Lavların oluşturduğu doğa harikası: Adala

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Adala Beldesi, Üşümen Tepesi ile Dibek Dağı’nın arasından geçen Gediz Nehri’nin Salihli Ovası’na açıldığı düzlükte kurulmuş bir yerleşim merkezi.

Ege Bölgesi’nin hayat ve bereket kaynağı olan Gediz Nehri’nin iki yakasına kurulmuş bir belde olan Adala, yemyeşil doğası, antik çağdan günümüze uzanan binlerce yıllık geçmişi ve volkanik coğrafi yapısı ile adeta keşfedilmeyi bekleyen bir cennet.

Gediz Nehri tarafından iki yakaya bölünmüş tarihi, turistik ve coğrafi güzellikleri ile dikkat çeken şirin bir belde olan Adala’nın geçmişi, binlerce yıl öncesine kadar uzanıyor. Lidyalılar tarafından kurulan Adala’nın antik çağdaki adının Satala olduğu sanılıyor. Adala ile ilgili olarak anlatılan mitolojik bir efsane, bölgenin kuruluşunun yanardağ lavları ile yakından ilintili olduğunu gösteriyor.

Efsaneye göre; yanardağ lavlarının günlerce sürüp batıya doğru akarak vadi önünde bulunan yerleşim alanına doğru gelmesinden ürperen halk, silahlanıp din adamlarından yardım istiyor. O dönemde Satala olarak adlandırılan kentin din adamları tanrılarına yalvararak, büyük bir inançla lavlara “Satetkitala” yani “Dur ya Zavallı” diyerek bağırıyorlar ve bu içten yakarış üzerine lavların akışı duruyor.

Adala, yanardağ etkinlikleri sonucu oluşan lav akıntılarının son bulduğu düzlükte volkanik taşlar üzerinde yükseliyor. Manisa’nın en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Adala civarında bulunan volkanik yığılmalar, Türkiye’nin en önemli volkanik şekilleri arasında yer alıyor. Yörede genişliği 15, uzunluğu ise 50 kilometreye ulaşan bir alanda 68 civarında genç volkan konileri bulunuyor. Bu konilerin çapları 15 kilometreye, yükseklikleri ise 150-200 metreye kadar ulaşabiliyor.

Adala, doğal güzelliğini, volkanik yapısının yanı sıra Ege Bölgesi’nin su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan ve Gediz Nehri üzerinde kurulu bulunan Demirköprü Barajı’ndan alıyor. Binlerce yıldır bereketli ovaları sulayan ve eski ismi Hermos olan Gediz Nehri’nin iki yakasında kurulu belde, çevresini saran dağ ve tepelerin eteklerini kaplayan bitki örtüsü ile mavi ve yeşilin dayanılmaz uyumunu sergiliyor.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir