Osman Kavala’nın Tutukluluğunun Devamına Karar Verildi

Birleştirilmiş Gezi davasının üçüncü duruşması bugün görüldü. 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına ve duruşmanın 21 Şubat 2022 günü görülmesine karar verildi. Karar oy çokluğuyla alındı. Karara ilişkin açıklama, sanık savunmalarının ardından yapılacak.

Çok sanıklı olması nedeniyle daha büyük olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmayı, CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra, davayı izleyici olarak takip etti.

Uluslararası boyut kazanan duruşmayı ayrıca Fransa, İtalya ve Belçika, İsveç, Norveç Hollanda ve ABD’li diplomatlar, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, birçok yabancı ülke ve uluslararası hak örgütlerinin temsilcileri de izliyor.

Hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen tutukluluğunun son bulması gerektiği yönündeki kararlardan sonra tahliye edilmeyen Osman Kavala, ikinci duruşma öncesinde “savunma yapmasının artık anlamsız olduğunu” söyleyerek duruşmalara katılmayacağını açıklamıştı.

Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın avukatlarından İlkan Koyuncu, “Osman Kavala’nın 4.5 yıldır cezaevinde tutulabilmesi casus olmadığının, arkasında dış güçlerin olmadığının en büyük kanıtıdır. Siyasi iklim daha uygun gözüküyor, bu duruşmada ev hapsi ile de olsa tahliyesini talep ediyoruz” dedi.

Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar ise beraat talep etti ve AİHM kararlarının uygulanmasını istedi.

Bayraktar duruşmada, “Üç duruşmadır AİHM kararından bahsediyoruz. AİHM, 18. Madde ihlal kararı nadirdir. Bu demektir ki ihlale sebep olan davanın arkasında siyasi saikler vardır. 1539 gündür tutukluluğun devam etmesi, AİHM’in tespit ettiği hukuksuzluğun devam ettirilmesidir. Bu hukuksuzluğa bugün son verin, müvekkilimiz bugün özgürlüğüne kavuşsun. Osman Kavala için beraat talep ediyoruz” dedi.

‘Savunma yapmıyoruz, Gezi’yi anlatıyoruz’

Sanıklardan avukat Can Atalay savunma yapmadıklarını, Gezi’yi anlatmaya geldiklerini söyledi.

“Barışçıl gösterilerle hükümeti protesto etmek,”Hükümet istifa” demek,kent hakkını savunmak, şiddetsiz eylem ya da sivil itaatsizlik gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs suçunu oluşturur mu?” diye sordu.

Atalay iddianamede Avrupa fonları kullanmanın bir suç delili olarak sunulduğuna dikkat çekerek ” Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcının meslek içi eğitim programını Avrupa Birliği fonlamıyor mu?” diye de ekledi.

Sanıklardan Mücella Yapıcı ise daha önceki yargı sürecine dikkat çekerek “Bu yargılamaların sebebi Gezi’nin bugüne kadar kriminalize edilmesi. Bence sizin işiniz de zor çünkü bize beraat veren hakim yok oluyor” diye konuştu.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir