlukta olduğunu aktardı.

“Başkaları nasılsa aşı oldu, ben olmasam da olur” düşüncesinde olunmaması gerektiğinin altını çize Koca, “Aşı birinci derece aşı olan kişileri koruyor. Kendi korumamız kendi aşımızdır. İkinci doz ve hatırlatma dozu aşısının zamanı gelen vatandaşlarımızın hiç vakit kaybetmeden aşılarını tamamlamaları önce kendileri sonra tüm toplum için son derece kıymetli bir adım olacaktır. Israrla ve tekrarla sizleri aşı olmaya ve aşılarınızı tamamlamaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklama şöyle;

Salgının bugün ulaştığı durumda günlük yaklaşık 30 bin vaka ile karşı karşıyayız. Vakaların ortalama yaşının düşmüş olması ve aşılanmış olmak sayesinde hastanelerimizin kapasitesini zorlayacak bir hasta yükü ile karşılaşmıyoruz. Vakalarımızın yaş ortalaması düşerken, gerek servislerde gerekse yoğun bakım ünitelerinde maalesef halen büyüklerimiz yatmaktadır. Kayıplarımızda da yine ileri yaştaki büyüklerimiz belirgin şekilde çoğunlukta. Bununla birlikte artık Vakalarımızın neredeyse yarısı 30 yaş altındaki vatandaşlarımız. Gençlerimiz hastalığı hastaneye yatmadan geçirseler de bulaştırabilecekleri büyüklerimiz halen hastanede tedavi edilmek zorunda kalabiliyor. Bu durum artık sorumluluğun gençlerde olduğunu teyit ediyor. Salgının ilk dönemlerinde en çok kısıtlama 65 yaş üzeri büyüklerimize uygulanmış ve büyük bir fedakarlıkla kurallara uymuş ve sorumluluklarını yerine getirmişlerdi. Bugün sorumluluk alma, ön safta mücadele etme sırası gençlerimizdedir. Gençler, sorumlu davranarak evlerinize, sevdiklerinize, büyüklerinize virüs taşımamak için tedbirlere uymalı ve en kısa sürede tam aşılı hale gelmelisiniz. Gençler, sizleri mücadelede ön safa davet ediyorum.

Aşı programımızda bir çok vatandaşımız aşı olmuş olmasına rağmen bir yavaşlama dikkat çekmektedir. Aşı tam aşılı hale gelmeden çok sınırlı koruma sağlıyor. Hele toplum bağışıklığı elde edilmeden ne kadar emek versek de yayılım devam ediyor. Aşılanma oranının yüksek olması aşı olmayanları korumuyor. Hiç birimiz nasılsa başkaları aşı oldu ben olmasam da olur düşüncesinde olmamalı. Aşı birinci derece aşı olan kişileri koruyor. Kendi korumamız kendi aşımızdır. İkinci doz ve hatırlatma dozu aşısının zamanı gelen vatandaşlarımızın hiç vakit kaybetmeden aşılarını tamamlamaları önce kendileri sonra tüm toplum için son derece kıymetli bir adım olacaktır. Israrla ve tekrarla sizleri aşı olmaya ve aşılarınızı tamamlamaya davet ediyorum.

“Yerli aşımıza destek verin, salgına karşı kendi güvencemiz somut hale gelsin”

Bir çağrım da yerli aşımız Turkovac için. Aşımızın geliştirilmesinin her safhasında bağımsız bir bilim heyeti aşı çalışmasının sonuçlarını değerlendirerek bir sonraki aşamaya geçmesine izin vermektedir. Bilimsel çalışmaların bağımsız bilim insanlarımızca değerlendirildiğinden ve güvence altına alındığından emin olunuz. Bulunduğumuz aşamada ise 2 doz inaktif aşı olmuş sağlıklı bireylerin gönüllü olarak destek vermesine ihtiyaç var. Kendi aşımız kendi gücümüzdür. Bu güce güç katacak gönüllüler e-nabız üzerinden gönüllü olmaya müracaat edebilir ya da en yakın şehir hastanesine ulaşabilirler. Yerli aşımıza destek verin, salgına karşı kendi güvencemiz somut hale gelsin.

Geçen yıl bildiğiniz üzere influenza neredeyse hiç görülmedi. Tüm dünyada gerek maske kullanımı sebebiyle gerekse virüsün yayılım yollarının sınırlanmış olması sebepleriyle bir influenza salgını görülmedi. Bu yıl dünyada influenza artış eğiliminde olmasına rağmen, henüz ülkemizde görülmedi. Ancak diğer solunum yolları virüsleri ise yaygın şekilde görülmeye başladı. Bu durum maske ve mesafe kullanımında bu yıl geçen yıla göre daha gevşek olduğumuzu gösteriyor. Tedbir bizi influenzaya karşı da korur. 65 yaş üzeri büyüklerimiz ve risk grubundaki vatandaşlarımız için grip aşıları tanımlanmaya başlanmıştır. Aşılar stoklara girdikçe influenza aşısı tanımlanmaya devam edilecektir.

“Okulların kapanması söz konusu değil”

Bilim Kurulu üyelerimiz kendilerine çok sayıda “okullar açık kalacak mı?” sorusu ile müracaat edilmesinde şikayetçi. En net şekilde ve kararlı bir tavırla okullarımızın kapanmasının asla gündem olmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz. Okulların kapanması söz konusu değil. Gündemimizde olmayacak. Bu sorunun gündemde kalmasının ise hiçbir faydası da manası da yok. Çocuklarımızı koruyarak, tedbirlere uyarak eğitimin her kademesinde yüz yüze eğitime devam edeceğiz.

Paylaşın

Aşı Kartı Gelecek Mi? Bakan Koca Açıkladı

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Kurulun gündeminde, yüz yüze eğitim, artan vaka sayıları ve tedbirlerin uygulanması vardı. Bakan Koca, toplantı sonrası yazılı bir açıklama yaptı.

Haber Merkezi / Bakan Koca, yazılı açıklamasında, “Birtakım mecralarda yeni dönemde aşı kartı isteneceği iddia edilmiştir. Bakanlığımızın yurt içinde HES kodu uygulaması dışında bir uygulaması yoktur” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında “Son günlerde tedbirlerdeki gevşeklik vaka sayılarına yansıyor. Eski günlerimize daha erken dönmek istiyorsak bugün tedbirlere daha sıkı uymalıyız” diyen Bakan Koca’nın toplantı sonrası yaptığı yazılı açıklama şöyle;

“Vaka sayılan içinde okula giden öğrencilerimizin bulunduğu yaş grubunun dağılımı ele alındı. 5-17 yaş arasında bulunan çocuklarımız aktif vakaların yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Bu grubun önemli ölçüde aşı programında olmadığını dikkate aldığımızda çocuklarımızda görülen vakaların beklenen bir durum olduğunu ifade etmek isterim. Buna karşın, bu yaş grubundaki çocuklarımızın hastaneye yatışında ya da yoğun bakıma girişinde belirgin bir artış olmamıştır. Mevcut tabloda okula giden çocuklarımız virüs ile karşılaşsa da hastanede tedavi görmesi gereken bir durum ortaya çıkmamaktadır. Her kademede okulların açık kalması için her türlü tedbiri alacağımızı ve okulların mutlak yüz yüze eğitime açık kalacağını tekrar ifade etmek isterim. Aktif vakaların yaş ortalamasının düşmesi hastanede tedavi gören sayısını da azaltmakta ve ümit ederim ki kayıplarımızı da azaltacaktır. Hedefimiz hiçbir hasta kalmayıncaya kadar tedbirlere uymak, aşı ile bağışıklık sağlanıncaya kadar aşı programımızı kararlılıkla sürdürmektir.

Birtakım mecralarda yeni dönemde aşı kartı isteneceği iddia edilmiştir. Bakanlığımızın yurt içinde HES kodu uygulaması dışında bir uygulaması yoktur. Bildiğiniz gibi birçok müesseseye girişte HES kodu uygulamamız bulunmaktadır. HES kodu ile giriş yapılan yerlerde zorunlu kontrol riskli kişilerin dolaşımda olmamasını hedef almaktadır. Bunlar, aktif hasta ya da aktif temaslı kişiler ile sınırlıdır.

“Eski günlerimize daha erken dönmek istiyorsak bugün tedbirlere daha sıkı uymalıyız”

HES kodu kişilerin riskli ya da çok riskli olduğunu, aktif hasta olup olmadığını, aktif temaslı olup olmadığını, son 72 saat içinde PCR negatif olup olmadığını ve aşılı olup olmadığı bilgisini içermektedir. Kurum ve müesseseler HES kodundan hangi bilgileri sorgulamak isterlerse sorgulayabilmektedir.

Kıymetli Vatandaşlarım, Salgının seyrinde günlük vaka sayılarında durağan bir hal var. Ancak bu durağanlık düşük vaka sayılarında değil, günlük 20 binin üzerindedir. Bu sayıyı hızla aşağıya düşürecek iki unsur var. Bunlar hızla yüksek oranda aşılı hale gelmek ve tedbirlere uymaktır. Son günlerde tedbirlerdeki gevşeklik vaka sayılarına doğrudan yansımaktadır. Bu gidiş aşı ile toplum bağışıklığı sağlama hedefimize ulaşmak için süreyi uzatmaktadır. Mevcut tedbirlerden ve maskeden en kısa sürede kurtulmanın yolu şimdi tedbirlere uymak ve maskesiz kalabalıklardan uzak durmaktır. Salgının ilk günlerinden bu yana uzunca bir süredir tedbirlere uyumu dile getirdiğimin farkındayım. Ancak önceleri tek korunma yolumuz tedbirlerdi. Bugün ise tedbirlerle birlikte aşı olmaktır. Sabreder ve vaka sayılarını hedeflenen şekilde düşürebilirsek maskesiz günlerimiz başlayacak. Eski günlerimize daha erken dönmek istiyorsak bugün tedbirlere daha sıkı uymalıyız.”

Paylaşın