Kılıçdaroğlu’ndan ‘erken seçim’ çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, “Bu kadar çürüme hiç olmadı ama temizleyeceğiz, demokratik yollarla temizleyeceğiz, demokratik yollarla temizleyeceğiz. Temizliğin sihirli anahtarı seçim; hemen seçim, erken seçim, gelsin, Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız, beraber kavuşturacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasında ülke gündemini kasıp kavuran devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin ifşası sonrası sessizliğini koruyan iktidara yüklenerek, “Türkiye’yi temelden sarsan bir sürü açıklama var, Saray’dan tek bir açıklama yok. Bu kadar lağım kokusu dünyaya yayılmışken neden kimse konuşmuyor? Neden savcılar harekete geçmiyor?” dedi.

HDP hakkında açılan kapatılma davası hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “CHP demek demokrasi demektir. Bu ülkeye kendi özgür iradesiyle çok partili hayatı getiren parti CHP’dir. Dünyada başka örneği yoktur. Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Siyasi partiler ise demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Demokrasinin var olduğu bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız” ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasındaki açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle;

“Türkiye’yi temelden sarsan bir sürü açıklama var, Saray’dan tek bir açıklama yok. Ak Partili, MHP’li kardeşlerime sesleniyorum. Bu kadar lağım kokusu dünyaya yayılmışken neden kimse konuşmuyor? Neden savcılar harekete geçmiyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti mi? Nerede bu savcılar?

İktidar kendisini kurtarmak istiyor, gündem değiştirmek istiyor. Gırtlağına kadar lağım çukuruna düşmüşler. Açık ve net ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Yargı asla ve asla tarafsız ve bağımsız değildir. Talimatla iş yapan bir yargı vardır. Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.

Devletin hazinesini mafyayla el ele olacaksın, tezgahı kuracaksın, belli yerlere çökeceksin rantı alacaksın. 21. yüzyılın Türkiye’sinin geldiği nokta bu. İktidar sahipleriyle mafya ortak devleti yönetiyorlar. Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı mafyadır!

Ben lağım borusu patladı dedim. Meğer lağım çukurundalarmış bunlar. Saray kokuyu hissetmiyor. Türkiye’yi temelden sarsan bir sürü açıklamalar var. Saray’dan tek cümle bile yok. Niçin? Gerekçe yaratmak istiyorlar onda da batıyorlar. Gerekçe bile bulamıyorlar. İstifa diye bir müessese var. Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese var!

Yeraltı dünyasının önemli bir aktörü açıklama yapıyor. Gazeteler, TV’ler tartışıyor. İktidar sahibinden tık yok. Sen her konuda konuşuyordun. “Dış güçlerin oyunu” diyorlar. O zaman 19 yılın sonunda ülkeyi dış güçlerin oyuncağı haline sen getirmedin mi?

Rüşvet alan siyasetçilerden söz ediliyor, siyasi destekle uyuşturucu kaçakçılığı yapanlar var, tık yok. Savcılar korkudan soruşturma açamıyorlar. Kara para aklayanları bizzat serbest bırakıyorlar, yurtdışına çıkarıyorlar. Bunu yapan kim?

“İçişleri Bakanı isim verecek mi, asla vermez”

Meclis Başkanı’na geçen salı günü çok ağır konuşmuştum, doğru. Konuşması lazımdı. 600 milletvekilini kimse töhmet altında tutamaz! Sonunda konuştu. “Mektup gönderdim” dedi, “O siyasetçinin ismini istiyorum” dedi. İçişleri Bakanı isim verecek mi, asla vermez. Atanmış bakan, seçilmiş Meclis Başkanı’nın sorusuna cevap vermezse bu nasıl karşılanacak?

Peki göndermediği zaman atanmış bir bakan, seçilmiş bir TBMM Başkanı’nı sorduğu soruya cevap vermeyerek aşağılamasını nasıl karşılayacak? “Cevap vermiyorum sana, istediğin kadar yaz” diyecek, göreceksiniz. Sayın Başkan’a mektup yazdığı için teşekkür ederim.

10 bin dolar alan siyasetçi kimdir, açık ve net ortaya çıkması lazım. Biz biliyoruz, herkes biliyor. O kişide acaba yüz, ahlak var mı? Kire bulaşmış insanlar, yaşamları boyunca kirli gezmekten hoşlanırlar.

Türkiye’yi bu bataktan çıkaracağız. Ülkemize temiz, ahlaklı siyaseti, dayanışma kültürünü yeniden getireceğiz. Farklı görüşler, farklı siyasi anlayışlar kavga konusu değil zenginlik olmalı… Demokrasini var olduğu bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız. Şiddet, baskı uyguluyorlarsa kapatın. Zaten savcı harekete geçer. Ama savcı siyasi otoritenin tavrıyla harekete geçiyorsa orada demokrasiyi yok ediyorsunuz demektir.

“İstifa bir erdemdir”

Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atadılar. Melih Bulu’ya söylüyorum. Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı, orada ders verecek kapasiteye bile sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. İstifa bir erdemdir. Hocaların görevine son veriyor. Niçin? Hangi akılla, hangi mantıkla? Üniversitenin rektörü bilime düşman olur mu? Düşünün rektör bilime, bilim insanına düşman!

Boğaziçi Üniversitesi’nde görevine son verilen hoca, “Maddi karşılığı olmayan bu vazifeyi memlekete ve gençlere bir vazife olarak gördüm. Keşke iyiden, doğrudan, güzelden bu kadar nefret etmeselerdi. Güzel günler göreceğiz” diyor.

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen bir meczubu devlet ricali gidip ziyaret etti. Milli ordumuzun Tank Palet Fabrikası’nı beş kuruş bile almadan Katar ordusuna peşkeş çektiler. Hangi milli dayanışmadan söz ediyor bu iktidar? Asgari ücretliler geçinemezken, Saray beslemeleri bir yerden değil iki, üç, dört, beş yerden maaş alıyor. Bu mudur adalet?

Bu kadar çürüme hiç olmadı ama temizleyeceğiz, demokratik yollarla temizleyeceğiz, demokratik yollarla temizleyeceğiz. Temizliğin sihirli anahtarı seçim; hemen seçim, erken seçim, gelsin, Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız, beraber kavuşturacağız.”

 

Paylaşın