Erdoğan, Kılıçdaroğlu Üzerinden Muhalefete Yüklendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri üzerinden siyaseti yönlendirme çabaları hiç bitmiyor. Birden artış gösteren terör eylemleri, provokasyonlar boşuna değildir. Hepsi de aynı senaryonun bir parçasıdır. Bu oyunu kuranların bilmedikleri bir şey var. O da Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığıdır. İktidara geldiğimizde önce güven ve istikrar iklimini tesis edecek adımlar attık. Elbette pek çok sinsi eylemle önümüz kesilmeye çalışıldı” dedi ve ekledi:

“Gezi olaylarından darbe girişimine, ekonomik tuzaklara kadar her yolu denediler. Son olarak şanslarını Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinde denediler. Yolda birbirlerini görseler selam vermeyecek olanları aynı ittifak çatısı altında birleştirdiler yine de beceremediler. Bütün bu yükü de Bay Kemal’in sırtına yükleyip çekildiler. Bay Kemal’e ilk hançeri vuranlar ise toplam oyları yüzde biri bulmadığı halde sırtında Meclis’e taşıdığı uyanıklar oldu.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman’da Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde ve AK Parti Adıyaman İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın kura ve anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada öne çıkan bölümler şöyle: “Adıyaman, 6 Şubat depremlerinde en çok yara alan şehirlerimizden biridir. Adıyaman’da 8 bin 565 insanımız hayatını kaybetti.

Şu anda kuralar çekildi. Bugün 2 bin 798 konutumuzun teslimini yapıyoruz. Biraz sonra da anahtar teslimlerini gerçekleştireceğimiz hak sahiplerine yeni konutlarının hayırlı olmasını diliyorum. Adıyaman’da 8561 insanımız hayatını kaybetti. Depremde yıkılan 6 binin üzerindeki binaya ek olarak ağır hasarlı 19 binin üzerinde bina vardı. 39 bini konut 3400’e yakın iş yeri, toplam 45 bin 325 hak sahibi belirlendi.

Halen inşası süren 32 bin konutumuzu yıl sonuna kadar peyderpey teslim edeceğiz… 91 binin üzerinde çadır gönderdik Adıyaman’a. 35 bine yakın konteyner kurarak 118 bin vatandaşımıza hizmet verdik. Toplam 1,2 milyar TL’ye yakın kaynak kullanarak 27 bin 609 haneye kira yardımı yaptık.

Çok daha fazlasını hayata geçirdiğimizi biliyorsunuz. Sadece konut ve işyeri yapmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak yatırımları da hayata geçiriyoruz… Halen inşası süren 32 bin konutumuzu yıl sonuna kadar peyderpey teslim edeceğiz.

91 binin üzerinde çadır gönderdik Adıyaman’a. 35 bine yakın konteyner kurarak 118 bin vatandaşımıza hizmet verdik. Toplam 1,2 milyar TL’ye yakın kaynak kullanarak 27 bin 609 haneye kira yardımı yaptık… Adıyamanımıza savunma sanayisi şirketlerimizin ortaklığıyla ve TUSAŞ’ın ortaklığı ile kablo konektör ve kablaj tesisi kuruyoruz.

Emin olun dünyada 14 milyon insanı etkileyen böylesine büyük bir felaketin altından bu kadar kısa bir sürede kalkabilecek başka bir ülke yoktur. Gelişmiş ülkelerin bile bizimkine göre çok daha küçük afetlerde bile nasıl çaresiz kaldığını görüyoruz.

Terör örgütleri üzerinden siyaseti yönlendirme çabaları hiç bitmiyor. Birden artış gösteren terör eylemleri, provokasyonlar boşuna değildir. Hepsi de aynı senaryonun bir parçasıdır. Bu oyunu kuranların bilmedikleri bir şey var. O da Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığıdır. İktidara geldiğimizde önce güven ve istikrar iklimini tesis edecek adımlar attık. Elbette pek çok sinsi eylemle önümüz kesilmeye çalışıldı.

Gezi olaylarından darbe girişimine, ekonomik tuzaklara kadar her yolu denediler. Son olarak şanslarını Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinde denediler. Yolda birbirlerini görseler selam vermeyecek olanları aynı ittifak çatısı altında birleştirdiler yine de beceremediler. Bütün bu yükü de Bay Kemal’in sırtına yükleyip çekildiler. Bay Kemal’e ilk hançeri vuranlar ise toplam oyları yüzde biri bulmadığı halde sırtında Meclis’e taşıdığı uyanıklar oldu.

Yine akıllara ziyan arayışlara giriştiler. Terör örgütleriyle ilişkileri tescilli partilerle bir araya gelmek mi dersiniz, Çağlayan Adliyesi’ne saldırı düzenleyen terör örgütlerine kol kanat germek mi dersiniz. Bir yandan da kendi içlerinde kavga halindeler. Ülke iyi ki bunların ellerine kalmadı diye milletimiz hamd ediyor. Mart seçimlerinin ardından da aynı şükrü şehirlerimizdeki vatandaşlarımız yapacaklar.

Biz ülkemize, milletimize, şehirlerimize, en başta da deprem bölgesine neler yapabileceğimize, eksikleri nasıl tamamlayabileceğimize bakıyoruz. Gençlerimize büyük, güçlü Türkiye’yi teslim edene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. En çok kadınıyla, genciyle, Adıyamanlı tüm kardeşlerimden ümitliyim.”

“Her gün yeni bir Bizans oyununa şahit oluyoruz”

Erdoğan’ın aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada öne çıkan bölümler şöyle: “11 ildeki deprem konutları sayısını 389 bine tamamlayacağız. Hedefimiz 2 ayda 75 bin konutun teslimini yapmak. Biz tutamadığımız sözü vermeyiz. Söz verdiğimiz zaman da onu yerine getirmeden rahat etmeyiz. Adıyaman’ın bize olan güvenini Allah’ın izniyle boşa çıkarmayacağız.

Adıyaman 6’lı masanın yalan siyasetine fırsat vermedi. Fırsatçıların oyununa gelmedi. Son 8 aya baktığımız zaman Adıyaman’ın nasıl doğru bir tercih yaptığını çok net görebiliyoruz. Altılı masa bir proje yapıydı. Yere göğe sığdıramadıkları zatın bugün adının anılmasına dahi tahammül edemiyorlar.

Seçim yenilgisinin tüm faturasını bir kişiye kestiler. Bunun yanında kim varsa siyasetten diskalifiye ettiler. Ama CHP ve ortaklarının kavgasının sesi hiç kesilmedi. Her gün yeni bir Bizans oyununa şahit oluyoruz. Eskisi yenisi CHP yönteminin ülkenin sorunlarına çözüm üretmek gibi bir derdi yoktur.

Bizim gündemimizde milletimizi hedefleri ve hayalleri ile buluşturmak var. Biz asrın felaketini yaşamış şehirlerimizi nasıl imar ve ihya ederiz buna kafa yoruyoruz. Biz, üzerimize salınan terör örgütlerinin başını ezme mücadelesini veriyoruz. Muhalefet gibi laf üstüne laf koymanın derdinde değiliz. Hizmet üretmenin eser bırakmanın derdindeyiz. CHP gibi kapalı kapılar ardında terör örgütü uzantılarıyla DEM’lenmek yerine sözümüzü doğrudan millete söylüyoruz.

Belediyecilik konusunda AK Parti ve Cumhur İttifakı ile yarışabilecek hiçbir babayiğit yoktur. Hizmet ve eser siyasetinde bizimle aşık atabilecek kimse yoktur. Bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Siyaset ve toplum mühendisliği ile seçim kazanmak yerine milletimizin gönlüne girerek seçim kazandık. Siyaseti basit toplama çıkarma işlemine indirgeyenler öyle olmadığını 31 Mart akşamı görecekler. “

Paylaşın

Deprem Bölgesinde Çalışan Sayısı 136 Bine Düştü

TEPAV’ın İstihdam İzleme Bülteni’ne göre, mayıs ayı itibarıyla deprem bölgesinde yer alan 11 ilin sigortalı ücretli istihdam içindeki payı yüzde 9,3 oldu. Çalışan sayısı yıllık olarak 318 bin 748’e (yüzde 17,7), aylık ise 136 bin 864’e (yüzde 8,4) düştü.

Mayıs’ta afet bölgesindeki 7 il başta olmak üzere 15 ilde istihdam yıllık olarak geriledi. Maraş 65 bin 057 (yüzde 37,3), Hatay 70 bin 839 (yüzde 36,1), Malatya ise 36 bin 735 (yüzde 30,3) çalışan kaybı ile istihdamı en yüksek oranda daralan ilk üç il oldu. Bunları 57 bin 498 ile Antep (yüzde 15,6), 9 bin 735 ile Elazığ (yüzde 11,9) izledi. Urfa (yüzde 11,3) ve Kilis (yüzde 11,1) de deprem bölgesinde olan ve istihdam kaybı yaşayan diğer iller oldu.

Kısa çalışma ödeneğinden faydalananların sayısı deprem sonrasında yaklaşık 100 bin arttı. Buna göre, işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı Mayıs’ta 696 bin 630 iken Haziran’da 826 bin 588’e; faydalananların sayısı ise söz konusu aylarda 302 bin 81’den 362 bin 100’e yükseldi.

Diğer taraftan, kısa çalışma ödeneğinden faydalanan sayısı Ocak’ta bin 261 iken izleyen iki ayda 100 bin 217’ye yükseldi ve Temmuz itibarıyla da 1 bin 879’a geriledi. Bu çerçevede yapılan ödeme miktarı da Mayıs’ta 46 milyon 595 bin TL’den Temmuz’da 1 milyon 971 bin TL’ye düştü.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) her ay yayımladığı verilerden yola çıkartarak hazırladığı İstihdam İzleme Bülteni’nin bir yenisini yayımladı.

31 Temmuz’da yayımlanan ve Mayıs’a ait verilerden yola çıkarak hazırlanan bültene göre depremden etkilenen 7 il başta olmak üzere 15 ilde istihdam yıllık olarak geriledi. Mayıs’ta toplam sigortalı çalışan sayısı yıllık yüzde 2 (765 bin) azalırken aylık yüzde 0,3 (57 bin) arttı ve 22 milyon 475 bin olarak gerçekleşti.

Ocak- Mayıs dönemine ait kayıtlı istihdam verilerinde deprem nedeniyle önemli değişimler gözlendi. Deprem öncesine kıyasla yaklaşık 374 bin 500 istihdam kaybı yaşanırken Maraş, Malatya, Hatay ve Antep’te düşüşler yüksek seviyelerini korudu.

Ocak’ta deprem bölgesine ait istihdam bildirimlerinde yaşanan keskin düşüşler toplam kayıtlı istihdamda aylık olarak yüzde 3,4 gerilemeye neden olurken Şubat ve Mart aylarında ise sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 0,4 artışlar kaydedildi. Nisan’da yüzde 3,6 daralırken Mayıs’ta yine artış eylemine başlayarak yüzde 0,3 olarak gerçekleşti.

Beş aylık değişim toplam istihdamda 2022 yılsonuna göre 374 bin 500 (yüzde 13,3) gerilemeye işaret ederken diğer taraftan, yıllık verilere göre Malatya, Maraş ve Hatay’da yüzde 30 ve üzeri, Elazığ, Kilis, Antep ve Urfa’da yüzde 10 ve üzeri işgücü kayıpları yaşandı. Kilis, Adana, Diyarbakır ve Osmaniye’de ise istihdamda yüzde 5 ve üzeri daralmalar gerçekleşti.

İşsizlik ödeneğine başvuranların sayısı 800 bini aştı

Kısa çalışma ödeneğinden faydalananların sayısı deprem sonrasında yaklaşık 100 bin arttı. Buna göre, işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı Mayıs’ta 696 bin 630 iken Haziran’da 826 bin 588’e; faydalananların sayısı ise söz konusu aylarda 302 bin 81’den 362 bin 100’e yükseldi.

Diğer taraftan, kısa çalışma ödeneğinden faydalanan sayısı Ocak’ta bin 261 iken izleyen iki ayda 100 bin 217’ye yükseldi ve Temmuz itibarıyla da 1 bin 879’a geriledi. Bu çerçevede yapılan ödeme miktarı da Mayıs’ta 46 milyon 595 bin TL’den Temmuz’da 1 milyon 971 bin TL’ye düştü.

Mayıs itibarıyla deprem bölgesinde yer alan 11 ilin sigortalı ücretli istihdam içindeki payı yüzde 9,3 oldu. Çalışan sayısı yıllık olarak 318 bin 748’e (yüzde 17,7), aylık ise 136 bin 864’e (yüzde 8,4) düştü.

Mayıs’ta afet bölgesindeki 7 il başta olmak üzere 15 ilde istihdam yıllık olarak geriledi. Maraş 65 bin 057 (yüzde 37,3), Hatay 70 bin 839 (yüzde 36,1), Malatya ise 36 bin 735 (yüzde 30,3) çalışan kaybı ile istihdamı en yüksek oranda daralan ilk üç il oldu. Bunları 57 bin 498 ile Antep (yüzde 15,6), 9 bin 735 ile Elazığ (yüzde 11,9) izledi. Urfa (yüzde 11,3) ve Kilis (yüzde 11,1) de deprem bölgesinde olan ve istihdam kaybı yaşayan diğer iller oldu.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

AK Parti’de 7 İl Başkanı Değişti

Adalet Ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) Adıyaman, Erzincan, Kars, Kırıkkale, Muğla, Niğde ve Uşak il başkanlıklarına atama yapıldığı duyuruldu. Duyuruda, bu illerde görev yapan eski il başkanlarına teşekkür edildi, yeni il başkanlarına da başarılar dilendi.

Haber Merkezi / AK Parti Teşkilat Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 7 il başkanlığına atama yapıldığı duyuruldu.

Paylaşımda Adıyaman İl Başkanlığına Emrah Erkan Bulucu, Erzincan İl Başkanlığına Mehmet Cavit Şireci, Kars İl Başkanlığına Muammer Sancar, Kırıkkale İl Başkanlığına Engin Pehlivanlı, Muğla İl Başkanlığına Gültekin Akça, Niğde İl Başkanlığına Mustafa Özdemir, Uşak İl Başkanlığına Himmet Yaşar’ın atandığı bildirildi.

Açıklamada, bu illerde görev yapan eski il başkanlarına, bugüne kadar gösterdikleri özverili çalışma ve gayretleri dolayısıyla teşekkür edildi, yeni il başkanlarına da başarılar dilendi. Mesajlarda, yeni il başkanlarının Erdoğan’la fotoğrafları da paylaşıldı.

14 ve  28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamayan il ve ilçe başkanlarının değişeceği kulislere yansımıştı.

Paylaşın

Doğu Ve Güneydoğu’daki 15 Barodan Provokasyonlara Karşı Tedbir Alınması Çağrısı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van barosunun da olduğu 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

15 baro tarafından yapılan açıklamada, “Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da yaptığı konuşma sırasında taşlı saldırıya uğramasının ardından Doğu ve Güneydoğu’daki 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

Ağrı, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Baroları adına yapılan ortak yazılı açıklamada, seçim propagandalarının yoğunlaştığı bir dönemde; dün Erzurum’da yaşananların seçim süreci ve güvenliği açısından endişelere yol açtığı belirtildi.

VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan’ın aktardığına göre, provokasyonlara karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.”

Paylaşın

Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu’na Türbe Çıkışı Saldırı Girişimi

Kılıçdaroğlu’na Adıyaman’da Sahabe Safvan Bin Muattal Türbesi’ni ziyareti sırasında provokasyon girişiminde bulunuldu. Ramazan Bayramı’nın ilk gününde depremden etkilenen Adıyaman’ın Gölbaşı ve Besni ilçelerini ziyaret eden Kılıçdaroğlu’na yönelik ikinci provokasyon.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ramazan bayramının ilk gününde ziyaret ettiği Adıyaman’da ikinci bir provokasyona maruz kaldı.

Olay, Kılıçdaroğlu’nun Samsat yakınındaki Sahabe Safvan Bin Muattal Türbesi’ni ziyareti sonrasında yaşandı.

Heyetin türbeden çıkışı sırasında bir kişi Kılıçdaroğlu’nun yanına gelmeye çalışarak, “Seni istemiyoruz. Sen buraya gelme, sen buranın adamı değilsin oğlum” ifadeleriyle sözcü tacizde bulunurken, fiziksel saldırı girişimi de yaşandı. Alanda bulunan bazı kişiler, Kılıçdaroğlu’nun korumalarına saldırmaya çalıştı.

Olayın ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile Sırrı Süreyya Önder arasında yapılması planlanan görüşme iptal edildi.

Bu, Ramazan Bayramı’nın ilk gününde Kılıçdaroğlu’na yönelik ikinci protesto.

Bundan önce Adıyaman Belediye Mezarlığı’nı da ziyaret edip depremde hayatını kaybedenlerin mezarları başında duaya katılan Kılıçdaroğlu’na bir kişinin “Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?” diye bağırdığı görülmüştü.

Bağıran kişi çevredekilerin tepkisiyle karşılaşmış ve daha sonra uzaklaştırılmıştı.

Kılıçdaroğlu olaydan sonra yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: Mezarlıkta acılı insan her şeyi söyleyebilir, yapabilir; acısına vermek gerekir. Bugün bunları konuşmayalım, kayıplarımızı hakkıyla analım. Lütfen o insanımızı da ifşa edecek şeyler yapılmasın, özellikle sosyal medyada sorumlu davranalım. Benim hakkım varsa ben helal ettim.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlü saldırının, depremzedelerin sorunlarını gölgelemek için yapıldığını söylemişti.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da sosyal medya hesabından konuyla ilgili, “Bayramı idrak ettiğimiz böyle bir günde Adıyaman’da, Sn. Kılıçdaroğlu’na karşı yapılan provokasyonu kınıyoruz” açıklamasını yapmıştı.

Paylaşın

Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu’na Mezarlıkta Sözlü Saldırı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ramazan Bayramı’nın birinci gününde deprem bölgesi Adıyaman’daydı. Kılıçdaroğlu burada Adıyaman Belediye Mezarlığı’nı ziyaret etti, mezarlara karanfil bıraktı.

Burada imam “Kalanlara selamet diliyoruz” dedikten sonra depremde hayatını kaybedenler için Fatiha okutmak istedi.

Bu sırada bir vatandaş dua etmeye başlayan Kılıçdaroğlu’na “Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?” diyerek sözlü saldırı gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu’na bağıran kişiye çevredekiler tepki gösterdi. Mezarlıkta dua eden diğer yurttaşlar da saldırgana “Terbiyesizlik yapma” dedi. Kılıçdaroğlu kişiye cevap vermedi.

Kemal Kılıçdaroğlu olayın ardından sosyal medyadan paylaştığı mesajda, “Mezarlıkta acılı insan her şeyi söyleyebilir, yapabilir; acısına vermek gerekir. Bugün bunları konuşmayalım, kayıplarımızı hakkıyla analım. Lütfen o insanımızı da ifşa edecek şeyler yapılmasın, özellikle sosyal medyada sorumlu davranalım. Benim hakkım varsa ben helal ettim” dedi.

Kılıçdaroğlu, mezarlık ziyaretinin ardından halkla bayramlaşma gerçekleştirdi. Yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu “Ayrıştırdılar birleştireceğiz bayram kavası içinde 15 Mayıs’ta yeniden kucaklaşacağız, inanın bana” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Bayramlarda kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Toplum çok ayrıştı, çok bölündü. Birbirine düşman bakmaya başladı. Buradan çıkmamız lazım. Kucaklaşmamız lazım. Beraber olmamız lazım. Bizim kültürümüz komşu komşunun külüne muhtaçtır der. Komşuluk ilişkilerimizi mahalledeki o güzel ilişkilerimizi büyütmemiz lazım. Yeni bir siyaset anlayışının, yeni bir kültürün, iyilik üzerine yarışan bir kültürün mutlaka Türkiye’ye getirilmesi lazım. Bunun için mücadele ediyorum, bunu mutlaka ama mutlaka sizlerin desteği ile getireceğim” diye konuştu.

“Ayrıştırdılar, birleştireceğiz. Kavga ettirdiler, kucaklaşacağız. Bayram havası içerisinde bir 14 Mayıs’ı geçirip, bayram havası içinde 15 Mayıs’ta inşallah göreceksiniz, kucaklaşacağız. Bu ülkeye huzuru, barışı, sevgiyi, kardeşliği getireceğiz. İnanın buna. Tekrar bayramınızı yürekten kutluyorum. Her birinizi tek tek kucaklıyorum. Sağ olun, var olun” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Sözcüsü Zorlu olayı kınadı

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, sosyal medya hesabından bir açıklama ile olayı “provokasyon” olarak niteledi ve kınadı.

Zorlu paylaşımında şunları kaydetti: “Maalesef uzun zamandır dikkat çektiğimiz üzere, bu ve benzeri olaylar, bizzat siyasi iktidar eliyle ülkemizin getirildiği zehirli kutuplaşmanın somut örnekleridir. İşte bu sebeple 14 Mayıs, ülkemizin yeniden barış ve huzur temelinde yükselebilmesi bakımından da tarihi bir kırılma anı olacaktır. Biz İYİ Parti olarak sevgi ve hoşgörü temelinde saygılı bir Türkiye’yi hedefliyoruz ve hiç bir ayrım gözetmeden tüm vatandaşlarımızla birlikte bunu başaracağız.”

Halk TV’nin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de olaya ilişkin şunları söyledi: “Bu büyük acının yaşandığı kentte bayramın birinci gününü geçirmek istedi. Geldiğimizde Adıyaman’da isimleri belli olmayan, numaralarla defnedilen depremzedeleri ziyaret ettik. Kameraları görenler ‘Nerede bu devlet?’ diye sordular. Orada o kadar çok ‘Neredeydiler?’ denildi ki, bizi takip eden, özellikle belki 10 metre takip eden bir grup… Varlığının farkındaydık, bizi izlediğini görüyorduk ama ne yaptığını görmüyorduk.

Depremzede insanları görünce oranın gündemini başka bir noktaya getirmek için mezar başına doluştular. Sizin de gördüğünüz görüntülerde Fatiha okunmasına ilişkin oradan o yakışıksız söylem geldi. Biz işin o kısmıyla hiç meşgul değiliz.”

Paylaşın

Bakan Özer Açıkladı: Depremden Etkilenen Dört İlde Eğitim Başlıyor

Malatya’da Arapgir, Arguvan, Kale, Pütürge, Yazıhan, Darende, Doğalyol ve Hekimhan ilçeleri, Adıyaman’da Kahta, Gerger, Sincik, Çelikhan ve Samsat ilçeleri, Kahramanmaraş’ta Andırın ve Ekinözü ilçeleri, Hatay’da Yayladağı, Altınözü, Erzin, Reyhanlı, Payas, Dörtyol ve Arsus ilçelerinde eğitim öğretim başlıyor.

Haber Merkezi / Bu 4 ildeki diğer ilçelerde ise eğitim öğretime başlama kararını o ilin valilikleri incelemeleri sonucu belirleyecek.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’ın bazı ilçelerinde 27 Mart’tan itibaren kademeli şekilde eğitim öğretim başlayacak” dedi. Özer, eğitim öğretimin sadece Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sağlam raporu verdiği okullarda başlayacağını belirtti.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Hatay’da 27 Mart’ta başlaması planlanan eğitim öğretim süreçleri kapsamında yürütülen hazırlık çalışmalarına ilişkin düzenlenen değerlendirme toplantısına katıldı.

Bakan Özer başkanlığında Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Hatay Vali Vekili Oğuzhan Bingöl, Hatay Koordinatör Valisi olan Kütahya Valisi Ali Çelik, Hatay Milletvekilleri Hüseyin Yayman ve Sabahat Özgürsoy Çelik, Bakan Yardımcıları Petek Aşkar ve Sadri Şensoy, Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç, Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mustafa Gelen, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Öztürk ile ilçe milli eğitim müdürleri katıldı.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Bakan Özer, afet bölgesinde çocukların eğitimlerini sürdürmesi için tüm imkanları seferber ettiklerini vurgulayarak şunları kaydetti: “Bildiğiniz gibi 6 Şubat depreminden sonra eğitim öğretimi 23 Şubat’a kadar 81 ilimizde ara vermiştik. 20 Şubat tarihinde Elazığ dahil 71 ilimizde eğitim öğretime başladık. Böylece yaklaşık 15 milyon 242 bin öğrencimizi eğitimle buluşturduk. Deprem bölgesindeki 10 ilimizde ise eğitim öğretimi başlatıp hayatı normalleştirmek için mevcut hasar durumlarını göz önüne alarak illerimizi üç kategoriye ayırdığımızı daha önce doyurmuştuk.

Birinci kategoride Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa illerimiz bulunuyordu. Bu illerimizde eğitime 1 Mart tarihi itibarıyla başladık ve böylece bu illerimizde 1 milyon 236 bin 929 öğrencimiz ve öğretmenlerimiz eğitim öğretimle buluşmuş oldu. İkinci kategoride ise Gaziantep, Osmaniye ve Adana illerimiz bulunuyordu. Gaziantep, Osmaniye ve Adana illerimizde ikinci dönem için eğitim öğretimi 13 Mart tarihi itibarıyla başlattık. Burada yaklaşık 1 milyon 258 bin 719 öğrencimiz eğitime başladı. Dolayısıyla 71 ilimiz, birinci ve ikinci kategoride bulunan altı ilimiz ile toplam 77 ilimiz, eğitim öğretimine şu an itibarıyla devam ediyor. Bu illerimizde toplam 17 milyon 737 bin 648 öğrencimiz eğitim öğretimlerini sürdürüyor.”

Deprem bölgesindeki illerden diğer illere naklini aldıran yaklaşık 252 bin öğrencinin de akranlarıyla birlikte eğitime başladığını aktaran Bakan Özer, üçüncü ve son kategoride depremden en çok etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’ın bulunduğuna işaret etti.

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, valilerimiz, kaymakamlarımız, tüm milletvekillerimiz, il millî eğitim müdürlerimiz, ilçe millî eğitim müdürlerimizle kapsamlı bir şekilde istişarelerde bulunduktan sonra üçüncü kategoride yer alan dört  ilimizde eğitimi kademeli olarak başlatma kararı aldık.” diyen Özer; Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da diğer altı ilde olduğu gibi tüm okullarda değil sağlam ilçe ve okullarda tedrici ve suhuletli bir şekilde eğitim öğretime başlanacağını ifade etti.

27 Mart tarihi itibarıyla Malatya’nın Arapgir, Arguvan, Kale, Pütürge, Doğanyol, Yazıhan, Darende ve Hekimhan ilçeleri ile Adıyaman’ın Kahta, Gerger, Sincik, Samsat ve Çelikhan ilçelerinde eğitim öğretime başlanacağını belirten Bakan Özer, “Kahramanmaraş ilimizde sadece Andırın ve Ekinözü ilçelerimizde 27 Mart itibarıyla eğitim öğretimi başlatıyoruz.” dedi.

Özer, Hatay’a ilişkin de çok kapsamlı bir değerlendirme yapıldığını kaydederek, “Valilerimiz, milletvekillerimiz AFAD başkanlarımız, il, ilçe millî eğitim müdürlerimiz ve tüm ilçelerimizin kaymakamlarıyla birlikte yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonucunda, Hatay’ın Yayladağı, Altınözü, Erzin, Reyhanlı, Payas, Dörtyol ve Arsuz ilçelerinde 27 Mart tarihi itibarıyla eğitim öğretime başlayacağız.” diye konuştu.

Eğitim öğretim, sağlam raporu verilen okullarda verilecek

Deprem bölgesindeki illerde eğitim öğretimin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlam raporu verilen okullarda gerçekleştirileceğini altını çizen Bakan Özer, sağlam okul sayısına göre gerekli durumda ikili ve taşımalı eğitim ile sürecin yönetilebileceğini bildirdi.

Bu dört ilde adı belirtilmeyen ilçelerdeki eğitimin başlama sürecinin ilgili valiliklere bırakıldığını belirten Bakan Özer, “Valiliklerimiz, AFAD merkezlerindeki değerlendirmeler kapsamında, hangi ilçeler 27 Mart’tan sonraki haftalarda hazırsa, hem öğretmenlerimizin kalma yerleri, ihtiyaçları, hem öğrencilerimizin durumlarıyla ilgili gerekli her türlü önlemi alarak inşallah kamuoyuyla paylaşacaklar.” bilgisini paylaştı.

Millî Eğitim Bakanlığı olarak 6 Şubat tarihinden itibaren bölgedeki illerde 1 Mart, 13 Mart ve 27 Mart tarihlerinde kademeli bir şekilde okulların açıldığını anımsatan Bakan Özer, şöyle devam etti:

“Daha önceki tarihlerde çocuklarımızı yalnız bırakmamak ve bu travmayı hızlı bir şekilde atlatmalarına destek olmak üzere, çadırlarda konteynerlerde prefabrik okullarda öğrencilerimiz hiç yalnız bırakmadık. Şu an itibarıyla bölgemizde 1.793 çadır, konteyner ve prefabrik okulda eğitim öğretim kapalı olmasına rağmen çocuklarımız eğitim öğretime devam ediyor çünkü bölge için Bakanlık olarak yaklaşımımız şu:

Müfredata dayalı bir eğitimden ziyade çocuklarınızın hızlı bir şekilde bu travmayı atlatmaları ve normalleşmeleri ve özellikle psikolojik sağlamlıklarını desteklemek için çocuklarımızı hızlı bir şekilde çadırlarda, konteynerler ve prefabrik okullarda öğretmenleriyle buluşturmaya özen gösteriyoruz. Bu özenimizi devam ettireceğiz. Yani burada zikretmemiş olduğumuz ilçelerimizde de çadırlarla, konteynerlerle, prefabrik okullarla her ne kadar eğitim öğretim resmî olarak başlamamış olsa da öğrencilerimize eğitim desteği vermeyi sürdüreceğiz.”

YKS ve LGS destek noktası 734’ten 1.000’e çıkarılacak

YKS ve LGS’ye hazırlanan 8 ve 12. sınıf öğrencileri ile ilgili bir dizi karar aldıklarını hatırlatan Bakan Özer, her iki sınava da ikinci dönem konularının dâhil olmayacağını, ayrıca sınava hazırlık gruplarına destek vermek için afet bölgesinde 734 noktada destekleme ve yetiştirme kursu açtıklarını belirtti.

Özer, “Burada hem bölgedeki öğretmenlerimizle hem de Ölçme ve Değerlendirme Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün 81 ildeki merkezlerinde görev alan öğretmenlerimizle çocuklarımızın LGS ve YKS sınavlarına hazırlanmalarıyla ilgili her türlü desteği vermeye devam ediyoruz. Hiçbir çocuğumuzu mağdur etmeyeceğiz. Aileler de müsterih olsun. Çocuklarımıza bu kapsamdaki destek sayımızı da kapasiteyi de her geçen gün artıracağız. İnşallah, bu hafta sonuna kadar da 734 olan destek noktasını 1.000’e çıkaracağız. Yani çocuklarımıza sınav anına kadar sürekli destek olup aynı zamanda sadece akademik becerileriyle ilgili değil, aynı zamanda sağlamlıklarıyla ilgili de rehber öğretmenlerimiz, psikolojik danışmanlarımız başlangıçta olduğu gibi süreçte aktif olarak yer almaya devam edecekler.” dedi.

Bölgedeki büyük afetten dolayı yatırım programlarının da revize edildiğini kaydeden Özer, şunları söyledi: “Yaklaşık 40 milyar TL’lik bir yatırımı bölgeye ayırdık. İnşallah, hem mevcut yatırımlar hem de bu afetten dolayı revize edilmesi gereken yatırımları hızlı bir şekilde Bakanlığımız İnşaat Emlak Genel Müdürlüğü, valiliklerimiz ve il millî eğitim müdürlüklerimizle koordineli bir şekilde bir iki hafta içinde nihayetlendirmiş olacağız.”

Bölgeye çelik konstrüksiyonlu kalıcı 500 yeni prefabrik okul yapma kararı aldıklarını da hatırlatan Özer, bu okulların Nisan ayından başlayarak tedrici bir şekilde hizmete alınarak çocukların eğitim öğretim süreçlerinin destekleneceğini belirtti.

Bakanlığın bölgedeki çalışmalarına büyük katkı veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD, valiler, kaymakamlar, il ve ilçe millî eğitim müdürleri ile milletvekillerine teşekkür eden Bakan Özer, “İnşallah, el birliği yaparak bu süreci atlatacağız. Devletimiz her türlü imkânıyla sahada. Birlik beraberlikle bu zor günlerin üstesinden de inşallah geleceğiz.” dedi.

Paylaşın

Adıyaman Ve Şanlıurfa’yı Sel Vurdu: 10 Ölü

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerden etkilenen Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da etkili olan sağanak yağış sele dönüştü. Şanlıurfa’da 9, Adıyaman’da 1 kişi hayatını kaybetti.

Şanlıurfa ve Adıyaman’da kaybolanlar için arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

Şanlıurfa’da akşam saatlerinden itibaren etkisini sürdüren sağanak nedeniyle merkez Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçelerinde çok sayıda sokak ve cadde su altında kaldı.

Karaköprü ilçesinde bulunan Akpiyar Deresi’nin bazı yerlerde taşması sonucu yan tarafından geçen 35 Metre Yolu’nda su birikintileri oluştu.

Adıyaman’ın Tut ilçesinde ise; bir bahçeye kurulan konteynerin suya kapılması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi kayboldu.

Adıyaman kent merkezinden geçen Eğriçay’ın taşması sonucu Atatürk Bulvarı’nda trafikte aksamalar yaşandı, cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu.

AFAD, polis, jandarma ve belediye ekipleri, su baskını riski yaşanan çadırlarda tahliye çalışmalarını sürdürüyor.

Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde de derenin taşması sonucu sel meydana geldi. İlçe merkezindeki Vahap Küçük Meydanında bulunan çadırları ve ilçe merkezindeki evleri su bastı.

Maraş’ta sağanak yağış nedeniyle çadırkentleri su bastı.

“Dere yataklarından uzak durun”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaşanan sel falaketine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu, “Buradaki çalışmalar valilerimiz, jandarma komutamız, bölge müdürlerimiz burada. Yollar açık, elektrik, su var. Tedbirlerimiz ve uyarılarımız devam ediyor. Dere yataklarının etrafında bulunmamak gerekir. Tüm tedbirleri ilgili yerlerde arkadaşlarımızın uyarısı var” dedi.

Adıyaman Valisi Numan Hatipoğlu, sağanağın etkili olduğu Adıyaman’ın Tut ilçesinde bir bahçedeki konteynerin suya kapılması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 kişinin kaybolduğunu açıkladı.

AFAD ise; yaptığı açıklamada, “Bölgede meydana gelen aşırı yağışlar nedeniyle Adıyaman ilimizin Tut ilçesinde sel ve su baskınları meydana gelmiştir. Adıyaman, Adana, Kahramanmaraş ve Diyarbakır AFAD ekiplerimiz olay bölgesinde görevlendirilmiştir” dedi.

Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, Şanlıurfa’da da sel nedeniyle dört kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Habertürk’e konuşan Vali Ayhan, “Çok yoğun bir yağış aldı Şanlıurfa. Ortalama 50 kilogram yağış alırken, 200 kilogram yağış aldık. Ekipler sular altında kalan yerlere müdahale ediyor. Dört vefat var, ikisi itfaiye eri, altı kişi kayıp. Çevre illerden yoğun destek geldi. Vatandaşlarımız teraslara, yüksek yerlere çıktı. İş makineleri sahada. Olağanüstü bir durum söz konusu” dedi.

Vali daha önce yaptığı bir açıklamada ise Şanlıurfa’nın yıllık yağış ortalamasının 450 kilogram olduğunu söyledi.

Şanlıurfa’da yaşanan sel nedeniyle kentin simgesi Balıklıgöl taştı, çok sayıda ev ve araç su altında kaldı.

Kent merkezindeki köprülü Abide Kavşağı’nın altında araçlarıyla ilerlemeye çalışanlar ile itfaiye ekibinin de aralarında bulunduğu altı kişinin sel sularına kapıldığı belirtilirken, dalgıçlar bölgede arama kurtarma çalışması yapıyor.

Şanlıurfa’da dün akşam saatlerinde bastıran sağanak yağış hayatı olumsuz yönde etkilerken, sabah saatlerinde etkili oldu.

Sele dönüşen yağışlar nedeniyle kentteki çok sayıda sokak ve cadde su altında kaldı. Eyyübiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni su basarken kentte eğitime bir gün ara verildi.

Paylaşın

Depremlerin Sigorta Şirketlerine Maliyeti 4 Milyar Dolar

11 ilde büyük yıkıma ve 45 binin üzerinde can kaybına neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin depremlerin sigorta şirketlerine maliyeti 3,5 ila 4 milyar doları bulacak.

DW Türkçe’de yer alan habere göre, Talanx Sigorta Grubu’ndan yapılan açıklamada Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerin holdinge 250 milyon euroluk ek maliyet getirmesinin hesaplandığı belirtildi.

Dünyanın en büyük üçüncü reasürans şirketi, Talanx iştiraki Hannover Rück’ün Yönetim Kurulu Üyesi Michael Pickel Perşembe günü Hannover’de şirketin yıllık bilançosunu sunarken yaptığı açıklamada söz konusu meblağın yaklaşık 200 milyon euroluk kısmını kendilerinin karşılayacağını belirtti.

Reasürans terimi, sigorta şirketleri tarafından teminat altına alınarak sigortalanmış bir riskin tekrar sigortalanarak başka sigorta şirketlerine devredilmesini ifade ediyor.

Ana şirketin, HDI sigorta iştiraki tarafından gerçekleştirilen birincil sigortalardan kaynaklanan zararları da üsteleneceği kaydedildi. Bir şirket sözcüsünün tahminine göre söz konusu zarar 50 milyon euro civarında hesaplanıyor.

Bu meblağlara iki şirketin diğer reasürans şirketlerine devrettiği ya da sermaye piyasasındaki yatırımcılara aktardığı zararlar ise dahil değil.

Sigorta sektörüne maliyeti 3,5 – 4 milyar euro

Hannover Rück’ün tahminlerine göre, depremin yol açtığı yıkımın sigorta sektörüne yaklaşık 3,5 ila 4 milyar dolara mal olması muhtemel. Ancak makroekonomik kayıpların bundan çok daha büyük olması da ihtimal dahilinde görülüyor.

BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye temsilcisi Louisa Vinton ise Salı günü yaptığı açıklamada sadece Türkiye’deki hasarın 100 milyar ABD dolarının (yaklaşık 95 milyar euro) üzerinde olduğununun tehmin edildiğini belirtmişti.

Dünya Bankası da kısa bir süre önce Türkiye’deki maddi hasarı 34 milyar dolar, Suriye’deki hasarı ise 5 milyar dolar olarak tahmin etmişti.

Münih merkezli reasürans şirketi Munich Re’nin tahminine göre ise depremin şirketlerine getireceği ek yük üç haneli milyon euro aralığında olacak.

Öte yandan Hannover Rück geçen yılı rekor bir kâr ile kapatmıştı. Perşembe günü verilen bilgiye göre, geçen yıl elde edilen kâr nedeniyle temettü hisseleri 5.75 eurodan 6 euroya yükselecek.

Hannover Rück’ün, 2022 yılında Almanya’da etkili olan İan Kasırgası, Ukrayna savaşı ve korona salgını gibi olumsuzlukların yükünü, yatırımlardan elde ettiği yüksek kâr ile hayat ve sağlık reasüransındaki kâr artışı ile dengelemişti. Grup, bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 2022 yılında 1,4 milyar Euro kazanç elde etmişti.

Paylaşın

Bakan Soylu Açıkladı: Depremlerde Can Kaybı 45 Bin 968’e Yükseldi

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde can kaybı 45 bin 968’e yükseldi. Depremlerde yaşamını yitirenlerden 4 bin 267’si Suriye vatandaşı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay AFAD İl Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Sahaya giden, eksiklikleri buraya gönderen tüm saha eksikliklerini, WC’den duşa, çamaşırdan herhangi sürecin eksikliğine kadar tüm eksikliklerimizi paylaşan birçok arkadaşımız var. Alt birimler de aynı şekilde Sağlık Bakan Yardımcımız, İçişleri Bakan Yardımcımız, Valimiz tüm sürecin tamamını takip edip, kurumları bir araya getiren anlayışı sürdürmektedir.

Sadece Hatay’da 233 sivil toplum kuruluşu görev yapıyor. Bunun 23’ü uluslararası STK. Buradan muradım şu; yerkürenin en büyük depremlerinden 400 kilometrelik bir yırtıktan bahsediyoruz. Bizim açımızdan önemli bir sonuç doğurdu. Bir sözü ifade etmem gerekir; büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir.

Milletimiz bu acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi. Allah razı olsun. Bu acının onarılması için herkes seferber oldu. Şu ana kadar 13 bin 72 artçı sarsıntı meydana geldi. Bu çok olağan bir şey. Depremin art arda gelmesi kadar olağan bir süreç. Toplam 26 bin 32 enkazda arama kurtarma yapıldı. 28 in 300 enkaz var. Hatay’da 6 in 832 acil yıkılacak bina var.

Acil yıkılacak binalarda vatandaşımızı çağırıyoruz. Süreç itinalı şekilde devam etmektedir. Tüm deprem bölgesinden 332 çadır kent alanı oluşturuldu. Hatay’da ise 80. 370 binin üzerinde sadece bizim kurdurduğumuz çadırlar. 370 bin 482. 101 bin 168 çadır da sadece Hatay’ta kuruldu.

Toplam 1,5 milyon afetzede çadırda konaklanmaktadır. Toplam 209, 10 ilde konteyner alanı oluşturuldu. Hatay’da 21 bin 895 konteyner planlandı. Orta hasarlı, ağır hasarlı, evi yıkık, acil yıkılacak olan ev sahipliği ve kiracılara yerleşebilecekler, ayrıca kira ve taşınma paraları da yatırılmaktadır. Hatay’da 2 bin 482 tuvalet, 1281 duş konteyner, 400’e yakın çamaşır makinası çadır kentlere kurulmuştur.

Bir taraftan barınma ihtiyacını gideriyoruz, bir taraftan da halk sağlığıyla ilgili en ince tedbirlerini almaya devam ediyor arkadaşlarımız. Özellikle 10 bini aşkın bütün bölgede tuvalet, ki bunların temizliğine teker teker dikkat edilmektedir. Hijyen ve temizlik bizim en temel önceliğimizdir.

“Ne rakam varsa burada paylaşıyoruz”

Bugüne kadar gerek enkazlarda gerek hastanelerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı ise 45 bin 968. Allah rahmet eylesin. 4 bin 267 Suriyeli kardeşlerimiz var bunların içerisinde. Bunların 44 bin 235’i şu anda nüfus artı göçe tescil edildi. Yani Suriyeli kardeşimizin tescilini göç yapıyor, diğerlerini nüfus yapıyor.

Burada hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın tek tek, defin, kimliklendirme dahil, aynı zamanda savcılık raporları, eğer kırsalda hayatını kaybedip defnedilmişse muhtarlık, jandarma ile kayıtları gerçekleştirmektedir. Ne rakam varsa burada paylaşıyoruz.

Burada her biri kendisi hukukun parçasıdır. Onun için burada tek tek bunların üzerinde bütün arkadaşlarımız gerek nüfus, gerek savcılıktan, kriminalden ek görevlendirilmeler yapıldı. Bazen birkaç kez fethi kabir yapılmaktadır.”

Paylaşın