Kulis: AK Parti, İstanbul, Ankara Ve İzmir İçin Kazanacak Aday Arıyor

31 Mart 2024’te yapılması planlanan seçimler yaklaştıkça partilerde çalışmalarına hız verdi. AK Parti’de İstanbul için eski Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’un adı kulislerde en çok dillendirilen isimler arasında yer alıyor.

Parti kulislerinde, Ankara’da, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un aday gösterilmesinin yüksek ihtimal olduğu dile getirilirken, İzmir için ise, “İzmir’i almak istiyorsak bize 7 kuşak İzmirli bir aday lazım. Adayın muhalif seçmene hitap etmesi gerekir” değerlendirmeleri yapılıyor.

Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye başlayan yerel seçimler için partiler çalışmalarını hızlandırırken, kulislerde AK Parti’nin muhtemel adayları konuşulmaya devam ediyor.

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre; AK Parti’de Ekrem İmamoğlu’na karşı Karadenizli aday arayışı sürerken, hem Kürt seçmenin hem muhalif seçmenin oyunu alabilecek profiller üzerinde de duruluyor. Karadenizli ve Kürt olmamasına rağmen bakanlığı döneminde gösterdiği performanstan dolayı eski Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’un adı kulislerde en çok dillendirilen isimler arasında yer alıyor.

Bazı parti kurmayları İstanbul’da hem Kürt seçmene hem muhalif seçmene hitap edebilecek, ılımlı siyaset yürütebilecek bir ismin aday gösterilmesi gerektiğini savunuyor. Kulislerde bu özellikleri taşıyan isimlerden birinin de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olduğu konuşuluyor. Ayrıca, Karadenizli olması ve bakanlık döneminde yaptığı büyük yatırımlarla kendini gösteren eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da İstanbul için konuşulan isimler arasında bulunuyor.

Yine mevcut ilçe belediye başkanlarından birisinin de büyükşehir için aday gösterilebileceği belirtiliyor. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan’ın aday gösterilebileceği kaydediliyor.

Ankara ve İzmir

Ankara’da ise mevcut Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın karşısına milliyetçi bir profile sahip adayla çıkıldığı takdirde başkentin geri alınabileceği görüşü hâkim. Kulislerde bu profildeki Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un aday gösterilmesinin yüksek ihtimal olduğu dile getiriliyor. Öte yandan aday adaylığı için Tarım ve Orman Bakan Yardımcılığı görevinden istifa eden eski Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin de aday olabileceği belirtiliyor.

İzmir’de de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan ve İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın ismi öne çıkıyor. Parti kurmayları “İzmir’i almak istiyorsak bize 7 kuşak İzmirli bir aday lazım. Adayın muhalif seçmene hitap etmesi gerekir” değerlendirmesini yapıyor.

Paylaşın

En Çok Kadın Adayı Türkiye İşçi Partisi Ve Yeşil Sol Parti Gösterdi

YSK’ya verilen listelere göre, en fazla kadın adayı Yeşil Sol Parti gösterdi. Yeşil Sol Parti, 193 kadın adaya listelerinde yer verdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) de 398 aday içerisinde 161 kadını vekil adayı gösterdi.

AK Parti listesinde 126 kadın aday, CHP listesinde 137 kadın aday yer aldı. İYİ Parti’nin adaylarının ise 145’ini kadınlar oluşturuyor.

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri için siyasi partiler, aday listelerini bugün Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu. Partiler arasında en fazla kadın adayı Yeşil Sol Parti gösterdi.

Artı Gerçek’in haberine göre; AK Parti’nin 600 kişilik listesinde 113 kadına yer ver aldı. DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin de dahil olduğu CHP listesindeki adayların 153’ünü, ayrı listeyle giren İYİ Parti’nin adaylarının ise 145’ini kadınlar oluşturuyor.

Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında seçimlere girecek olan Yeşil Sol Parti’nin göre, 490 adayın 193’ünü kadınlar oluşturuyor. İttifakın mensubu olan ancak bazı illerde seçimlere kendi listesiyle giren Türkiye İşçi Partisi (TİP) de 398 aday içerisinde 161 kadını vekil adayı gösterdi.

YSK’ya verilen listelere göre, AK Parti 4, CHP 11, İYİ Parti 6 kadını illerin birincisi sırasından aday gösterdi. Bu sayı YSP’de 30 oldu. TİP ise 28 kadını birinci sıradan listesine koydu.

Partilerin aday listelerindeki kadın oranı şöyle:

AK Parti: yüzde 18.83
CHP: yüzde 26.33
İYİ Parti: yüzde 25.84
YSP: yüzde 39.38
TİP: yüzde 40.45

24 Haziran seçimlerinde AK Parti listesinde 126 kadın aday, CHP listesinde 137 kadın aday yer aldı. 14 Mayıs’taki seçimlere YSP olarak girecek olan HDP’nin 27. dönemde gösterdiği kadın vekil sayısı 230 idi.

Paylaşın

BBP, Milletvekili Aday Listesini Yüksek Seçim Kurulu’na Sundu

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP), milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu.

Haber Merkezi / Seçime kendi adaylarıyla gireceğini açıklayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul 1. Bölge’de ilk sıradan milletvekili adayı oldu.

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Sultan Selim Şimşek İstanbul’dan, eski Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı Erzurum’dan, Tunceli Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ Tunceli’den, eski Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp de Sivas’tan aday gösterildi.

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

Saadet Partili 24 İsim CHP Listelerinden Aday Gösterildi

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Siyasi partiler milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim ettiler.

Haber Merkezi / Millet İttifakı’ndaki altı partiden biri olan Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden seçime girecek milletvekili aday listesini açıkladı. Listede 24 Saadet Partili isim yer aldı:

1- Birol Aydın: İstanbul 1. Bölge 5. Sıra

2- Hasan Bitmez – Koceli 4. Sıra

3- Mahmut Arıkan – Kayseri 2. Sıra

4-  Mesut Doğsan –  Ankara 3. Bölge 3. Sıra

5- Bülent Kaya – İstanbul 3. Bölge 7. Sıra

6- Mehmet Karaman – Samsun 2. Sıra

7- Mustafa Kaya – İstanbul 2. Bölge 5. Sıra

8- Necmettin Çalışkan – Hatay 4. Sıra

9- Şerafettin Kılıç – Antalya 5. Sıra

10- Mehmet Atmaca – Bursa 1. Bölge 3. Sıra

11- Fatih Aydın – Afyonkarahisar 2. Sıra

12- Abdullah Akın – Elazığ 2. Sıra

13- Ahmet Sunar – Kütahya 3. Sıra

14- Hüseyin Yıldızhan – Isparta 3. Sıra

15- Abddurrahman Ergin – Diyarbakır 3. Sıra

16- Ahmet Toklucuoğlu – Ordu 3. Sıra

17- Murat Ozan – Erzurum 2. Sıra

18- Serdar Atalay – Bingöl 1. Sıra

19- Mehmet İslam – Gaziantep 9. Sıra

20- Ali Fethi Gürler – Sakarya 7. Sıra

21- Abdullah Dire – Şanlıurfa 8. Sıra

22- Muhammet Yıldız – Rize – 3. Sıra

23- Seyit Ahmet Gürer – Çorum 4. Sıra

24- Kadir Yalçın – Kastamonu 2. Bölge

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

MHP, Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Erdoğan’ı Gösterme Kararı Aldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), TBMM’de basına kapalı yaptığı grup toplantısında, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesine kadar verdi.

Haber Merkezi / 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için Meclis’te cumhurbaşkanı aday gösterme süreci devam ediyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesine kadar verdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grubu, İsmet Yılmaz başkanlığında TBMM’de yaptığı toplantıda Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak gösterilmesine karar vermişti.

AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için milletvekillerinden imza toplanmıştı.

Erdoğan, iki dönemdir cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. 10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda 12. Cumhurbaşkanı seçildi. 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu da pazartesi günü toplanarak, daha önceden Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi için grup kararı alacak.

İtiraz için 2 gün

Resmi Gazete’de yayımlanan seçim takvimine göre 28 Mart’ta Cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlanacak ve saat 08.00 itibarıyla itiraz süreci başlayacak.

İtirazlar 29 Mart çarşamba günü saat 17.00’de sona erecek ve itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından incelenmeye başlanacak.

Paylaşın

“HDP Aday Sayısını İkiye Düşürdü” İddiası

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) cumhurbaşkanı aday sayısını ikiye düşürdüğü ileri sürüldü. Adayın kadın olma ihtimalinin yüksekliği doğrulanırken milletvekili olmayacağı iddiası ise yalanlanmıyor.

HDP’nin adayla ilgili daha fazla bilgi paylaşmak istememesinin bir nedeni Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 24 Ocak Salı günü yapacağı toplantı olarak gösteriliyor. Aday önerilerinin önce bu toplantıda ittifak ortakları ile değerlendirileceği ardından şubat ayı başında açıklanacağı kaydediliyor.

Gazete Duvar’da yayımlanan Duvar Arkası’ köşesine göre, kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını ilan eden HDP, “aday müzakere sonrası ilk tura girmeden çekilir” iddiaları sonrası el yükseltti! HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayıyla girme kararlığını bu kez “6’lı Masa adayını çeksin, bizim adayımıza oy versinler. Bu kadar net konuşuyoruz” sözleriyle dile getirdi.

Peki HDP’nin adayı kim olacak? Parti içinde adayla ilgili görüşmelerin sürdüğü biliniyor. Son bilgi, oluşturulan isim havuzunda aday sayısının son görüşmelerin ardından ikiye düşürüldüğü yönünde. Adayın kadın olma ihtimalinin yüksekliği doğrulanırken milletvekili olmayacağı iddiası da yalanlanmıyor.

HDP’nin adayla ilgili daha fazla bilgi paylaşmak istememesinin bir nedeni Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 24 Ocak Salı günü yapacağı toplantı olarak gösteriliyor. Aday önerilerinin önce bu toplantıda ittifak ortakları ile değerlendirileceği ardından şubat ayı başında açıklanacağı kaydediliyor.

Altılı Masa’da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişte” üç senaryo

Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa, 26 Ocak’ta yeniden bir araya gelecek.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, yapılacak toplantı öncesi trafik hızlandı. “Ortak Politika Metni” ve “Geçiş Süreci Yol Haritası” için son düzenlemeler yapılıyor. İki metin, 30 Ocak’ta paylaşılacak. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayının da şubat ayında açıklanacağı belirtiliyor.

Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in Altılı Masa kurmaylarından edindiği bilgiye göre, 6 partinin iktidara gelmesi durumunda “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte” üç farklı senaryo hazırlandı.

1- 400 vekil ve üzeri: Masadaki partilerin toplam milletvekili sayısı 400 ve üzerinde olursa, “Seçilen ortak cumhurbaşkanı ve oluşturacağı kabine bir yıl görev yapacak.” Bu süreçte güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte altyapı oluşturulacak ve bir yılın ardından Türkiye seçime gidecek.” Böylece, “Tartışmalı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” son verilecek.

2- Referandum aralığı: “6’lı masanın 360 ila 399 arası milletvekili çıkarması” öngörüsünde bulunuluyor. Eğer masadaki partiler bu aralıktaki kadar vekil çıkarabilirse “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe” ilişkin anayasa değişikliği Meclis’te 400 “evet” oyuna ulaşamasa dahi cumhurbaşkanınca referanduma götürülecek. Bu seçenekte ise “cumhurbaşkanı ve kabinenin 2 yıl iktidarda kalması” öngörülüyor.

3- 360 vekilin altı: En kötümser senaryoya göre, muhalefet Meclis’te çoğunluğu sağlayacak ancak güçlendirilmiş parlamenter sistem değişikliği için referanduma gitme yeterliliğine ulaşamayacak.

Paylaşın

Bakan Bozdağ: Erdoğan’ın Adaylığı İçin Engel Yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasıyla ilgili açıklamada bulunan Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır. Hiç bir hukuki engel söz konusu değildir çünkü sayın Cumhurbaşkanımız, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olarak 2018’de seçilmiştir ve şu anda yapılacak seçim ikinci seçimdir.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kaldı ki bu yorumu yapanlar, yürürlük maddesine baktığında; anayasanın 75, 77 ve cumhurbaşkanı seçime ilişkin 101’inci maddesinin yürürlük tarihini çok net bir şekilde 2018’de yapılan cumhurbaşkanı ve parlamento seçimiyle yürürlüğe girdiğini ifade ediyor. Dolayısıyla 101’inci maddenin ilk uygulaması anayasaya göre de 2018’de olmuştur. İkinci uygulaması da 2023’te olacaktır.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı işaret etmesinin ardından Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili tartışmalar başladı.

Erdoğan’ın adaylığı konusunda yaşanan tartışmalarla ilgili gazetecilere değerlendirmede bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 seçiminde Cumhur İttifakı’nın, aziz milletimizin ortak adayıdır. Adaylığı anayasal bir hakkıdır. Hiçbir hukuki engel söz konusu değildir” dedi.

Bakan Bozdağ, açıklamasının devamında, “Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, devletin başı, yürütme organı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk cumhurbaşkanı olarak 2018’de seçilmiştir. Şu anda yapılacak seçim, ikinci seçimdir. Devletin başı, yürütme organı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci cumhurbaşkanı olarak adaydır. Ve ikinci adaylığıdır. Herhangi bir anayasal engel yoktur.” ifadelerini kullandı.

Bozdağ Erdoğan’ın adaylığının anayasal dayanağı bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Kaldı ki bu yorumu yapanlar, yürürlük maddesine baktığında anayasanın 75, 77 ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 101’inci maddesinin yürürlük tarihini çok net bir şekilde 2018’de yapılan cumhurbaşkanı ve parlamento seçimi ile yürürlüğe girdiğini ifade ediyor.

Dolayısıyla 101’inci maddenin ilk uygulaması anayasaya göre de 2018’de olmuştur. İkinci uygulaması 2023’te olacaktır. Yani hukuk bunu söylüyor. Bizimki iddia değil hukukun söylediğidir. Hiçbir sıkıntı yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır, önünde hiçbir engel yoktur. Hukuk uydurma yerine herkes seçime çalışsın. Meydanda rekabetimizi yapalım.”

Erdoğan’ın adaylığı tartışmasının kaynağı nedir?

2007 yılında yapılan anayasa değişikliği uyarınca Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılında halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu. Referandumda kabul edilen bu değişikliğe göre Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 yıl olacak ve bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilecekti. 16 Nisan 2017’de yapılan anayasa değişikliği referandumunda Başbakanlık kaldırılmış ve Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçilmişti.

Cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen Anayasanın 101’inci maddesinde de bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceği hükmü korunmuştu. 101’inci maddede, “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” düzenlemesi yer aldı.

Anayasanın 116’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında ise “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” düzenlemesi getirildi. Bunun için TBMM’nin, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla yani 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekiyor. AK Parti ve MHP’nin oyları ise tek başına buna yetmiyor.

2014’te 5 yıllığına seçilen Erdoğan’ın görev süresi 2019’da dolacaktı. Ancak iktidar, 16 Nisan 2017 referandumunda kabul edilen anayasa değişikliklerini hayata geçirme gerekçesiyle seçimleri bir yıl öne çekti. Erdoğan, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerde halk tarafından yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Ancak muhalefet, Erdoğan’ın iki defa Cumhurbaşkanı seçildiğini belirterek, anayasaya göre 2023’te üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı görüşünü savunuyor. İktidar ise bu görüşe karşı çıkıyor.

Paylaşın

HDP’li Buldan’ın ‘Aday’ Açıklaması Taktik mi Stratejik Karar Mı?

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin Kars il kongresinde yaptığı konuşmada, “Şimdi herkesin dört gözle beklediği cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meselesi. Biz HDP olarak en kısa zamanda kendi cumhurbaşkanı adayımızı Türkiye halklarıyla paylaşacağız. HDP kendi adayını çıkaracak, kendi adayını gösterecek ve seçimlere kendi adayıyla gidecek” demiş ve eklemişti:

“Bizim ne Cumhur İttifakıyla ne Millet İttifakıyla herhangi bir ortaklığımız yok. Ancak ilkesel yaklaşımlarımız var. Bunları zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, müzakere edebiliriz, diyalog içinde olabiliriz. Ama HDP’nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere girmektir.”

Buldan konuşmasının devamında, “Hiç kimse HDP’yi a ya da b partisine bağlamasın. HDP, Türkiye’de bir iradedir, büyük bir güçtür. Ve seçimlerde büyük bir oy oranıyla çıkmayı hedefleyen bir siyasi partidir.” ifadelerini kullanmıştı:

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın adaylık açıklaması gündemdeki yerini koruyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin de içinde olduğu Emek ve Demokrasi İttifakı geçen Cuma yayınladığı ortak deklarasyonda Türkiye’nin “tek adam rejiminden kurtulması” için Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutabakatla belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğunu ilan etti.

Ancak bu açıklamanın üzerinden 24 saat geçmeden HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, partisinin il kongresinde cumhurbaşkanlığı seçimlerine kendi adaylarıyla gireceklerini açıkladı.

Buldan isim telaffuz etmese de bir süredir kulislerde HDP’nin kendi adayıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması halinde o ismin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı iken tutuklanan ve yaklaşık 6,5 yıldır cezaevinde olan Gültan Kışanak olacağı görüşü dile getiriliyor.

Bugün İstanbul’da gazetecilerle bir araya gelen Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, 5 Ocak’ta tüm bileşenlerin genel başkan düzeyinde katıldığı toplantıda isim konuşulmadığını söyledi.

TİP: “Eğilimimiz ortak adaydan yana hedefimiz tek adam rejimini yıkmak”

HDP’nin kendi kurullarında cumhurbaşkanlığı adayıyla ilgili bir karar almasının meşru olduğunu belirten Baş, kendilerinin sözkonusu toplantıdan sonra yayınlanan deklarasyondaki “ortak aday” vurgusundan ayrılmadıklarını dile getirdi.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı, “Toplantıda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kendi adayımızı çıkartma ihtimalini de gözettiğimizi ama ağırlığın, eğilimimizin ortak adaydan yana olduğunu söyledik. Bu, masada ortaklaştığımız görüştür. Tam olarak böyle yazıldı metinde. Şimdi daha sonraki gelişmeler, bizim açımızdan meşrudur. Kars’taki kongrede Pervin Hanım bir açıklama yaptı. Yapabilir, parti kararıdır, meşrudur. Bizim yorumumuz şu. Ortada bir cümle var. Halkı çaresiz bırakmamak üzere ortak adaydan yana ağırlık oluşturan bir görüşümüz var. Pervin Hanım, cümlenin ikinci bölümünün altını çizmiş. Doğru olan ortak adaydır ama seçime sayılı günler kala henüz bir görüşme yapılmamışken, henüz bize bir aday önerilmemişken, olası bir kötü senaryoda çaresiz kalmamız da kabul edilebilir bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

“Tek adam rejimine son vereceğiz ve Cumhur İttifakı’nı parlamentoda azınlığa düşüreceğiz” diyen Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın en önemli önceliğinin 15 Ocak’ta İstanbul Kartal’da düzenlenecek ilk açık hava toplantısında büyük bir kitleselliğe ulaşmak olduğunu belirtti.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda HDP ve TİP ile birlikte Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Emek Partisi (EMEP) de yer alıyor.

EMEP: “İttifak olarak alınmış bir karar yok, 20 Ocak’taki başkanları toplantısında konuşacağız”

Türkiye İşçi Partisi gibi seçimlere bağımsız olarak da katılma hakkı bulunan EMEP de şu an için ortak adaya daha yakın ama son kararını 17-18 Ocak’ta toplanacak Genel Yönetim Kurulu toplantısında verecek.

Buldan’ın çıkışıyla ilgili VOA Türkçe’den Hilmi Hacaloğlu’na konuşan üst düzey EMEP yetkilisi, “5 Ocak’ta toplantı yaptık. Sonuç bildirgesi var. Ne demişiz? Sorumluluklarımızın farkındayız, en geniş toplumsal mutabakatla aday belirleme konusunda daha yakınız.’ HDP’nin açıklaması, parti olarak kendisini bağlar. Bu konuyu 20 Ocak’ta Emek ve Özgürlük İttifakı genel başkanlar toplantısında konuşacağız. Beklense daha iyi olurdu. Ana görüşümüz, tek adamı geçersiz kılacak bir aday belirlemekti. Bu olmadığı takdirde birinci turda aday çıkarmaktı. Aday isimleri, süreç, müzakere süreci bir sonraki toplantıda konuşulacaktı. Dediğim gibi, bu şimdilik HDP’nin kararı. İttifak olarak alınmış bir karar yok” dedi.

Derya Kömürcü: “Herkesin kendi adayını çıkardığı senaryo muhalefet bileşenleri için kabus olur”

Türkiye İşçi Partisi ve Emek Partisi için çok da beklenmedik olan bu çıkış, HDP’nin Altılı Masa’ya kapıları tamamen kapatması anlamına mı geliyor? Kimi yorumcular bu çıkışı taktik olarak değerlendirirken stratejik bir hamle olarak görenler de az değil.HDP’nin çıkışını Altılı Masa’nın doğru okuması halinde seçimin muhalefete döneceğini vurgulayan Yöneylem Araştırma Genel Koordinatörü Derya Kömürcü, aksi halde muhalefetin büyük bir hayal kırıklığına uğrayabileceği görüşünde.

Derya Kömürcü ise, “2019 yerel seçimlerinde HDP aday çıkarmadı, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok önemli belediyeyi Millet İttifakı’nın kazanmasında pay sahibi oldu. Ancak bu stratejik katkı seçimden hemen sonra unutuldu hatta hiç yaşanmamış gibi bir tutum sergilendi. Şimdi Altılı Masa, HDP’nin ‘kendi adayımızı çıkaracağız ama seçimlere kadar da müzakereye açığız’ mesajını alırsa süreç bambaşka bir şekilde değişir. Altılı Masa’nın adayı HDP seçmeninin pozitif baktığı bir kişi olursa, HDP adayı son düzlükte Altılı Masa adayı lehine adaylıktan çekildiğini açıklayabilir. Bu hamlenin yaratacağı siyasal ve psikolojik üstünlük geride kalan tek muhalefet adayının kazanmasını sağlayabilir. Bu da HDP’yi Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ana aktörlerinden biri haline dönüştürür. Herkesin kendi adayını çıkardığı, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığı bir senaryo, tüm muhalefet bileşenleri için kabus olur” dedi.

Yüksel Genç: “HDP’nin seçime kendi adayıyla gitmesinin seçmeninde güçlü bir karşılığı var”

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi adlı araştırma kuruluşunun bugün yayınladığı rapora göre, HDP seçmeninin yüzde 76’sı kendi adayıyla seçimlere katılmak istiyor.

Bu çalışmanın Buldan’ın çıkışından kısa süre önce tamamlandığını söyleyen Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, bu kararın HDP seçmenini seçime daha da motive edeceğini düşünüyor.

Genç, “Ben çıkışın taktik mi stratejik mi olduğunun değerlendirmesini henüz yapamam ama HDP’nin seçime kendi adayıyla gitmesinin seçmeninde güçlü bir karşılığı var. Bu karar o seçmenin daha çok seçimi hissetmesini sağlayacak. Seçim sürecinde bir özne olmak istiyorlardı, bu duygu daha da kuvvetlenecek. Şunu da unutmayın HDP seçmeni Millet İttifakı’ndan beklediği değeri görmediğini düşünüyor ve ‘çantada keklik’ olarak algılanmaktan rahatsız oluyordu. Bu kararla üçüncü bir güç olarak seçim sürecinde ‘biz de varız’ deme fırsatını yakaladılar. Artık her iki ittifak da HDP ve Kürtler’i daha fazla dikkate almak durumunda olacak” dedi.

Paylaşın

HDP’nin Kendi Adayını Çıkarması Seçimi Nasıl Etkiler?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) üçüncü büyük partisi olan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Cumhurbaşkanı adayı adımı bir süredir partililer tarafından dillendiriliyordu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kars’ta yaptığı konuşmada partisinin cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayıyla gireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı adayının çok yakın zamanda açıklanacağını ifade eden Buldan, Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı ile ortaklıkları olmasa bile müzakerelere açık olduğunu da sözlerine ekledi.

Peki üçüncü bir yolun mümkün olduğunu sıklıkla dile getiren HDP’nin bu çizgiye gelmesindeki faktörler neler, seçim ikinci tura kalırsa HDP hangi ittifakı destekler?

Euronews Türkçe’den Dilek Gül’e konuşan Metropoll Araştırma Şirketi’nin kurucusu Özer Sencar, HDP’nin iki sebepten dolayı bu kararı aldığını söylüyor. Sencar’a göre bu kararın sebeplerinden biri HDP’nin Altılı Masa’nın seçim işini götüremediği düşüncesi, diğeri ise HDP’nin banka hesaplarının dondurulmasına muhalefetten tepki gelmemesi.

“Gerçek sebebini bilmiyoruz” diyen Sencar, “Fakat daha önceki açıklamalarında Ekrem İmamoğlu veya Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa, biz aday çıkarmayız demişlerdi.” diyor. Sencar, HDP’nin bu adımıyla ilgili şu yorumda bulunuyor:

“Meral Hanım ve Mansur Yavaş için aynı destek söz konusu değildi, adaylarını çıkaracaklarını ifade etmişlerdi. Şimdi de toptan bir dahil söz konusu. Her ne kadar gerçek sebebini bilmesek de bana göre birincisi HDP, Altılı Masa’nın seçim işini götüremediğini düşünüyor. Aday belirleyememeleri, kampanya yapamamaları bir sebep. Altılı Masa’nın bir adayı yok, Meral Hanım da Kemal Kılıçdaroğlu için direniyor.

Eğer direnmeseydi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı altı ay önce açıklanırdı. İkincisi ise hukuki ve doğru olmayan bir kararla HDP’nin parasını dondurdular. Ve muhalafetten bir ses çıkmadı, tepki vermediler. En azından Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda tepki vermesi gerekiyordu. HDP aynı zamanda Millet İttifakı’nın seçimlerde şansını küçük görüyor, çünkü kendi aralarında ittifak yapamıyorlar. ”

”Erdoğan’dan gelen tehdit HDP’yi böyle bir cevap vermeye zorlamış olabilir”

Özer Sencar’ın bir başka tezi ise HDP, Altılı Masa’yı desteklemekten veya Altılı Masa ile görünmekten vazgeçti.

Erdoğan’ın HDP’ye “para cezası ile bir mesaj verdiğini” dile getiren Sencar, ”Erdoğan HDP’nin muhalefeti desteklemesini istemiyor” diyor:

“HDP de bu mesajı aldı ve Altılı Masa’yı desteklemekten veya Altılı Masa ile görünmekten vazgeçti. Bu da Erdoğan’a yönelik bir mesaj olabilir, çünkü Erdoğan HDP’nin muhalefet ile yakınlaşmasını engelleme çabasında. Yani bir çok faktör bir arada, hem muhalefet partilerinin HDP ile müzakere etmemesi, hem de Erdoğan’dan gelen tehdit onları böyle bir cevap vermeye zorlamış olabilir.”

Aday kararının, HDP oylarının muhalefet tarafından garanti gibi görülmesinin bir tepkisi olarak alındığını düşünen Özer Sencar, seçimin ikinci tura kaldığını ve Kürt seçmenin de kazanacak adaydan yana tavrını koyacağını dile getiriyor:

‘’HDP ile konuşmaktan korkuyorlar ama oyunu istiyorlar. Hatta Altılı Masa sempatizanları HDP’nin oylarını Kılıçdaroğlu açısından ceplerinde görüyorlar. Buna bir tepkide olabilir HDP’nin aday çıkarması. Eğer aday çıkarırlarsa seçim ikinci tura kaldı demektir. Erdoğan’ın birinci turda kazanacak oyu yok, Kılıçdaroğlu’nun da birinci turda kazanacak oyu yok ama onlar HDP oylarına güveniyorlardı.

Şimdi o da gitti. Dolayısıyla seçim ikinci tura kaldı. Ve ne olacağının bir çok bilinmeyeni var. Sahneden çekilmiş bir İmamoğlu yok, aday olursa İYİ Parti de destekler, HDP de… İkinci tura HDP’nin kalması söz konusu değil ve çıkacak adaya göre tavır alacak. Ama Kürt seçmenle ilgili şu bir gerçek, seçilmeyecek adayın arkasında durmazlar. Seçilecek adaya oynarlar. Eğer muhalefet seçilme şansı olan bir aday çıkarırsa Kürtler destekler.’’

”Nasılsa oylar bize denilip, HDP’ye kıymet verilmiyordu. HDP, buna cevap vermiş oldu”

HDP’nin kendi adayıyla seçime girmesini değerlendiren Sencar, muhalefetin oyunu istedikleri partiye gerekli nezaketi gösteremediğinden, HDP’nin kendileri açısından doğru bir hamlede bulunduğu görüşünde.

‘’Eğer demokratik bir düşünce ya da HDP’li olarak olaya bakarsanız yapılması gereken tam da buydu.” diyen Sencar, muhalefetin HDP’nin oyunu cebinde gördüğünü ve HDP’ye kıymet vermeden oylarını istediğini belirtiyor.

Muhalefetin HDP’ye yönelik bu tavrını “saygısız” olarak niteleyen Sencar, “HDP’liler buna bir şekilde cevap vermiş oldular. Kendileri açısından doğru bir hareket. Ama muhalefet birisinden oy istiyorsa, onunla kamuoyu önünde itibar kazandıracak şekilde görüşmek zorunda. Bunu göremediler maalesef… Oyunu istedikleri partiye gerekli nezaket ve saygıyı gösterdikleri kanaatinde değilim.’’ yorumunda bulundu.

Kürt meselesi üzerine çalışmalar yürüten Gazeteci-Yazar Dr. Ecevit Kılıç ise HDP’nin aday kararını net bir tavır olarak okuyor.

Bu karardan dönüşü ise Millet İttifakı’nın doğrudan HDP’yi ortak aday görüşmelerine dahil etmesi ve aday üzerinde de bir anlaşmanın sağlanmasıyla mümkün olabileceği görüşünde:

”Öncelikli olarak Pervin Buldan’ın açıklamasını ilk gördüğümde nihai bir kararmış gibi algılamadım. Millet İttifakı’nın kendilerine yönelik tavrına bir rest gibi okudum. Ancak sözlerin çıktısını alıp tamamına bakınca net bir karar olduğu anlaşılıyor. Ya da Pervin Buldan’ın bu kadar sert algılanabileceğini hesaba katmadığı söylenebilir. Ama öyle olmadığı da açık.

O nedenle bu kadar net bir kararın dönüşü olur mu sorusu burada öncelikli hale geliyor… Mümkün elbette. Millet İttifakı’nın doğrudan HDP’yi ortak aday görüşmelerine dahil etmesiyle mümkün. O da yetmiyor adayın üzerinde de anlaşma lazım. Tabii, bütün bunlar Millet İttifakı’nın adayını HDP’den önce açıklaması durumunda geçerli. HDP daha önce adayını açıklarsa zaten bu tartışma boşa çıkmış oluyor.”

Dr. Ecevit Kılıç’a göre HDP bu hamlesiyle, Kürt sorunu ve çeperindeki meselelerin nasıl çözüleceğinin seçim sonrasına bırakılmasını da ortadan kaldırdı.

”HDP, bu kararın ilanıyla bir şeyi ortadan kaldırdı. Kürt seçmenin gözünde makul da olsa HDP olmadan belirlenecek bir adayı, Kürtlerin destekleme seçeneği devredışı kaldı. HDP bunu ilan etti. Deyim yerindeyse el yükseltti. Çünkü Millet İttifakı’nın genel anlayışı HDP’nin keskin bir şekilde ittifaktan uzak tutulması ama el atından görüşmelerin sürmesi üzerine kurulu. Bu görüşmeler de ağırlıklı olarak CHP, biraz da DEVA üzerinden yürütülüyor. Çıkan sonuç da, aday belirlemede HDP’nin de hassasiyetlerinizi dikkate alacağız şeklindeydi. Peki, sonrası? Yani Kürt sorunu ve çeperindeki meselelerin nasıl çözüleceği ise hep seçim sonrasına kalıyordu. HDP bütün bu süreci ve diyalog şeklini ortadan kaldırdı.”

”Anketlere bakıldığında muhtemel aday Gültan Kışanak”

Dr. Ecevit Kılıç, HDP’nin aday isim konusunda ise anketlere bakarak bir yorumda bulunuyor ve muhtemel adayın cezaevinde oan Gültan Kışanak olduğunu ifade ediyor.

”HDP, Buldan’ın verdiği bu kararı hayata geçirip bütün Kürtlerin ve hatta başka çevrelerin etrafında toparlanacağı bir aday gösterirse Millet İttifakı’nın ilk turda seçimi kazanma olanağını tamamen ortadan kaldırıyor. HDP de bütün partiler gibi anketler yaptırıyor. Muhtemelen isim bazında da yaptırıyordur. Aday olarak Gültan Kışanak isminin bu kadar çok telaffuz edilmesinin bu anketlerin sonucu olduğunu düşünüyorum.”

Kılıç’a göre seçimin ikinci tura kalması, Kürt oylarının belirleyiciliğini daha da artıracaktır.

Birinci turda olmasa bile ikinci turda “Seçimin kaderini HDP belirleyecek” diyen Dr. Ecevit Kılıç, o zaman sadece Millet İttifakı’nın değil iktidarın da ne dediğinin önemli hale geleceğini vurguluyor:

‘İktidar açısından düşündüğümüzde, altı yıldır süren güvenlik bazlı politikalar var, HDP’nin parası bloke edildi ve kapatma davası da sürüyor. Hatta seçimden önce sonuçlanma ihtimali de hayli yüksek. Cumhur İttifakı yani iktidar bu süreçte bütün bunlardan geri adım atabilir. Ki, bence bazı işaretleri var. Güvenlik politikalarını azaltıp, siyasi ve yargı hamleleriyle baskılama gibi. Kürtlerin desteğini getirmezse de çekimser kalmalarına neden olabilir.

İktidarın bunlar olmadan da kaybı azaltma noktasında bazı adımlar attığını görmek mümkün. HDP’nin parasının bloke delmesiyle beraber Hüda-Par’la yeniden görüşmelerin başlamasıyla belli ki iktidar Güneydoğu’daki muhafazakar Kürt oylarını korumaya çalışıyor. Yine Ayhan Bilgen üzerinden de Batı’daki Kürt muhafazakar oyların kaybını azaltma çabası var. Millet İttifak’ı yani muhalefet açısından baktığımızda bunların hiçbirinden söz edemeyiz. Kürtlere yönelik bütün vaatleri seçim sonrasına kalıyor.”

Birçok siyasi analist, HDP’nin bu adımı sonrası 2023’ün Haziran ayında yapılması planlanan seçimlerin ikinci tura kalacağı görüşünde hem fikir.

Paylaşın

CHP’de Belediye Başkanlarına Adaylık Yolu Kapandı Mı?

2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yaklaşırken partilerde de hazırlıklar hız kazandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimi, il ve ilçe başkanlıklarına gönderdiği genelgeyle, 2023 seçimlerinde milletvekili adayı olmak isteyen örgüt yöneticilerine, mevcut görevlerinden istifa için 26 Aralık’a kadar süre verdi.

Aday olmak isteyen, il, ilçe ve belge yöneticilerini kapsayan genelgede, belediye başkanlarının kapsam dışı tutulması, “Belediye başkanlarına adaylık yolu kapandı mı?” tartışmasını da beraberinde getirdi.

CHP kaynaklarının BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a verdiği bilgiye göre belediye başkanlarının milletvekili adayı olmalarına karşı “kesin bir yasak yok”. Ancak, aday olmak için istifa etmek isteyen belediye başkanları, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun; belediye meclisi üyeleri ise Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un onayını almak zorunda kalacak.

Belediye başkan ve meclis üyeleri için istifa süreci, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) takvimine göre işletilecek.

İstisnalar dışında adaylığa vize yok

CHP yönetimi, adaylık istifasına ilişkin genelgeyi hafta başında yapılan Merkez Karar Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında şekillendirdi. Aday adayı olmak isteyen örgüt yöneticilerinin istifa sürecinin öne çekilerek yerlerine yeni atama yapılması için zaman kazanılması, böylece örgütlerde boşluk oluşmasının önlenmesi kararı alındı.

Edinilen bilgiye göre toplantıda, belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin adaylığı ve istifa takvimi de görüşüldü. Hatta genelgeye belediye başkan ve meclis üyeleri için de istifa tarihi konulup konulmaması tartışıldı. Ancak belediye başkan ve meclis üyelerinin, çok önemli istisnalar dışında aday olmalarına sıcak bakılmazken, istifa tarihi konulmasının da “teşvik edici olabileceği” değerlendirmesi yapıldı.

Ayrıca belediye başkanlarının “kamu görevlisi” olmaları ve erkenden istifa takvimi ilan edilmesinin belediye çalışmalarında zaafa yol açabileceği dikkate alınarak, YSK’nın seçim takviminin esas alınması görüşü benimsendi.

Buna göre aday adayı olmak isteyen belediye başkanları ve meclis üyeleri, YSK’nın kamu görevlileri için ilan ettiği takvime göre istifa edebilecekler.

Adaylık süreci başlatıldı

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın imzasıyla, dün il ve ilçe başkanlıklarına gönderilen genelgeyle, 2023 seçimleri için adaylık süreci başlatılmış oldu.

Partinin hafta başında yapılan MYK toplantısında alınan karar uyarınca, 2023’te yapılacak seçimlerde milletvekili aday adayı olmak isteyen il, ilçe, belde başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, 5-26 Aralık tarihleri arasında mevcut görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor.

İstifa edenlerin yerine ise parti örgütünün ve örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısının bilgisi olmadan herhangi bir seçim ya da atama yapılamayacak.

Kılıçdaroğlu ve Torun’un onayı aranacak

MYK toplantısından çıkan eğilim doğrultusunda, belediye başkanları çok özel istisnalar dışında aday gösterilmeyecek.

Partinin belediyede azınlığa düşmesi sonucunu doğuran yerlerde de belediye meclis üyelerinin adaylık için istifasına vize verilmeyecek.

Bu çerçevede, aday olmak isteyen belediye başkanı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, belediye meclisi üyesi ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un onayını alması halinde görevinden ayrılabilecek.

Seçim takviminin açıklanmasından sonra da süreç yeniden değerlendirilecek.

Parti kaynakları, söz konusu kararın sadece milletvekili adaylığı ile ilgili olduğunu, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ise Altılı Masa’nın kararının bekleneceğini ifade ediyorlar.

İstisnalar neler?

CHP kulislerinde, belediye başkan veya meclis üyelerinin hangi koşullarda aday olabileceği ise şöyle ifade ediliyor:

“İlkesel olarak belediye başkan veya meclis üyelerinin istifa etmemesi isteniyor. Ama yerelde çok özel durumlar olabiliyor. Mesela bir belediye meclis üyesi öyle parlıyor ki, bu kişi sayesinde ilk kez oradan milletvekili çıkarabiliriz.

Veya belediye meclisinde CHP çoğunluktaysa ve belediye başkanının istifası halinde yine CHP’li bir isim seçilebiliyorsa ve bu başkan partinin oyunu çok artırır diye düşünülüyorsa, bu durumda aday gösterilebiliyor. Ama bu da çok istisnai hallerde başvurulacak bir durum.”

Paylaşın