Sevda Zeynep Karadağ kimdir? Hayatı, Eserleri

20 Haziran 1971 yılında dünyaya gelen Sevda Zeynep Karadağ, ilk, orta ve lise öğrenimini Anadolu’nun farklı kentlerinde, yüksek öğrenimini Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen bir sağlık kuruluşunun biyokimya bölümünde görev yapmaktadır. 

Haber Merkezi / Kastamonu’da yaşayan Sevda Zeynep Karadağ’ın ilk şiiri 2006 yılında Bireylikler dergisinde yayınlandı. Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Ada, Alaz, Ayraç, Berfin Bahar, Bireylikler, Cumhuriyet Kitap, Çağdaş Günce, Deliler Teknesi, Denizsuyukasesi, Ihlamur, Kar Sanat, Kıyı, Koridor, Papirüs, Radikal Kitap, Şiiri Özlüyorum, Taflan, Temrin, Yazılıkaya, Zalifre Yazıları vb. gibi dergi ve gazete eklerinde yayımlandı.

Eserleri;  Şiir: Aynalı Düşler Çarşısı, Susrevan, Beni Yanlış Anlayın

Ödülleri; 2008 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülleri kapsamında seçici kurul tarafından  adının anılmasına karar verildi. “Aynalı Düşler Çarşısı” adlı kitabıyla Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneğinin düzenlediği 2. Ergin Günçe Şiir Ödülleri’nde birincilik ödülünü aldı.

“Can Yanığı”

bir yara en derin günündeyken
en ücra odalardayken ışık
solmuşken eski bir yaz sonrası
adım hercai
çıkarıp kendimi sizden
boşluğa asmaktayım

zaman dalında kurtlanan kiraz
ince bir sızıya saklanır gibi gizliden
binlerce ses
binlerce suret
yaslanır gibiyken omzuma
unuttuğum bir şey var
-ne zamandır aklımda-
küçük bir ukde belki
belki yarım kalan bir hesap
hiç biri değil belki de –olsun-
almaya geldim

okurken uyukladığınız hayat –benim-
kurşun bir ayraçla bölüp tam ortasından
bir türlü bitiremediğiniz
vedalar
ayrılıklar
kendine hayrı olmayan hoşçakallar
-bunlar da benim-

ben ki zincire son halkayım
dünyadan ağır
bir kıvılcım kadarım can yanığı
sürme çekmekteyim kör noktalarınıza
koynunuza zehrini tomurcuğun
ve sizden aldıklarımla şimdi
kendimi bir şey sanmaktayım

“Kar Davası”

sivas’ın yollarına aynanın anlattığıdır

çıkıp gelmişiz pusudan hepimiz ağacız o vakit
çam çınar söğüdüz salkımsız
yürüdük azalan orman değil
bir parça zaman avuçlarımızda bir parçacık ar

gelmeler gitmeler usulca eksilen kelimeler
tarifsiz içimi burkan sona yanmalar
hem herkesin dilinde bir telaş
yüzümüz foyası dökülen duvar

canhıraş boşlukta çırayız her şey oyuna dahil
kusursuz ve asırlardır oynanan
eski bir temmuz ayazı isli bir şehirden dönüyor
kandan adam yapan çocuklar
yeni bir sevda kazımalı şimdi her sokak başına
beyaz

külün bildiğidir yüzün kızardığı

hayat dediğin ikircikli tavırmış ne tuhaf
ölümden öte köymüş mühür bozulsun
belki bir şiir daha üşür dağılıp tutuşmuş mevsiminden
eskikitaplar arasında tütsüdür belki rengini böyle düşürür gül
başlar yaz ortasında korkak bir kardavası
elinde çakmak piyondur tekbir dizeler yarıya çekilir

katil evin kedisidir hepimizin bildiği
şimdi bütün gemileri tek tek…

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir