Anksiyete Bozukluğu Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ruhsal sorunlar içinde en sık görülen Anksiyete, rahatsızlık derecesine ulaşabilen korku, endişe ve kaygı halidir. Anksiyete genel olarak kişinin zarar görebileceği veya tehlikeli durumlarda yaşadığı ruhsal ve bedensel tepkileri tanımlayan bir kavram olarak da kullanılır.

Haber Merkezi / Anksiyete herkes tarafından belli zamanlarda yaşanabilecek normal bir tepkidir. Bir araba tarafından ezilme tehlikesi geçirirken, sınav kapısında beklerken veya topluma karşı bir konuşmaya başlamadan önce birçok insan anksiyete yaşar. Bu nedenle kişinin anksiyete yaşantılarının zaman zaman ortaya çıkması son derece doğaldır. Bununla birlikte eğer anksiyete tepkileri çok sık biçimde ortaya çıkıyor ve kalıcı bir şekilde yaşantınızı etkiliyorsa halledilmesi gereken bir rahatsızlık haline gelmiş demektir.

Anksiyete bozukluğunun belirtileri nedir?

Çarpıntı, titreme, kaslarda gerilme, terleme, kötü düşünceler, kaygıyla birlikte sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, dikkat bozukluğu, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma, baş ağrısı, yorgunluk, bulantı, sıcak basması gibi belirtiler kaygı bozukluğunda ortaya çıkan başlıca belirtiler arasında gelmektedir. Kişi kendisindeki aşırı kaygılı halin farkındadır ancak kendini kontrol edememektedir.

Anksiyete bozukluğunun nedenleri nedir?

Hastalığın meydana gelmesinde pek çok etmen rol oynamaktadır. Genetik yatkınlık, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, stresli bir çocukluk ve ergenlik, yaşanan travmatik olaylar anksiyete bozukluğunun başlıca sebepleri arasında gelmektedir. Hastalık dönem dönem yükselmekte ve düşmektedir. Stresli olunan anlarda şiddetli belirtiler ortaya çıkarken bazı dönemlerde belirtilerin yok olduğu da gözlemlenmektedir.

Anksiyete bozukluğunun risk faktörleri nedir?

  • Stresli bir çocukluk
  • Çocuklukta yaşanan travmalar
  • Sağlık sorunlarıyla oluşan stresler
  • Ailede anksiyete bozukluğunun olması
  • Madde bağımlılığı, anksiyete hastalığında risk oluşturmaktadır.

Anksiyete bozukluğunun komplikasyonları nedir?

Kişinin hayatını oldukça olumsuz etkileyen anksiyete bozukluğu depresyon, uyku problemi, madde bağımlılığı, sindirim ve bağışıklık problemleri, baş ağrısı ve diş gıcırdatma gibi sorunlara yol açmaktadır.

Anksiyete bozukluğu için doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Toplum arasında ‘’evhamlı’’ olarak tanımlanan anksiyete bozukluğu yaşayan hastalar durumlarının ciddiyetine varmalı ve tedavi için vakit kaybetmeden doktor randevusu oluşturmalıdır. Şikayetlerinizi, hangi durumlarda strese kapıldığınızı, neler yaptığınızı detaylı şekilde not edebilir ve doktorunuz ile paylaşabilirsiniz.

Anksiyete bozukluğunun tetkik yöntemleri nelerdir?

Kişinin en az 6 ay boyunca her gün ortaya çıkan durumlar karşısında kaygı problemi yaşıyor olması, kaygılarını kontrol edememesi, huzursuzluk ve sinir, uyku problemi ve kas gerginliği gibi durumlar yaşıyor olması gerekmektedir. Belirtilerin varlığı ile birlikte kişinin hayatının etkilenmesi, kişilerarası ve mesleki sorunların da gözlenmeye başlaması halinde psikiyatrik tanı ölçütleri karşılanmaktadır.

Anksiyete bozukluğunun tedavi yöntemleri nelerdir?

Anksiyete bozukluğunda ilaç tedavisi ve psikoterapi tedavisi uygulanmaktadır. Aşırı kaygı durumu ilaç kullanımı ile kontrol altına alınırken psikoterapi tedavisiyle hastalığın altında yatan etkenler araştırılmaktadır.

Anksiyete bozukluğu hastaları için yaşam stili önerileri

Tedavilerle birlikte ortaya çıkan kaygı durumlarında kendinizi yatıştırmaya çalışın. Bu durumun geçeceğini ve normale döneceğinizi düşünerek sakinleşmeye çalışın. Kaygıya neden olan faktörleri bulmaya çalışın. Karşılaştığınız problemleri çözmeye çalışın ve sürekli geçeceğini düşünerek gevşeyin. Psikoterapi seanslarını atlamayın ve doktorunuzun önerilerini uygulamaya çalışın.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir