AIDS’e Karşı Geliştirilen Aşının Denemelerine Başlandı

Amerikan biyoteknoloji şirketi Moderna ile Uluslararası AIDS Aşısı Girişimi, yaptıkları duyuruda, AIDS’e karşı mRNA teknolojisiyle geliştirilen aşının insan üzerindeki denemelerine başladıklarını açıkladı.

Euronews’ta yer alan habere göre; Faz1 çalışmasının, Amerika Birleşik Devletleri’nde HIV-negatif olan 56 sağlıklı yetişkin üzerinde gerçekleşeceği belirtildi.

On yıllardır süren araştırmalara rağmen bilim insanları, her yıl binlerce insanı öldüren AIDS hastalığına karşı henüz bir aşı geliştirmeyi başaramadı. Ancak rekor sürede geliştirilen Covid-19 aşısında kullanılan mRNA teknolojisi, umutları artırdı.

Moderna şirketinin test ettiği aşının amacı, AIDS hastalığına neden HIV virüsü varyantlarına karşı belirli bir antikor türünün (bnAb) üretimini sağlamak. Aşı, bağışıklık sistemimizin bir parçası olan B hücrelerini bu antikorları üretmeleri için eğitmeyi amaçlıyor.

Klinik deneyler, bağışıklık tepkisini tetikleyebilen iki ayrı immünojen enjeksiyonunu test edecek.

Deneylerde mRNA teknolojisini kullanan Moderna, klinik çalışmalarla ilgili açıklamasında, geliştirilen aşının ilk amacının ‘bnAb’ antikor üretimi olduğunu ve bunun ilk adımı teşkil ettiğini kaydetti.

Klinik çalışmalara öncülük eden David Diemert, bu yolda bağışıklık sistemine ‘yardımcı olmak’ için başka immünojenlere de ihtiyaç duyulacağını belirterek, bu ‘güçlendirme kombinasyonu’nun HIV aşısı rejimi için kilit unsur olabileceği görüşünde.

Testlerde kullanılan immünojenler, Bill & Melinda Gates Vakfı ile ABD Ulusal Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (NIAD) desteğiyle, Moderna ve Scripps Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirildi.

BioNTech’in kurucularından Uğur Şahin ile Özlem Türeci de geçtiğimiz aylarda euronews’e verdikleri röportajda, AIDS aşısı üzerinde çalıştıklarını belirtmişti.

Paylaşın

AIDS (HIV) nedir, belirtileri nelerdir?

AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome: Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) olarak adlandırılan virüs kaynaklı bir bağışıklık problemidir. Hastalığa neden olan HIV virüsü vücudun savunmasında rol oynayan önemli hücreleri yok ederek bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olur.

Genellikle HIV/AIDS şeklinde de kısaltılan bu hastalıkta bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu ağır enfeksiyon rahatsızlıkları hatta kanser ve benzer hastalıklar ortaya çıkabilir.

HIV virüsüne maruz kalan kişilerde hastalığın erken evrede tespit edilmesi ve sağlıklı insanlara bulaşmasının önlenmesi için belirti ve bulgular mutlaka bilinmeli, hastalığın bulaşma yolları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.

AIDS nasıl teşhis edilir?

AIDS teşhisi için yapılan testler, kan örneği alınarak yapılır. HIV vücuda girdikten sonra vücut savaşmak için antikor denilen maddeler üretir, ancak bu antikorların oluşması için üç aylık bir dönem gerekir. Bu ilk üç aylık döneme ‘pencere dönemi’ denir. Vücudun oluşturduğu antikorları tespit etmek için Anti –HIV testi yapılır.

Ancak pencere döneminde antikorlar henüz oluşmadığından Anti-HIV testi yanıltıcı olabilir. Bu test ile elde edilmiş pozitif bir sonucun western-blotting yöntemiyle tekrar test edilerek doğrulaması gerekebilir. Bu şekilde teşhis koyulabilir. Tedavi için ilk önce kan değerleri, kan sayımı, lenfosit oranı ve CD4 oranlarına bakılır, sonra da tedavi planlanır.

AIDS’in belirtileri neler?

AIDS’in belirtileri virüsü aldıktan yıllar sonra ortaya çıkabilir. Hastalık başlangıçta belirti vermeden vücutta yavaş yavaş bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu durumda sağlıklı görünen bir kişi aslında HIV virüsü taşıyıcısı olabilir. Zamanla belirtiler kendini göstermeye başlar.

HIV virüs taşıyıcısı, hastaymış gibi görünmeyebilir veya taşıyıcı kişi kendini hasta gibi hissetmeyebilir. Çünkü, taşıyıcılarda belirtilerin ortaya çıkmasına veya ölüme yol açan şey HIV virüsünün kendisi değildir, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesiyle tamamen savunmasız kalması sonucu daha rahat oluşabilen enfeksiyonlardır.

HIV yıllarca belirti vermeyebilir

HIV bulaşan bir kişide virüs alındıktan yaklaşık 3-4 hafta içinde soğuk algınlığı benzeri ateş, yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler olur.

Birkaç gün süren bu durumdan sonra HIV taşıyan kişiler herhangi bir belirti olmadan, yıllarca normal, sağlıklı görünümde yaşamlarını sürdürürler. Fakat ömür boyu HIV virüsü taşıyıcısı ve bulaştırıcısıdır.

Hızlı kilo kayıplarına dikkat!

Hastada, diyet yapmadığı halde iki aydan kısa zamanda 7-10 kg kilo kaybı görülür.

Dil üzerinde ve ağız içinde beyaz yaralar, ilerlemiş dönmelerde ise uzamış ishaller, boyun, koltukaltı gibi bölgelerde lenf bezelerindeki şişlikler, aralıklı ateş yükseklikleri görülebilir.

Paylaşın