İzmir: Hacı Hekim Hamamı

Hacı Hekim Hamamı; İzmir’in Tire İlçesi, Dere Mahallesi, Hekim Sokak üzerinde yer alır. 9 hücreli hamamın üç bölümü yıkılmış, altı bölümü ise ayakta kalmıştır. Hamamın kitabesi günümüze gelemediği gibi kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bilgiye rastlanmamıştır.

Günümüzde oldukça harap durumda olan hamamın mimari yapısından XIII. yüzyılın sonunda Aydınoğulları döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Moloz taş ve tuğladan yapılmış olan hamam dikdörtgen planlıdır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelen hamamın soğukluk kısmı kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür.

Ilıklık tonoz örtülü ve dikdörtgen şekildedir. Sıcaklık kare planlıdır. Üzeri soğuklukta olduğu gibi yüksek yuvarlak kasnaklı, tuğla kubbe ile örtülüdür. 1947 yılına kadar çalışan hamam, yol çalışmaları nedeniyle bir kısım hücrelerini yitirmiştir. Hamamın ışıklık düzeni oldukça zengindir.

Kubbeye geçiş, tromplarla sağlanmıştır. Hamamın hem erkekler hem kadınlar bölümü girişi aynı cephedendir. Hamamın 1857 yılında mütevellileri Hacı Reşit Efendinin çocukları tarafından, Hacı Halil Bey’e satılmıştır.

İzmir

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.

Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.

İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.

İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir