Hakkari: Piruzbeyoğlu Konağı

Piruzbeyoğlu Konağı; Hakkari’nin Çukurca  İlçesi, Kale Mahallesi’nde Dervişoğlu Konağı’nın doğu bitişiğinde yer almaktadır. Kule tipli olarak, çok katlı şekilde inşa edilmiştir Günümüzde zemin katı yıkıntılarla dolmuş, içerisinde ağaçlar çıkmıştır.

Birinci ve ikinci katların güney ve batı duvarları ile kısmen doğu duvarı sağlam kalmış, kuzey duvarına bitişik, kuzey batı köşeye dıştan bir ahır yapılmıştır. Konağın kare bir planı vardır Dıştan 7.80 m x 7.80 m, içten ise, 6.20 m x 6.20 m ’lik ölçülere sahiptir. Zemin kat üzerinde bir ve ikinci katların durumu belirlenebilmektedir. Bütün katlar aynı büyüklükte karşımıza çıkmaktadır.

Birinci kata batı duvarının kuzey köşesine kaydırılmış bir kapıdan girilmektedir. Kapı günümüzde içten yarıya kadar dıştan tamamıyla kapanmış durumdadır. Kalan izlerden, içten sivri kemerli bir girinti teşkil etmektedir.

Aynı duvarın geriye kalan kısmında ortaya doğru bir ocak nişi ile bunun iki yanında birer dolap nişi açılmıştır. Birinci katın güney cephesinde dört pencere ile bir ocak nişi yer almaktadır. Pencerelerden batıdan ikisi içten dikdörtgen girinti içerisinde, üzeri ahşap hatılıdır.

Dıştan ise, dikdörtgen açıklık şeklindedirler. Üçüncü pencere içten dışa sivri kemerli bir girinti oluşturmaktadır. Dıştan yine dikdörtgen açıklık şeklindedir. Bunun hemen doğusuna üçgen biçiminde son bulan yarım daire bir ocak yerleştirilmiştir. Doğu köşede bunların üst hizasında kalan bir diğer pencere, içten ve dıştan dikdörtgen şeklindedir. Bu pencerelerin üstlerine birer dolap nişi daha açılmıştır.

Aynı katın doğu duvarının ortaya yakın bir yerinde bulunan dolap nişi dışında herhangi bir açıklık yoktur. Kuzey duvarı da sağır tutulmuştur. İki duvarın kuzeydoğu köşesi yıkık durumdadır.

İkinci kata da batı cephenin kuzeyinden bir kapı ile girilmektedir. Kapı içten sivri kemerli, dıştan dikdörtgen açıklıklı olup, dıştan kapatılmıştır. Güney cephesine aynı şekilde üç pencere, bunların üzerinde birer dolap nişi ile ortaya yakın bir yerde ocak nişi açılmıştır.

Pencereler üstten ahşap hatılı dikdörtgen girinti oluşturmaktadır. Ocak aşağıdan yukarıya doğru daralan üçgen bir görünüme sahiptir. Üçü pencerelerin üzerinde, biri ocağın sol üst tarafında olmak üzere dikdörtgen şekilli dört dolap nişi aynı hizada sıralanmaktadır. Bunlar da üstten ahşap hatılıdır.

Yapıda duvarlar harçla tutturulmuş moloz taş örgülüdür. Duvar kalınlıkları 0.80 m’dir. Dış cephelerde taş sıraları daha düzenli dizilmiştir Özellikle Güney cephe, iki kata ait aynı hizada sıralanan pencerelerle hareketlendirilmiştir.

Örtü ve tabanda, yıkılmış olan ahşap hatıllar kullanılmıştır. Aynı hatıllar, pencere ve dolap nişlerinin üzerinde de görülmektedir. Kule tipli bir özellik taşıyan konak, Çukurca’nın önemli sivil mimari örneklerinden birini teşkil etmektedir

Hakkari’nin Kısa Tarihi

Hakkari ismi aslında doğuda Elbak, kuzeyde Westan-Miks, güneyde Amediye ve batıda da Hezil Çayı’yla sınırlı olan bölgenin adıdır. Colemerg de bölge merkezinin adıdır. Tarihi geçmişi ve kültürel mirasıyla farklı bir çehreye sahip olan Hakkari – Colemerg bu zengin yapısıyla bölgenin en eski illerindendir. Bu köklü ve kadim kent aynı zamanda tarihin evrelerinden günümüze kadar birçok ulus ve halk topluluklarının ilk yerleşim yeri olmuştur.

Tarih boyunca kendi iradesini hiçe sayan güçlere karşı dimdik ayakta kalarak mücadele eden, Makendonyalı İskender gibi dünyaya hükmeden otoritelere geçit vermeyen Colemerg, aynı zamanda bir insanlık mücadelesinin yürütüldüğü merkezlerden biri olmuştur. 1960´lı yıllarda yapılan araştırmalarda M.Ö 100.000´li yıllardan M.Ö. 7000´li yıllara kadar devam eden insan yaşamına dair kalıntılara rastlanmıştır.

M.Ö. 7000´li yıllardan itibaren de neolitik yaşamın başladığı ve kesintisiz olmasa da geçmiş dönemlere dair birçok kalıntı hala varlığını sürdürmektedir. Tarihi mirasıyla beraber kültürel miras yönüyle de çok derin ve detaylı bir geçmişe sahiptir. Kendine özgü bir giyim-kuşam ve sözlü edebiyata sahip olan Hakkari yazılı kürtçe edebiyatına önemli isimler de kazandırmıştır. Klasik Kürtçe edebiyatının temel direkleri olan Eli Heriri, Ehmede Xani, Melaye Bateyi ve Pertew Bege Hekari gibi önemli şahsiyetleri bağrından çıkardığı gibi Modern Kürtçe Edebiyatı´na da yeni isimlerle güç vermeye devam etmektedir. Colemerg doğası ve yüksek dağlarıyla Türkiye coğrafyasının en ünlü yerlerinden bir tanesidir.

Hakkari, Türkiye coğrafyasının illerinden olup bugünkü sınırları itibariyle kuzeyde Van, güneyde Musul, doğuda Urmiye, batıda Şırnak ile komşudur. Tarihi geçmişi en eski olan illerden biridir. Hakkari yöresi tarihin ilk dönemlerinden bu yana birçok medeniyete ve millete yerleşim yeri olmuştur. Bölgede prehistorik dönemlerde bazı yerleşmeler olduğu il sınırları içinde değişik yerlerde bulunan kaya resimlerinden anlaşılmaktadır. Kaya resimleri M.Ö. 7000´li yıllara aittir. Bu resimlerin önemli bir kısmı 2600m yükseklikteki Geverok vadisinde yer almaktadır.

Bunların çoğu yöredeki bir tür dağ keçisini belirtmektedir. İlkel ve simgesel olan av tuzakları ile hayvanlara sopalarla saldıran insan resimleri de vardır. Bir başka kaya resimleri kümesi de Şiye Hendeveda tepesinin eteklerinde ortaya çıkarılmıştır. Kayalar üzerindeki çok sayıdaki resim kompozisyonu yöre halkının yerleşik hayata geçtiğini, avcılığın yanı sıra hayvancılık ve tarımla uğraştığını ortaya koymaktadır. İÖ.7000´den bu yana sürekli bir yerleşme yeri olan Hakkari yöresinin adına ilişkin ilk bilgilere, X.yy Arap tarih ve coğrafya kaynaklarında rastlanmaktadır.

Ünlü Arap tarihçisi İbni Havsal, Hakkari isminin Akar – Akariden geldiğini söylemiştir. Araştırmacı Yazar İhsan Colemergi ise Hakkari isminin Her – Kariyan Hakkari yani Her-kariyan (Güçlü, savaşçı, edebilen) anlamına gelen ve o coğrafyada yaşayan boyların adıdır. Hakkari’yi de içine lan Kürtlerin yüksek yaylalarında yaşayan insan topluluklarına ait ilk yazılı bilgiler M.Ö. 13 yüzyıldan başlayarak Asur yazıtlarından elde edilmiştir.

Hakkari yöresinde günümüze kadar pek çok krallık hüküm sürdüğü görülmektedir. Hakkâri ilinin asıl ismi Colemerg’tir. Ermeniler buna İlmar, Süryaniler Gülarmak, Memluklar ise Colemerg adını vermişlerdir. Yörede Urartular, Medler, Akadlar, Asurlular, Persler, Makedonyalı İskender, İskender´in komutanlarından Selevkos´un yönetimindeki Selökidler, Sasaniler, Romalılar, Selçuklular, Osmanlılar, Safeviler belirli aralıklarla hüküm sürmüşlerdir.

Cumhuriyet tarihinde ilk başlarda il kategorisine bile alınmayan Hakkari, 1926´da il olur. Sonra 1932´de lağvedilir ve Van iline bağlanır. 1936´da bu karar değiştirilir ve Hakkari yine il olur. Başta Hakkari merkez olmak üzere hem şu anda Hakkari’ye bağlı olan ilçeler hem de Hakkari’ye bağlı olmayan ilçelerin Cumhuriyetin ilanı sonrasında isimleri değiştirilmiştir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir