Erdoğan, “Önceliğimiz Enflasyonu Düşürmek” Dedi Sabır İstedi

Aksaray’da halka seslenen Erdoğan, “Yüksek enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor. Önce enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor, Allah’ın izniyle bunu başaracak programa kararlılığa sahibiz” dedi ve ekledi:

“Hep birlikte biraz daha sabredeceğiz, ülkemizin gücünden ve potansiyelinden rahatsız olan çevreler, muhalefeti de kullanarak milletimizi karamsarlık bataklığına sürüklemek istiyor. Amaçları Türkiye’yi mevcut kazanımlarından edecekleri bir güvensizlik ve istikrarsızlık iklimine sokmaktır.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, Gelip geçici sıkıntıları asırlık hedeflerin önüne koyarak milletimizle aramızı açabileceklerini sanıyorlar. Biz bu senaryoyu defalarca gördük, vesayetin türlü tuzaklarıyla uğraşırken gördük, FETÖ’den PKK’ya, terör örgütlerinin saldırılarına karşı koyarken gördük. Emperyalistlerin ülkemize yönelik kuşatmalarını kırarken gördük. Bu oyunu hep beraber bozacağız” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Aksaray mitinginde halka hitap etti. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Geçtiğimiz yılki 14-28 Mayıs seçimlerinde coşkunuzu sandığa yansıttınız. Bu seçimde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 70’i, Cumhurbaşkanlığında yüzde 75’i aşkın oy oranıyla verdiğiniz destek için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadelede, her seçimde Hasandağı gibi heybetli bir şekilde yanımızda yer aldığınız için Aksaray’a teşekkür ediyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Sizler, yanımızda olduğunuz müddetçe bize durmak, duraksamak yok.

Biz de milletimize sözümüzü hep yerine getirdik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yolda devam edeceğiz. Aksaray’a mahcup olmamak için 21 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Pek çok alanda gayet olumlu neticeler alıyoruz. Büyümede, milli gelirde, ihracatta, savunma sanayiinde, diplomaside tarihimizin en iyi seviyelerini gördük. Her dönemde olduğu gibi bu süreçte de pek çok engelle, pek çok sıkıntıyla karşılaşıyoruz.

Bölgemizde yaşanan krizlerin, savaşların, gerilimlerin ülkemize olumsuz etkilerini hep göğüslüyoruz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de can yakan enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığıyla boğuşuyoruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım güçlerindeki düşüşü telafi etmek için sürekli yeni adımlar atıyoruz. Tüm emeklilerimize bir defaya mahsus 5 bin lira ödeme yaptık.

Yılbaşında emeklilerimizin ve çalışanlarımızın maaşlarını yüzde 50 oranında artırdık. Emeklilerimizin ikramiyelerinde de aynı şekilde yüzde 50 artışa gittik. Son olarak banka promosyon ödemelerini 8 bin ile 12 bin lira arasında yükselttik. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmeye başlamasıyla elimiz biraz daha rahatlayacak. Çünkü yüksek enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor. Önce enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor, Allah’ın izniyle bunu başaracak programa kararlılığa sahibiz.

“Hep birlikte sabredeceğiz”

Hep birlikte biraz daha sabredeceğiz, ülkemizin gücünden ve potansiyelinden rahatsız olan çevreler, muhalefeti de kullanarak milletimizi karamsarlık bataklığına sürüklemek istiyor. Amaçları Türkiye’yi mevcut kazanımlarından edecekleri bir güvensizlik ve istikrarsızlık iklimine sokmaktır. Gelip geçici sıkıntıları asırlık hedeflerin önüne koyarak milletimizle aramızı açabileceklerini sanıyorlar.

Biz bu senaryoyu defalarca gördük, vesayetin türlü tuzaklarıyla uğraşırken gördük, FETÖ’den PKK’ya, terör örgütlerinin saldırılarına karşı koyarken gördük. Emperyalistlerin ülkemize yönelik kuşatmalarını kırarken gördük. Bu oyunu hep beraber bozacağız… Geçmişte Türkiye’yi asırlık altyapı ihmallerini telafi ederek nasıl 2023’e hazırladıysak, şimdi de çok daha fazlasını yaparak Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ülkemizi bugüne kadar 3 kat büyüttük.

Önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyüteceğiz. Sadece kayıplarımızı telafi etmekle kalmayacak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Bunu da Aksaray’la birlikte, 81 vilayetimizle birlikte yapacağız. Önümüzdeki Pazar günü sadece merkezin, ilçelerin ve beldelerin belediye başkanlarını seçmekle kalmayacaksınız, aynı zamanda sandıkta bize vereceğiniz güçlü destekle diğer mücadelelerimizde de işimizi kolaylaştıracaksınız.”

Paylaşın

Babacan’dan Dikkat Çeken ‘Ortak Aday Ve Seçim’ Açıklaması

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Aksaray’da esnaf ziyaretinde bulundu. Sarıyahşililerle çay sohbetinde bir araya gelen Babacan kendisine yönetilen soruları yanıtladı.

Babacan’ın esnaf ziyaretleri sırasında oto galeri ve yakıt istasyonu sahibi bir esnaf, “Kurtarın artık bizi. Yeter yani, usandık artık. Sen gittin ülkenin başından, berbat ettiler Ali Bey. Valla bıktık, usandık. Adama arabayı satıyorsun, üç gün sonra alamıyorsun. Geçen sene 317 bin TL’ye araba verdim, şimdi 650 bin TL. Toplama adamları getirip ekonominin başına koyuyorlar. Bu ülkenin ekonomisini senden başkası düzeltemez” dedi.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre, Ali Babacan ise esnafa, “Bizim dönemimizde ekonomi niye iyiydi, biliyor musunuz? Bütün kurumlara biz dürüst ve ehil insanları getirdik, işin başına koyduk. İşi bilenlerle çalıştık. İstişare ettik. İşi bilenleri uzaklaştırdılar. Hukuk ve adalet düzelmeden ekonomi de düzelmez” yanıtını verdi.

“Önceliğimiz mutabakat ve ortak adayın ilk turda açık ara kazanması”

Babacan, “Cumhurbaşkanı adayı mısınız?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Önümüzdeki ilk hedef, altı partinin ortak bir cumhurbaşkanı adayı belirlemesi. Çünkü ilk turda açık ara kazanmak istiyorsak, bu ancak partilerin işbirliğiyle yürür. 2018 seçiminde Sayın Erdoğan partilerle işbirliği yapmasaydı seçilemiyordu. Çünkü 50+1 gerekiyordu. Biz 50+1’i değil, açık farkı hedefliyoruz. İlk turda ve açık farkla kazanmak istiyorsak bunun yolu ortak adaydan geçiyor.

Ortak aday konusunda henüz görüşmedik. Niyetimiz ortak aday belirleyebilmek. Ama ortak aday belirleyemezsek o konuda bir uzlaşma olmazsa, o zaman her partinin genel başkanı doğal bir cumhurbaşkanı adayıdır. Dolayısıyla eğer altılı masada uzlaşma olmazsa ben de DEVA Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayıyım. İşin tabiatı zaten böyle. Ama önceliğimiz mutabakat ve ortak adayın ilk turda açık ara kazanması.”

Paylaşın

Akşener’den Sert Sözler: Bunun Adı Harami Düzendir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti için gittiği Aksaray’da konuştu. Akşener, konuşmasında emekli maaşları, siyaset, çiftçi sıkıntıları ve gündeme değindi. Akşener, “5 maaş alan danışman var mı bu ülkede, var. 10 maaş alan var mı, var. 15 maaş alan var mı, var” ifadelerini kullandı. 

Eski Sanayi Caddesi’nde bulunan Akşener, emekli maaşlarının düşük olduğunu savundu. Akşener, “Ey emekliler, söyleye söyleye 3 bin 500 liraya getirdiler. 1500 lira emekli maaşı alanlar vardı. Sizden öğrendim. Anlata anlata bir noktaya geldi ama bizim dediğimiz şuydu; en düşük emekli maaşı, asgari ücret kadar olmalıdır. Şimdi bu arkadaşlar bunu yaptı yaptı, yapmadılar; az kaldı, biz yapacağız” diye konuştu.

Akşener,  Niğde ve Nevşehir ziyaretlerinde karşılaştığı sulama sorununu şu sözleriyle hatırlattı:

“İç Anadolu bölgesinde hepinizin derdi suyun kaybolması, elektrik pompası ile su çıkarılması, sulamanın böyle yapılması. 113 bin liralık elektrik faturası gördüm. 60 bin liralık, 52 bin liralık fatura gördüm. Üç ayda 180 bin lira para ödemek zorunda kalan bir çiftçinin elinde ne kadar para kalabilir? Bunun içine bir de mazotu, ilacı, gübreyi koyun. Geriye ne kalır?”

Harami bir düzen olduğunun altını çizen Akşener, “5 maaş alan danışman var mı bu ülkede, var. 10 maaş alan var mı, var. 15 maaş alan var mı, var. Sen susuzluk derdi çekerken 15 maaşı cebine koyan, yan gelip yatan danışmanlar varsa bu ülkede, bunun adı harami düzendir. Dolayısıyla bütün bunları konuşturmamak için oculuk-buculuk üzerinden herkesi birbirine düşürmeye çalışan o dili reddediyorum. Ayaklarınıza dolaştırılmaya çalışılan o yün yumaklarını reddediyorum” diyerek devam etti.

Siyasetçi için seçmenin velinimet olduğunu dile getiren Akşener, “Velinimetine, ‘terörist’ diyebilir mi? ‘Nankör’ diyebilir mi? Diyemez. Dolayısıyla ‘şükürsüz’ diyebilir mi? Diyemez” dedi. Akşener, şu ifadeleri kullandı:

“Acım var. Çok uzun zamandır sizin dertlerinizin konuşulmadığı, buna karşılık ‘şuculuk’, ‘buculuk’ üzerinden sürekli siyasetçilerin birbirine laf çarptırdığı ama sizin derdiniz konuşulmadığı için de her birinizin ayrı ayrı çırak çıktığı bir sistem var bu ülkede. Dolayısıyla onu değiştirmenin yolu bu. Mesela çarık- kundura- çanta dükkanı var karşımda. O dükkanın sahibinin, işletmecisinin müşterisi velinimettir.

Doğru mu? Doğru. Dolayısıyla siyasetçi için müşteri kimdir? Seçmendir. Seçmeni velinimettir. Velinimetine, ‘terörist’ diyebilir mi? ‘Nankör’ diyebilir mi? Diyemez. Dolayısıyla ‘şükürsüz’ diyebilir mi? Diyemez. Su görününce teyemmüm bozulduğuna göre demek ki yapmamız gereken şu; bu aziz millet, velinimettir. Seçmen velinimettir. Siyasetçinin görevi; ister iktidar ister muhalefet, sizin dertlerinizi dinleyip çözüm üretip o çözümler üzerinden rekabet etmektir”

‘Garibim dinozorların yolunmadık tarafı kalmamış’

Akşener, mülakat sistemini de kaldıracaklarını vurguladı. Türktelekom ile Ankapark sürecine değinen İYİ Parti lideri şunları söyledi:

“24 milyar lira, sizin cebinizden Telekom’dan alındı, Haririlerin cebine kondu. Yalan mı? Hariri kim, Sayın Erdoğan’ın aile dostu. Sizin cebinizden alındı onun cebine kondu. Reva mı, hak mı, hakikat mi bu? Haram be haram. Şimdi bu 24 milyar lirayı koyun bir kenara. Ankara’da Ankapark diye bir park yapmışlar. Garibim dinozorların yolunmadık tarafı kalmamış, çalınmadık şey kalmamış. Öyle enteresan bir şey ki, 14 milyar lira harcanmış. İkisini toplayın, 38 milyar lira. 38 milyar lira ne olurdu? Kara tren buraya gelirdi. Havalimanının yüzde 70’i bitmişti. KYK borcu olan tüm gençlerin tüm borçları silinirdi.

Nisan ayında atamadığınız gübreyi bu devlet verip, bedava bu gübreyi atabilirsiniz. Elektrik paralarında yüzde 50 indirim yapılabilirdi. Mazotta yüzde 50 indirim yapılabilirdi. Çiftçinin, üreticinin girdi maliyetlerinin tümünde yüzde 50 indirim yapılabilirdi. Çiftçinin kendini geçindirebileceği bir gelire sahip olması sağlanabilirdi. Bütün bunlar yerine Hariri ile iki tane müteahhidin cebine 38 milyar koyan bu zihniyet harami bir zihniyettir. Bu düzeni beraber değiştireceğiz. Sizin helal oylarınızla, sandıkta, demokrasiyle değiştireceğiz.”

Akşener konuşmasının ardından esnafı ziyaret etti.

Paylaşın

Aksaray: Göksu (Yerköprü) Şelalesi

Göksu (Yerköprü) Şelalesi; Karaman’ın Kazımkarabekir İlçesi, Habiller Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl merkezine 60 km. mesafededir.

Toros dağlarının sakladığı güzelliklerden olan Göksu (Yerköprü) Şelalesi, Temiz havası, yeşilliği ve güzel suları ile ünlüdür. Sabah erkenden gidilip-akşama Karaman’a dönülebilir.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

 

Paylaşın

Aksaray: Yüksek Kilise

Yüksek Kilise; Aksaray’ın Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür. İlçe merkezine yaklaşık 3 km mesafededir.

Kızlar manastırı olarak bilinen kilise, dik kayalar üstüne taş oymadır. İçinde Bizans döneminden kalma bir şapelin bulunduğu yüksek kayanın tepesinde 19.Y.Y’da inşa edilmiştir.

Çok sayıda obsidyenden yapılmış malzemenin bulunduğu kilise çevresi şüphesiz önemli bir neolitik yerleşim merkezidir.

Yüksek Kilise’den Güzelyurt ve Hasan Dağı’nın (3268 m) görünüşü nefes kesecek güzelliktedir. Yüksek kilisenin bulunduğu bölgenin milattan önce 8000 yıllarına dayandığı söylenmektedir.

Bu bölgede çıkan çanak çölmek parçalarının bu çağlara ait olduğu araştırmacılar tarafından anlatılmaktadır. Bu kiliseye paralel olarak iki adet kilise ile bağlantısı olduğu ve jeolojik tedbir olarak kullanıldığı söylenmektedir.

Paylaşın

Aksaray: Ozancık Yer Altı Şehri

Ozancık Yer Altı Şehri; Aksaray’ın Ortaköy İlçesi, Ozancık Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yer Altı Şehri (Ersele) Bizans dönemi yapılarındandır. Ersele höyüğünün güneyinde, kırk gözler mevkii yaklaşık 2,5 kilometre karelik bir alana yayılmış, mülkiyeti köy tüzel kişiliğine ait olup, halen mera işlevi görmektedir.

Üst kısımda mezarlık alanı vardır. En az 7 tane girişi tespit edilmiştir. Çevresinde ve iç kısımlarda bulunan havalandırma bacalarından buranın en az 5 katlı bir yeraltı şehri olabileceği sanılmaktadır.

Kapladığı alan itibarı ile çok büyük bir yerleşim alanına sahiptir. Şehrin içinde karakteristik tırhaz taşları ve mekanlar, depo odaları ve kurumuş su yolları çevresinde stilize mezar kabartmaları vardır.

Paylaşın

Aksaray: Yunus Emre Türbesi

Yunus Emre Türbesi; Aksaray’ın Ortaköy İlçesi, Sarıkaraman Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Türbenin bulunduğu tepe, halk tarafından Ziyaret Tepesi olarak bilinmektedir. Her yıl ekim ayında Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri düzenlenmektedir. Aksaray ve Kırşehir Valiliklerince dönüşümlü olarak gerçekleştirilen etkinliklere her iki ilin protokolü ile yurt dışından ve yurtiçinden gelen bir çok vatandaş katılmaktadır.

Bu toprağın insanı, dervişi, şairi. İlahi aşk ateşiyle nefsini hamlıktan kurtarıp pişirerek aşkın tadını şiirlerine, sesine, nefesine veren zat. Yalnızca kendi yaşadığı döneme değil yüzyıllar sonrasına da öğütleriyle seslenebilen büyük insan. Özünü topraktan alan, sözünde bereketlendiren ve onunla gönül sofraları kuran ve bizi doyuran şair. Yunus Emre.

Yunus Emre, dilden dile aktarılan şiirleriyle 700 yıldır aramızda yaşıyor. Bunca şöhretine rağmen hayatı hakkında bilinenler ne yazık ki çok azdır. Doğduğu ve öldüğü yerler hakkında farklı rivayetler bulunan Yunus Emre’nin ailesi ve çocukları olduğu, şiirlerinden ve menkıbelerinden bilinmektedir.

Türk Tasavvuf Edebiyatının en büyük temsilcisi kabul ettiğimiz Yunus Emre’nin yaşadığı yer hususunda maalesef kesin bir neticeye varılamamıştır. Buna sebep, eldeki iddiaların yetersiz oluşu, karşı tezlerle bu iddiaların geçersiz kılınmasıdır.

Yunus Emre hakkında yapılmış olan çalışmalara baktığımızda, bu ulu zata ait Anadolu’nun muhtelif yörelerinde çok sayıda makam veya mezar zikredilir. Bunlardan Eskişehir-Sivrihisar, Aksaray-Ortaköy, Karaman, Bursa, Kula ile Salihli arası, Erzurum Duzcu köyü, Keçiborlu, Sandıklı, Ünye ve Sivas Hafik’teki türbe veya makamlar adı geçen yerler arasındadır.

Milletimizin değer verdiği şahısları gönüllerinde yaşatırken, onlara sahip çıkıp kendi beldelerinde olduğunu ileri sürmeleri de gayet tabiidir. Yunus’un on yerde mezarının ya da makamının olması da bu yüzdendir.

Bugüne kadar Yunus Emre’nin yaşadığı yer hakkında en çok Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi ve Karaman kabul görmüştür. Ancak bazı akademisyenlere göre Ortaköy ilçesinin Hacı Bektaşi Veli ve Tapduk Emre dergahlarına yakınlığı, rivayetlere göre Yunus Emre’nin bu dergahlara yürüyerek gidip gelmesi, 40 yıl Tapduk Emre’ye hizmet etmesi bilgileri göz önünde bulundurulduğunda Yunus’un yöremizde yaşadığı ve mezarının Aksaray ilinin Ortaköy ilçesine bağlı Sarıkaraman köyündeki Ziyarettepe denilen mevkide olduğu kabul edilmektedir. Bundan dolayı da Ortaköy İlçesi halkı Yunus Emne’ye sahip çıkmaktadır.

Paylaşın

Aksaray İl Halk Kütüphanesi

İl Halk Kütüphanesi; Aksaray’ın Merkez İlçesi, Hacı Hasanlı Mahallesi’nde, Ulu Cami’nin hemen kuzeyinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kitabesine göre Aksaray Valisi Yusuf Ziya Günar tarafından 1924-26 yılları arasında yaptırılmıştır. Yapının mimarı Mühendis Galib Bey, ustası ise kitabesine göre Sarı Şeyh Usta Mısri’dir. Sağlam olan yapı aynı amaçla halka hizmet etmektedir.

Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanmaktadır. Düzgün kesme taş malzemeden inşa edilmiştir. Bodrum kat üzerine 1 kat halinde yükselmektedir. Gerek planlama gerekse cephe düzenlemesi açısından simetrik kaygı açıkça görülmektedir. İhata duvarı ile çevrilmiş bir bahçe içindedir.

Bodrum kat günümüzde ilk okul, üst kat ise, diğer okul öğrencileri ile yetişkinlere hitap etmektedir. Bodrum kat kitabesinden de anlaşılacağı üzere orjinalde Vilayet matbaası olarak kullanılırken, Aksaray’ın 1933 yılında vilayetlikten çıkarılıp ilçeye dönüştürülmesinden sonra iç mekandaki matbaa aletleri Niğde’ye götürülmüştür.

Yapının en önemli kısmı cepheleridir. Cephe düzenlemelerinde klasik Türk unsurlarının baskın bir şekilde uygulanması dikkat çekmektedir. Cephelerin kaplama taşları Rustik tarzda analı-kuzu şeklinde belirginleştirilmiştir. Doğu ve batı cephelerde birer portal vardır. Yapının kuzey ve güney kanatları doğu ve batıya doğru taşıntı yapmaktadır. Cepheleri dolanan iri kaval silmelerle katları birbirinden ayırmaktadır. Bodrum kat pencereleri ise basık kemerlidir.

Pencereler rustik tarzda düzenlenmiş analı-kuzu şeklindeki blok taşlarla vurgulanmıştır. Doğu cephedeki basık kemerli bir kapı ile bodrum kata girilmektedir. Zemin kata her iki cephedeki, tek yönlü merdivenle çıkılmaktadır. Pencereler ve kapılar, kemerin formuna uygun iri bir kaval silme ile, söveler ile beden duvarlarının köşeleri analı-kuzu şeklindeki Rustik düzendeki taşlarla değerlendirilmiştir. Güney cephede bodrum katta basık kemerli iki, zemin katta ise yüksek ve geniş ikişer pencere vardır.

Batı cephenin güneyinde her iki katta üçer pencere yer almaktadır. Zemin kattakiler sivri kemerli olup kuzeydeki diğer ikisine nazaran daha küçük tutulmuştur. Büyük pencerelerin arasında yıldız motifli bir kabara dikkati çekmektedir. Küçük pencerenin üstünde ise penç motifli silindirik formda bir kabara daha görülmektedir. Güneydeki kanadın dışa taşıntılı kuzey cephesinde bodrumdaki basık, üstteki sivri kemerli birer pencere vardır. Batı cephenin ortasında, kuzey ve güneydeki kanatların dışa taşıntı yapması nedeniyle, biraz içeride kalmış kısımda zemin kata çıkışı sağlayan kapı ve pencere düzenlemeleri yer alır.

Giriş kapısı yuvarlak kemerli olup kemer ve söveler yivlendirilmiştir. Kapı yine yivli bir sivri kuşatma kemeri içine alınmıştır. Kapının her iki yanında yuvarlak kemerli birer pencere görülmektedir. Pencereler yanlardan yivli birer yarım sütunce ile sınırlandırılmıştır. Sütunceler, plaster motifi üzerine oturan simetrik, kıvrık dal ve Rumilerden gelişen bir bezeme üzerine oturmaktadır. Pencereler ve ortadaki kuşatma kemeri bir kaval silme ile sınırlandırılmıştır.

Kuşatma kemerinin kilit taşı hizasında kademeli kare bir altlık üzerine sekizgen içinde sekiz kollu yıldız motifli bir kabara ile; köşeliklerinde sarı zemin üzerine siyah renkte geometrik düğüm motifi dikkati çekmektedir. Bu düzenlemelerin üzerinde ise kitabe, kitabenin yanlarında dilimli birer mermer kabara, kitabenin de üst kısmındaki dikdörtgen boşlukta gönderli bir al bayrak yer almaktadır. Bu süslemeler kaval silmeden yanları girintili, çıkıntılı siyah renkli bir bordürle kuşatılmıştır.

Giriş kapısının kuzey ve güneyindeki kanatların cephelerinde birer kabara daha vardır. Kapının her iki yanında birer korkuluk babası vardır. Batı cephenin kuzeyinde yuvarlak kemerli ikiz pencere yer almaktadır. pencereler, yivli yarım sütunceler sınırlandırılmıştır. Sütuncelerin altlıklarında yüksek kabartma tekniğinde ters-düz, “C”, damla, yaprak, çiçek, penç ve çarkıfelek motifleri; başlıklarında da yine yüksek kabartma tekniğinde yaprak, penç ve çarkıfelek motifleri bulunmaktadır. Pencereler bir kaval silme ile vurgulanmıştır. Pencere arasında dilimli bir kabara yer almaktadır. En üstte ise yine kaval silmeden bir yuvarlak kemer pencere kemerleriyle birleşmektedir.

Cephenin ortasında analı-kuzulu Rustik tarzda bir kaval silme dikkati çekmektedir. Pencerelerin en üstünde çatı seviyesinde ortası üçgen şeklinde sonlanan bir kitabe yer almaktadır. Bodrum katın bu cephesinde sadece bir adet pencere vardır. Kuzeybatı cephede yüksek tutulmuş sivri kemerli, bodrum katta ise basık kemerli ikişer pencere bulunmaktadır. Sivri kemerli pencerelerin kemeri dıştan bir kaval silme ile sınırlandırılmıştır. Cephenin en üstünde ise ortası üçgen şeklin düzenlenmiş pano içinde kitabe yer almaktadır. Doğu cephenin kuzeyindeki düzenleme, batı cephenin kuzeyindekinin aynısıdır.

Doğu cephenin orta kısmı büyük üçüz yuvarlak pencere ile hareketlendirilmiştir. Pencereler yarım yivli sütuncelerle birbirinden ayrılmaktadır. sütuncelerin altlıkları, aynı cephenin kuzeyindeki ve batı cephenin de kuzeyindeki altlıkların aynısıdır. Sütuncelerin başlıklarının yerinde ise penç ve yaprak motifleri görülmektedir. Bodrum katın cephesinde ise orada bir kapı, yanlarda birer pencere vardır. Doğu cephede, güney kanadın kuzey cephesinde oval tek yönlü pencere ile zemin katın kapısına ulaşılmaktadır. Kapı yivli basık kemerlidir. Dıştan yine yivli bir sivri kuşatma kemeri içine alınmıştır. sivri kemer dıştan bir kaval silme ile belirginleştirilmiştir.

Sivri kemerin kilit taşı hizasında üstte, kare altlık üstüne sekizgen ve sekiz kollu yıldızlı bir kabara, kemerin köşelerinde ise kabartma geometrik düğüm motifi yer almaktadır. Bu düzenleme dıştan siyah bir kaval silme içine alınmıştır. Bu düzenlemenin de üstünde yine siyah kaval silmeli pano içinde ortada al bayrak motifinin iki yanında birer kitabe vardır. Doğu cephede, güney kanadın doğu cephesinde, aynı kanadın batı cephesindeki düzenlemenin aynısı uygulanmıştır. Üst Örtü Tüm mekanlar içten düz dam, dıştan Marsilya kiremidi kaplı bir kırma çatı ile örtülüdür.

Doğu cephenin ortasındaki basık kemerli kapıdan bodrum katın giriş koridoruna girilmektedir. Koridorun doğu duvarında basık kemerli iki adet pencere iç mekanı aydınlatmaktadır. Koridora açılan kapılar Rustik tarzda analı-kuzulu taş düzenlemesine sahip ve basık kemerlidir. Koridirun batısındaki basık kemerli kapıdan kare planlı mekana girilmektedir. Kare mekan batı duvarındaki basık kemerli bir adet pencere ile aydınlatılmaktadır. Giriş koridorunun kuzeyindeki basık kemerli iki kapı açıklığı ile kuzeybatı- güneydoğu yönünde uzanan iki mekana girilmektedir. Mekanların yan duvarlarında birer adet basık kemerli pencere vardır.

Giriş koridorunun güneyindeki yine basık kemerli kapıdan geniş salona geçilmektedir. Salon doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlıdır. Doğu, batı ve güney duvarlarındaki basık kemerli ikişer pencere ile iç mekan aydınlatılmaktadır. Doğu ve batı cephedeki merdivenlerle cephe ortasındaki zemin katın taç kapısına çıkılmaktadır. Kapılardan batıdaki kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan dikdörtgen planlı giriş bölüme açılmaktadır. Bu mekan okuma salonu ile diğer odalar arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır.

Batısında üç adet, doğusunda iki adet pencere iç mekanı aydınlatmaktadır. Kuzeyindeki yivli iki yuvarlak kemerli kapı ile iki mekana girilmektedir. Her iki mekanda dikdörtgen planlı olup uzun kenarlarında yuvarlak kemerli ikişer, kısa kenarında birer adet sivri kemerli birer adet pencere vardır. Giriş mekanının güneybatısındaki yivli yuvarlak kemerli kapı ile kare planlı mekana girilmektedir.

Mekanın batı ve kuzey duvarlarında sivri kemerli birer pencere yer almaktadır. Giriş mekanının güneyindeki yivli yuvarlak kemerli kapı ile okuma salonuna girilmektedir. Salon doğu-batı yönünde dikdörtgen planlıdır. Kuzeydoğusundaki bir diğer kapı ile dışarı çıkılmaktadır. Doğu, batı ve güneyinde ikişerden altı adet sivri kemerli pencere iç mekanı aydınlatmaktadır. Mekanın kuzeybatı köşesinde beyaz ve mavi çini levhalar arasında çiçek motifli küçük eşkenarların süslediği günümüzde mevcut olmayan bir ocak dikkati çekmektedir.

Paylaşın

Aksaray: Kılıç Arslan Köşkü

Kılıç Arslan Köşkü; Aksaray’ın Merkez İlçesi, Ervah Mezarlığı’nın doğusunda 1160 m. yüksekliğindeki Kırkkızlar Tepesi’nin zirvesinde yer almaktadır. Şehre hakim bir konumdadır.

Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı gösteren bir kitabe bulunmamaktadır. Yanındaki türbe, mevcut olmayan bir mescit nedeniyle bu yapı topluluğu zaviye olarak da anılmaktadır.

Yapı doğu- batı doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahiptir. 14.00 X 7.50 m. ölçülerindedir. Doğudaki kare planlı mekan ile buna bitişik batıdaki eyvandan ile güneybatıdaki temel seviyesine kadar yıkılmış dehlizden oluşmaktadır. İki mekan arasında yaklaşık 0.30 m.’lik kot farkı vardır. Üst örtüsü yıkılmıştır. Beden duvarlarında da yer yer tahribatlar görülmektedir. Kuzeydoğusunda Kılıç Arslan Türbesi yer almaktadır.

Moloz taş ve düzgün kesme taş malzemeden inşa edilmiştir. İç mekanın zemini ve beden duvarlarının üstü sonradan betonla kaplanmıştır. Cepheler genel itibariyle açıklıklarla hareketlendirilmiştir. Kuzey cephede iki mekanın birleştiği noktada içe, güney cephede ise dışa küçük çıkıntı görülmektedir. Kuzey cephenin doğusunda üst kısmı yıkık dikdörtgen kapı açıklığı; batısında ise eyvana geçişi sağlayan dikdörtgen bir niş içine alınmış sivri kemerli pencere açıklığı bulunmaktadır. Doğu cephe sağır tutulmuşken batı cephe ise yıkılmış büyük bir kemer açıklığı görülmektedir.

Güneybatıda ise günümüzde temel seviyesine kadar yıkılmış doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı ve yine aynı yönde uzanmış sivri beşik tonoz örtülü içerisinde 11 basamaklı merdiven bulunan dehlize batısındaki sivri kemerli kapı açıklığından girilmektedir. Dehlizin üst kısmında güneybatı cephede dıştan sivri kemerli bir niş içine alınmış biri sivri diğeri yuvarlak kemerli iki pencere eyvana açılmaktadır.

Orjinalde bu dehlizin ne için yapılmış olduğu belli değildir. Dehliz ve merdivenin konumu üst kattaki bir mekana ulaşmaktan ziyade alt seviyedeki bir başka mekan veyahut sarnıçla alakalı olabilir. Batıdaki eyvan yaklaşık kare planlı olup üzeri doğu-batı yönünde uzanan beşik tonozla örtülüdür. Eyvan, batıdaki sivri kemerli bir açıklıkla dışarıya bakmaktadır. Eyvanın kuzey ve güney duvarlarında boydan boya uzanan birer sivri kemer vardır.

Kuzey duvarının ortasında sivri kemerli bir niş yer almaktadır. Doğu duvarında doğudaki mekanla bağlantılı yine sivri kemerli iki kapı açıklığı yer almaktadır. Eyvanın doğusundaki mekan pare planlı olup orjinalde kubbeyle örtülüydü. İç mekanın kuzey ve güney duvarlarında sivri kemerli ikişerden dört adet niş görülmektedir. Kuzey duvarında giriş kapısı, güney duvarında ise 3 pencere olduğu yerde büyük bir açıklık bulunmaktadır.

(Görseller: mekan360.com)

Paylaşın

Aksaray: Kirazlı Çeşmesi

Kirazlı Çeşmesi; Aksaray’ın Merkez İlçesi, Helvadere Kasabası, Kirazlı Mahallesi’nde yol kenarında yer almaktadır. Üzerindeki kitabeye göre 1932 yılında yaptırılmıştır.

Çeşme, yol kenarındaki ihata duvarının bir parçası şeklindedir. Bağımlı çeşmeler grubundandır. Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir kütle halindedir. Eserin dıştan yüksekliği 2.09 m., derinliği 0.65 m. dir. Çeşme nişi 2.27 X 0.65 m. ölçülerinde olup doğu-batı doğrultusundaki bir sivri kemerle örtülüdür.

Sivri kemer iki yandan yığma ayaklara oturmaktadır. Niş, kemer ve ayaklar birbirinden profilli bir silme ile ayrılmıştır. Nişin doğu duvarında yerden 0.17 m. yükseklikte ve birbirinden 1.02 m. mesafede iki lülesi vardır. Çeşme nişinin doğu duvarında dikdörtgen bir niş görülmektedir. Bu nişin hemen üstünde de kitabe yer almaktadır.

Kitabenin üst köşelerinde birbirine bakar tarzda bir hilal ve yıldız motifi vardır. Nişin içinde kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen formlu bir yalak yerleştirilmiştir. Çeşmenin üst kısmı düzgün kesme taştan eğimli bir çatı şeklinde düzenlenmiş olup cephesinde dışa taşıntılı ve profilli silme şeklinde bir saçak görülmektedir. Yapının duvarlarında ve kemerinde düzgün kesme taş malzeme kullanılmıştır.

Paylaşın