Trabzon: Bedesten Çarşısı

Bedesten Çarşısı; Trabzon’un Ortahisar İlçesi, Çarşı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bedesten Çarşısı tarihi mimariler den bir tanesidir. Bedesten çarşısı Trabzon şehir merkezi’nin 300 – 400m kadar sahile inilen kısmında yer almaktadır. Ulaşım olarak gidilebilecek en basit yerlerden bir tanesidir.

İçerisinde bulunan yöresel eşya malzeme satan esnaflar ve mimari yapıya göre otantik bir şekilde restore edilen bir cafetaryası mevcuttur içerisinde.

Fiyat olarak cep yakmayan ve uygunluğu güzel olan bir mimari çarşıdır ve her giden kişiler kesinlikle içeriden boş çıkmazlar çünkü el yapımı eşyalar ve yöresel ürünlerin albenisine kapılıyor insan almadan çıkamıyor ucuz fiyatlara çok güzel süs eşyaları alabiliyorsunuz.

Eşinize dostunuza akrabalarınıza Trabzon’dan bir hediye götürmek istiyorsanız Bedesten çarşısını gezmelisiniz. Bedesten çarşısı sabahları 10:30 sonrası açılıyor ve akşamlarıda mevsim koşullarına göre farklılık göstererek 22:00 23:00 arasında kapanış veriliyor. Eğer bu mimari yapıyı daha önce ziyaret etmediyseniz gitmenizi öneririz.

Yapının kitabesi olmamakla birlikte 15. yüzyılda inşa edildiği ileri sürülmektedir. Yığma yapım sistemiyle inşa edilen yapıda malzeme olarak kesme taş kullanılmıştır. Yapının, kareye yakın dikdörtgen planı vardır. Yapı tarih içerisinde birçok değişime uğramış ve özgün üst örtüsü günümüze ulaşamamıştır.

Yapı, bir zemin kat ve iki normal kattan oluşmaktadır. Yapının girişi batı, kuzey ve güney cephesinden sağlanmaktadır. Kuzey ve güney cephesi girişleri, sivri kemerli niş içinde yer alan basık kemerli açıklıktan sağlanmaktadır. Batı cephesi girişi ise sivri kemerli niş içinde yer alan yuvarlak kemerli açıklıktan sağlanmaktadır.

Tüm giriş kapıları çift kanatlı ve demirdir. Yapı cephelerinde farklı formlardaki pencereler, sivri kemerli, yuvarlak kemerli ve dikdörtgen formludur. İç mekânda basık sivri formlu tuğla kemerli tromplar yer almaktadır. Yapının dıştan üst örtüsü kırma çatı olup üzeri Alaturka kiremit ile kaplanmıştır. Yapının saçak altları yivli ve kademelidir.

Paylaşın

Edirne: Bedesten Çarşısı

Bedesten Çarşısı; Edirne’nin Merkez İlçesi, Sabuni Mahallesi, Talat Paşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Eski Cami’ye gelir temin etmek için Çelebi Sultan Mehmet zamanında 1417-1418 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Erken Osmanlı Dönemi çarşılarının ayakta ve kullanılır durumdaki en ilginç örneklerindendir.

Mimarı Hacı Alaeddin’dir. Dikdörtgen biçiminde olup boyutları 41’e 78 metredir. 14 kubbeli bir yapıdır ve dört cephesinde 54 dükkan bulunur. Her cephenin ortasına düşecek şekilde dört kapısı bulunmaktadır.

İç mekanda dört yüze dağılan şekilde 36 adet hücre vardır. İç Mekan boyutları 20 x 56 metredir. Her kubbede bir adet pencere vardır ve iç mekan bunlarla aydınlatılır. Çatısı kurşunla kaplıdır.

Evliya Çelebi; “İçinde değerli eşya alınıp satılan yer” anlamına gelen Bedesten için: “Burada Mısır Hazinesi değerinde olan elmas ve mücevherler zengin tacirlerin dolapçıklarında gözleri kamaştırır; çarşıyı 60 gece bekçisi beklerdi.” şeklinde yazmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrinde çok hareketli bir alışveriş yeri idi. Çok değerli mücevherler satan dükkanlar bulunuyordu. Günümüzde de canlı alışveriş merkezlerindendir. Kentte bulunan az sayıda mermer ustası bu çarşıda mesleklerini sürdürmektedir.

Paylaşın

Edirne’nin Kimliği ‘Çarşılar’

Mimarlık örnekleri bir kente kimliğini kazandıran öğeler arasında ilk sıralarda gelmektedir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Edirne’de çok sayıdaki mimarlık şaheseri sayılacak yapıya evsahipiliği yapmaktadır.

Edirne’nin ticaret kültürünü yansıtan ‘Bedesten Çarşısı, Selimiye Arasta Çarşısı’da yine şehrin öne çıkan tarihi yapıları arasındadır.

Bedesten Çarşısı

1417 – 1418’da Çelebi Sultan Mehmet Eski Cami’ye vakıf olarak yaptırmıştır. İki renkli kesme taşlarla kaplanmış süslemeli duvarlı, 14 kubbeli bir yapıdır. Kubbeler kurşunla kaplıdır. 40.54 – 74.94 m. ölçüsündeki yapının dört yanında kapılar vardır.

Her kubbenin altında sivri kemerli bir pencere bulunmaktadır. İçte, uzun yüzlerde tonozla örtülü 14’er,kısa yüzlerde 4’er hücre yer alır.

Evliya Çelebi. Bedestendeki elmas ve takıların birkaç Mısır hazinesi değerinde olduğunu ve bunları altmış gece bekçisinin koruduğunu yazar. Son yıllarda onarılmış olan Bedesten, çarşı olarak kullanılmaktadır.

Selimiye Arasta Çarşısı

III. Murat Selimiye camisine gelir sağlamak için Mimar Davut Ağa’ya yaptırtmıştır. 256 m. uzunluğunda, 73 kemerlidir. İçinde iki yanda 124 dükkân vardır.

Evliya Çelebi, buranın ‘Kavaflar Çarşısı” olduğunu yazar. Dua kubbesinde, burada dükkânı bulunanların her sabah, doğru iş yapacaklarını ant içtikleri ve dua ettikleri bilinir.

Edirne kısa tarihi

Edirne tarihi bir kent olup tarih boyunca da önem ve değerini korumuştur. Edirne’nin ilkçağlarda Orta Asya’dan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Sonradan Büyük İskender buraları Makedonya İmparatorluğu’nun uçsuz bucaksız sınırları içine katmıştır.

Daha sonra Romalılar’ın hakim olduğu bu topraklar 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Bizans’ın payına düşmüştür.

Roma İmparatorlarından II.Hadrianus tarafından yeniden kurulmuşcasına imar edilen kent, onun adına izafeten (Hadrianapolis) adıyla anılmıştır. 586 yılında Avar Türkleri burayı kuşatmışlar ancak alamadan geri dönmüşlerdir. Bulgar Türkleri ise 914 yılında kenti ele geçirmeyi başarmışlardır.

Daha sonra tekrar Bizans’a geçen, 1050 ve 1078 yıllarında Peçenek Türkleri tarafından ikinci kez kuşatılan bu kent nihayet 1361 yılında I. Sultan Murat tarafından fetih edilerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun taht (baş) şehri olmuş ve 1453 yılında İstanbul fethedilinceye kadar 92 yıl payitaht (başkent) olarak kalmıştır. Bu yıllar içinde de tarihinin en görkemli günlerini yaşamıştır.

Edirne, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Paşa Sancağı” adıyla Rumeli Beylerbeyine bağlı bir vilayetti. Beylerbeyliğinin merkezi ise Sofya’da bulunuyordu. Edirne, imparatorluğun üniversite şehri olarak tanınmaktaydı.

XVII. Yüzyılda dünyanın en büyük birkaç şehrinden biri haline gelen kent, XVIII. Yüzyılda gerileme dönemine girdi. 1745 ve 1751 yıllarında çıkan iki büyük yangın Edirne’yi büyük oranda ortadan kaldırdı.

22 Ağustos 1829 yılında Rusların şehre girip birkaç ay kalmaları Edirne’nin uğradığı ilk işgal felaketi olmuştur. Edirne, 20 Ocak 1887’de tekrar Rusların 13 ay, 26 Mart 1913’te Bulgarların dört ay, 1920’li yıllarda Yunanlıların iki yıllık işgallerine de sahne olmuştur.

Bugün yurdumuzun karayoluyla Avrupa’ya açılan sınır kapılarına sahip Edirne şehri, 25 Kasım 1922 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Paylaşın