MHP’nin Düşme Hızına Göre ‘Seçim Barajı’

AK Parti ve MHP’nin hazırladığı seçim kanunu değişiklik tasarısına göre, seçim barajı yüzde 7’ye indirilecek. TBMM’de grubu olması partilere seçime katılma yeterliği sağlamayacak. Partisinden istifa eden, başka partiye geçemeyecek.

Seçim Kanunu’nda sınırlı bazı değişiklikler için yaklaşık bir yıldır çalışan AK Parti ve MHP, yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi konusunda anlaştı. İttifakın görünmeyen ortağı olan BBP’nin yüzde 3 önerisi kabul görmedi.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre iktidar bloku barajın yüzde 7’ye çekilmesiyle Cumhur İttifakı’na dahil olmayan partilerin blok olarak Millet İttifakı’na katılmasının önlenebileceğini, başka ittifakların da oluşabileceğini umuyorlar. Öneriye göre, ittifak içinde yer alan partilerden birinin yüzde 7 oy oranına ulaşması durumunda, ittifaktaki diğer partiler de barajı geçmiş sayılacak ve oy oranlarına göre milletvekili çıkarabilecek.

Ancak, bu düzenlemenin asıl nedeninin, MHP’nin çok hızla itibar ve oy kaybetmesi ve son iki yıl boyunca hiçbir kamuoyu yoklamasında yüzde 10 sınırını aşamaması olduğunda bütün kamuoyu analizcileri birleşiyor.

MHP hep baraj altında kalınca baraj MHP’nin altına indi

Avrasya Araştırma şirketinin sahibi Kemal Özkiraz,  Ocak 2021’de, Aksoy Araştırma (5 Ocak, 15 Şubat), AKAM (13 Şubat, 14 Ocak ve 30 Ocak), İstanbul Ekonomi Araştırma (6 Ocak, 13 Şubat), MetroPoll (3 Ocak, 6 Şubat) ve MAK Danışmanlık anketlerini topluca değerlendirerek MHP’nin baraj altında kaldığını ilan etmişti.

Bu yoklamaların ortalamasında “kararsızlar” da dağıtıldıktan sonra MHP’nin oy oranının yüzde 8,5’ta kaldığı görülmüştü. Aynı değerlendirmede AK Parti yüzde 36,4, CHP yüzde 24,5, İYİ Parti yüzde 13,2,  HDP yüzde 10,4 oy oranında göründüler.

Özkiraz’ın 7 Ocak 2022’de, 2021 boyunca 21 firmanın yaptırdığı 103 anketin sonuçları değerlendirdiğinde MHP’nin düşüşünün yüzde 7 sınırına dayandığını tespit etmişti. İki yıl arasında AKP’nin Ocak 2021’de yüzde 37 olan seçmen desteği, yıl sonunda yüzde 31’e; MHP’ninkiyse aynı sürede yüzde 9,2’den 7,3’e geriledi.

Muhalefet blokundaysa Ocak 2021’de yüzde 24,1 olan CHP’nin seçmen desteği, yıl sonunda 26,7’ye, İYİ Partinin oy oranı ise ocakta 13,5’ten eylülde 14,8’e yükselmiş görünüyordu..

“Baraj düşerse HDP’nin desteği de düşer” 

Hüseyin Şimşek’in iktidar kulislerinden edindiği bilgiye göre, yüzde 3 ve yüzde 5’lik seçim barajı önerileri, Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin eriyen oylarının eridiği izlenimi uyandıracağı için (!) kabul görmemiş. Barajın yüzde 7’ye düşürülmesinin, önceki seçimlerde olduğu gibi barajı geçmesi için HDP’ye gerçek oylarının dışında gelen desteğin önünü keseceği hesabı da yapılıyormuş.

“Temsilde adalet, sistemde istikrar” sloganıyla sürdürülen düzenlemede seçildikten sonra partisinden istifa eden milletvekillerinin başka bir partiye katılmaları yasaklanacak, yasama faaliyetlerini “bağımsız” olarak sürdürmeye sorunlu kılıcakmış. Milletvekillerinin topluca istifa ederek meclis dışındaki bir partiye katılıp grup kurmaları da iktidar blokunun TBMM’de görmek istemediği hareketler arasında.

41 ilde örgütü olmayan seçime giremeyecek

Halen TBMM’de grubu olması siyasi partilere seçime katılma yeterliliği sağlıyor. Ancak, iktidar bloku seçim yasasındaki bu hükmü de iptal ederek, 41 ilde (ve bu ilçelerin en az üçte birinde) örgütlenmiş olmadıkça partilerin seçimlere katılmalarının önünü kesmek istiyor.

Düzenlemede dar bölge ve daraltılmış bölge gibi MHP’yi seçim haritasından silecek sistem değişikliklerinin yer almayacağı da kulis haberleri arasında.

Haberde son kararın Pazartesi günü gerçekleştirilecek AK Parti MYK toplantısında verileceği bildirildi. AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak ve yürütme maddeleri dışında 13 maddeden oluşacak teklifin, ara tatil sonrası Meclis Başkanlığı’na sunulacağı söyleniyor.

Paylaşın

Isparta’nın Baraj Gölleri

Gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çeken Isparta ve yöresinde çok sayıda baraj ve gölet bulunmaktadır. Bunlar ilin turizm ve rekreasyon potansiyelini arttırmaktadır.

Mevcut baraj ve gölet çevresindeki alanlar yakın çevresindeki yerleşme nüfusu tarafından günübirlik alan olarak kullanılmaktadır. Isparta’da bulunan baraj göllerinden öne çıkanlar şunlardır;

1. Uluborlu Barajı: Uluborlu ilçe merkezinin güneybatısında Pupa Çayı üzerinde kurulmuş kaya dolgu tipinde yapılmış bir barajdır. 110 ha alana sahip olan baraj, 1984 yılında hizmete açılmıştır. Şalgamlık, Karatavuk ve Kuruçay’ın sularının toplanmasıyla oluşmuştur. Toplam hacmi 21.400 hm3 olan baraj, sulama ve taşkın önleme amacıyla inşa edilmiştir.

Direk olarak dip savakları sulama kanallarına bağlı olan baraj, Uluborlu ilçesinde oldukça önemli bir tarım alanını sulamaktadır (2.454 ha). Burada meyvecilik ön plana çıkmakta ve özellikle kiraz, elma ve vişne bahçeleri sulanmaktadır.

2. Yalvaç Barajı: Yalvaç ilçesi Sücüllü kasabasının kuzeyinde Sücüllü (Kuruçay) çayı üzerine 1973 yılında kurulan baraj, esas olarak sulama amacıyla inşa edilmiştir. 83 ha alana ve 8.00 hm3 hacme sahip olan baraj, daha önceleri tamamen kuru tarım yapılan sahada, yaklaşık 2.000 ha alanda sulu tarım yapılmasına imkân sağlamıştır.

3. Sorgun Barajı: Aksu-Yılanlı projesi kapsamında yapılmış olan Sorgun Barajı Aksu ilçe merkezinin kuzeyinde bulunmaktadır. 13,80 m3 hacim ve 91 ha alana sahip olan baraj, Sorgun Deresi üzerinde kurulmuştur. Taşkın önleme ve sulama amacıyla inşa edilmiştir. Bu proje ile Aksu-Yılanlı ovasında 3.207 ha alan sulanmaktadır.

4. Karacaören Barajı: Aksu ırmağı üzerinde 1989 yılında inşası tamamlanan baraj, sulama, taşkın önleme ve enerji üretimi amacıyla kurulmuştur.

1.234 hm3 hacmi ve 4.550 ha toplam alana sahiptir. Toplam alanın 2.383 ha’ı Isparta il sınırlarında yer alır. Sütçüler ilçesinin Çandır, Melikler, Şeyhler gibi köylerinin ve çevredeki tarım alanlarının su kaynağı Karacaören baraj gölüdür.

Isparta’nın kısa tarihi

Tarih boyunca sürekli yerleşim gören “Göller Bölgesi” Pisidia olarak adlandırılmıştır. Çeşitli zamanlarda sınırları değişen bu bölgede, kendi dillerini konuşan “Pisidialılar” yaşamış ve yerel bir dil olarak da “Pisidçe” dilini konuşmuşlardır. Bu dilin varlığı Aksu İlçesindeki Timbriada, Sofular Köyü ve Senitli Yaylasında ele geçen mezar taşlarından anlaşılmaktadır. Bölgeye ilk yerleşimlerin tarihi Üst Paleolitik (MÖ 35.000-10.000) ve Mezolitik (MÖ 10.000-8.000) dönemlere iner. Neolitik Dönemde (MÖ 8.000-5.500) bölge Anadolu’nun en önemli kültür bölgeleri arasındadır. Kalkolitik Çağda da (MÖ 5500-3000) bölge önemini sürdürmüştür.

İl sınırları içinde 12 höyükte Kalkolitik Dönem malzemesi bulunmuştur. Tunç Çağ (MÖ 3000-1200) yerleşiminin bol olduğu Isparta ilinde Neolitik ve Kalkolitik yerleşimlerin de üzerinde olduğu toplam 56 adet höyük tespit edilmiştir. Hitit Döneminde (MÖ 1800-1200), bölgenin adı “Pitaşşa” olarak geçmektedir. Hitit Döneminde, Pisidia toprakları hiçbir zaman tam olarak Hitit egemenliği altına girmemiştir. Tarihi kaynaklarda Pisidia adına ilk kez Perslerin Döneminde, MÖ 5. yüzyıl sonunda rastlanır.

MÖ 334 yılında, Büyük İskender’in egemenliğine geçen bölge, Büyük İskender’in ölümünden sonra MÖ 281 yılında yapılan savaşla Seleukosların eline geçmiştir. Bu dönemde Pisidya bölgesinde Seleukoslar tarafından Seleukeia Sidera (Atabey-Bayat), Apollonia (Uluborlu), Antiokheia (Yalvaç) kentleri kurulmuştur. Seleukos Kralı Büyük Antiokhos’un Roma ordusuna yenilmesi (MÖ 190-188) sonucunda, Seleukoslar Anadolu’da Toroslara kadar olan tüm topraklarını kaybetmiş ve bu topraklar Romalılarca Bergama ve Rodoslular arasında paylaştırılmıştır. Pisidia bölgesi bu tarihten sonra Bergamalıların egemenliğine geçmiş, Attalos III’ün MÖ 133 yılından ölümüne kadar Bergama Krallığına bağlı kalmıştır.

Kralın vasiyeti üzerine Pisidia bölgesinin de içinde bulunduğu topraklar Roma’ya bırakılmıştır. Bölge, MÖ 102 yılında M. Antonius tarafından Kilikia Eyaleti içine alınmış ve MÖ 49 yılına kadar ismen de olsa Kilikia eyaleti içinde kalmıştır. Daha sonra Asia Eyaletine bağlanmıştır. Galat Kralı Amyntas, Antonius tarafından Pisidia ve çevresinde Roma idarecilerinin kuramadığı otoriteyi kurması için MÖ 39 yılında bölgeye kral olarak atanmış ve MÖ 25 yılında öldürülünceye kadar görevini sürdürmüştür. Amyntas’ın ölümüyle krallığın toprakları Roma İmparatoru Augustus (MÖ 27-MS 14) tarafından Galatia Eyaleti haline getirilmiştir. Bu eyaletin sınırları zaman içinde değişmiş olsa da Pisidia bölgesi içinde kalmıştır.

Pisidia bölgesinde özellikle İmparator Augustus döneminde Roma egemenliğinin simgesi olan koloni kentleri kurulmuştur. Bunlar Antiokheia (Yalvaç), Kremna (Çamlık), Komoma (Ürkütlü), Olbasa (Belenli), Parlais (Barla)’dır. Türk Egemenliğinde Isparta Isparta, Roma İmparatorluğu’nun MS 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra Bizans İmparatorluğu’na bağlanmıştır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra hızla Anadolu’ya yayılan Selçuklular, Batı Anadolu’yu eline geçirmek için Bizans ile bir çok savaş yapmıştır. II. Kılıç Arslan zamanında (1156-1192) yoğunlaşan Bizans-Selçuklu savaşlarının en önemlisi olan Miryakefalon Savaşı, 1176 yılında Isparta topraklarında olmuştur.

Isparta yöresi bütünüyle, 1204’te III. Kılıç Arslan döneminde ele geçirilmiştir. XIII. yüzyıl başlarında, Anadolu Selçuklu Devleti’nin sona ermesinden kısa bir süre önce, bu yörede Hamidoğulları Beyliği kurulmuştur (1301). Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey, önce Uluborlu’yu, daha sonra da Eğirdir’i beyliğin merkezi yapmıştır. Isparta yöresi, ilk olarak 1374’te, daha sonra 1390’da bütünüyle Osmanlı yönetimine girmiştir.

Atatürk Isparta’da Isparta, Atatürk’ün Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele’de, ilçeleriyle birlikte, 871 şehit, binlerce yaralı vermiş ve Büyük Zafer’i içtenlikle kutlamıştır. Atatürk, İzmir’den yola çıkarak, 6 Mart 1930 sabahı Eğirdir’e ulaşmıştır. Atatürk, Eğirdir Gölü’nü ve Can Ada’yı çok beğenmiştir. Atatürk, 6 Mart 1930 günü Kuleönü’nden Isparta’ya yolculuk yapmış ve saat 11.00 sularında Isparta’ya gelmiştir. Burada büyük ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştır. 6 Mart 1930 günü, Isparta’nın mutlu günlerinden birisi olması nedeniyle her yıl 6 Mart günü Atatürk’ün Isparta’ya gelişini anmak üzere kutlamalar yapılmaktadır.

Paylaşın